“O’nun #Heykelini Kırana”



Son günlerde yine Atatürk anıtlarına saldırı salgını başladı. Ve yine her zaman ki gibi bu saldırıları yapanlara “meczup” denerek adeta koruma altına alındı.



AKP’nin iktidara gelişi ile birlikte Alman, İngiliz ve Belçikalı parlamenterlerin Atatürk fotoğraf ve heykellerinin kaldırılması için nasıl harekete geçtiklerini, açıklamalar yaptıklarını unutmadık. Bu sözlerin ardından çöplüklere atılan Atatürk fotoğraflarına, saldırıya uğrayan anıtlara ilişkin haberlere daha sık rastlar olduk.



Atatürk heykellerine saldırı bazen tarikat mensuplarınca, bazen de terör örgütü eli ile yapılıyor. PKK,  3 yıl önce  Ekim ayındaki kalkışma denemesinde özellikle Atatürk büst ve heykellerini hedef aldı. Bu saldırı ilk değildi. Yaklaşık 67 yıl önce de Ticani tarikatı mensupları Atatürk heykellerine saldırmaya başlamışlardı. Bu nedenle “Atatürk’ü Koruma Kanunu” DP iktidarı tarafından çıkarıldı. İşte bu sırada şair Mithat Cemal Kuntay “O’nun Heykelini Kırana” adlı şiirini yazdı. Şiirin en çarpıcı bölümü “Tunç adam binmemiş olsaydı eğer tunç atına / Yurdun inmişti bugün bir otelin bir katına ” dizeleridir.



Gericilerin “put” diye saldırdığı Atatürk heykellerinin önemi Kuntay’ın kaleminde şöyle dile geliyor.



Sen ki yoktun, seni halketti bu heykel, yoktan

Yoksa yurdunla Buhara’ya dönerdin çoktan



Tunç adam binmemiş olsaydı eğer tunç atına,

Yurdun inmişti bugün bir otelin bir katına



Suç mu masum eşinin ırzını kurtardıysa?

Suç mu tarihini bayraklaşarak sardıysa?

Suç mudur şarka eğer başka güneş verdiyse?

Suç mudur, Akdeniz’in sırrını gösterdiyse?



Yirmi milyon yüreğin vurduğu ateştir, kırma!

Böyle mihrabı baban görmedi, el kaldırma!



Sanma taştır, seni hâlâ düşünür baştır o baş!

Sana yekpare vatan toprağı vermiştir o taş!



Sen de, lütfet, ona bir abidelik toprak ver;

Yurdu kurtarması bir suçsa eğer, hoş görüver.



Ezilen halkların tarihi başka ülkelerin topraklarındaki bir otelin bir katında ya da odasında toplanan o kadar çok sürgünde hükümet gördü ki. Atatürk’ün Anadolu’nun kalbi Ankara’da

Meclis ve hükümet kurduğu yıllarda hiçbir şeriatçı (hilafetçi) Halifeleri İngilizlerin elinde esir iken sürgünde ya da yurdun herhangi bir yerinde “hükümet” kurma cesareti gösterememişti.



Şimdi onlardan Atatürk için bir fotoğraflık duvar, ya da anıtları için bir abidelik toprağı hoş görüvermesini istiyoruz. Elbette vatan diye bir kavrama inanıyorlarsa…



Küba bir abidelik toprağı Atatürk’e çok görmemişti. RTE geçtiğimiz yıllarda,  Küba gezisinde bu bir abidelik toprağı ve üzerindeki tunç heykeli hayretle ziyaret etti. Aynı anıtın benzerleri dünyanın dört köşesinde var.



Bu kafa, korkarım gelecekte ülkesini kurtaran “Tunç Adamı” görmek için Küba’ya, ya da dünyanın bir başka ülkesine gitmek zorunda kalacak…



Lütfü Kırayoğlu

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)