Nurettin Sözen’den Erdoğan’a cevap: Benim projelerimi tamamlamak dışında ne yaptın?

İstanbul’da 1989-1994 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Nurettin Sözen, kendisinden sonra koltuğuna oturan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendi dönemine ilişkin eleştirilerine yanıt verdi: “Benim projelerimi tamamlamak dışında ne yaptın?”

Erdoğan, belediye başkanı seçildiği ilk günden bu yana, kendisi için ‘çok değerli’ olduğunu her fırsatta dile getirdiği İstanbul’un ‘Sözen dönemi’ni ağır ifadelerle eleştiriyor.


‘Çöpe tarihi bir çözüm ürettik’
Sözen, Taksim’deki Park Otel’in 15 katını neden traşladığını şöyle anlattı: “Törenle traşladık. Niye tören yaptık? Böyle kent suçları bir daha işlenmesin diye yaptık. Sen Zeytinburnu’nda 16/9 için ne yaptın? Onlar hala orada duruyor. Benim Park Otel’de yaptığımın karşısına sen de bir şey koy, kentin siluetini korumak için yaptığın.”

Erdoğan’ın sık sık bahsettiği ‘çöp dağları’na da değinen Sözen, “Halkı nasıl kandırdığına şaşarak bakıyorum. İstanbul’un çöp sorunu hep vardı. Vahşi depolama yöntemi kullanılıyordu. Biz geldiğimiz günden itibaren çöpe çözüm aradık. Avrupa yakasında ve Anadolu yakasındaki katı atık depolama merkezlerini tespit ettik. Geri dönüşüm ve depolama alanlarının planlaması yapıldı. Çöp taşıyan 50 tonluk 50 adet kamyon aldık. Bu projenin yüzde 90’ı bitmişti. Türkiye’de ilk defa bizim dönenimizde hastane çöpleri ayrı toplanmaya başlandı. Çöpe tarihi bir çözüm ürettik. Halen kullanılıyor. Biyolojik arıtması olan, geri dönüşümü olan, metan gazını ayıran bir proje yapmışız” dedi.

Sözen’in konuşmasından satır başları şöyle:

Haliç
Haliç’i temizlemek için İBB Meclisi’nde bir hafta bilimsel toplantı düzenledik. Uzmanları topladık. Zamanla kirlenmişti. Tarama imkanı yoktu. Dip taraması yapılsa tabanda kayma riski vardı. Biz Haliç’in  kuzey kolektörünü tamamladık. Güney zaten tamamlanmıştı. Kolektörler tamamlanınca Haliç’te kirlilik durdu. Engel olan Galata Köprüsü’nü hocaların uygun gördüğü yere taşıdık. Haliç’te onların yaptığı gibi halının altına çöp süpürmedik. Onlar tarama yaparak dip çamurunu kentin baraj havzalarına döküp şehri kirlettiler. Biz bilimsel raporlarda yazanları uyguladık. Haliç’in kirlenmesini önleyince mesele zaten bitiyor.

Metro
Türkiye’nin ilk metrosunu biz yaptık. İktidarın elimizi kolumuzu bağlaması nedeniyle de İBB’nin kaynaklarını kullanarak yaptık. Taksim-Levent arasındaki 14 kilometrelik hattı planladık. Ben görevden ayrıldığımda 10 kilometresi tamamlanmıştı. 10 kilometrenin elektrifikasyon ve sinyalizasyon işleri ihale aşamasına gelmişti. İhaleyi yaptım fakat teklif zarflarını topladığımda tekrar başkan olmayacağım anlaşıldı. Teklif zarflarını mühürleyerek kasaya koydum, benden sonraki başkan açsın diye. Erdoğan zamanında açıldı zarflar. Siemens kazanmıştı onu iptal ettiler. İhaleyi şu anki damadı olan ailenin şirketi ile bir Fransız şirketine verdiler.

Çamlıca Kulesi
Şu an yapılmakta olan Çamlıca’daki kule projesi 1991’de planlandı, ihalesi yapıldı. Bir miktar peşin para verildi. Temel atıldı, tören düzenledik. 30 yıl geçti şimdi yapıyorlar.

Marmaray
Göreve geldiğimizde iki yakayı denizin altından bağlayacak tünel için ODTÜ’ye proje hazırlattık. “Metrodan sonra tüp geçidi ihale edeceğim” diye manşet haberlerim oldu. Tüp geçit, Asya-Avrupa bağlantısı için çok önemliydi. Bütün projesi hazırdı. Sadece bir düşünce değildi, bitmiş bir projeyi teslim ettim. İhale noktasına gelmişti. Marmaray’ın açılışını yaptılar beni davet bile etmediler. Ömrümüz yetmediği için bu projeyi onlar yaptı. ODTÜ son revizyonu yaptı. İhale dosyası hazırlandı, ihale yapma fırsatı bulamadık.

Susuzluk
Az yağmur yağması inananlara göre Tanrı diğer insanlara göre doğa meselesi. Sonuçta bizim elimizde olmayan bir olay. Göreve geldiğim yıl su kıtlığı oldu. Kıtlığa çözüm için aldığımız önlemler mucizedir. İnanmış bir insan için azını yağdıran da çoğunu yağdıran da Tanrı. Bunu istismar etmesi ayıp değil mi? Susuzluktan kimse ölmedi ama sel baskınlarında 10’larca kişi öldü İstanbul’da. Az yağmur yağması inananlara göre Tanrı diğer insanlara göre doğa meselesi. Sonuçta bizim elimizde olmayan bir olay. Göreve geldiğim yıl su kıtlığı oldu. Kıtlığa çözüm için aldığımız önlemler mucizedir. İnanmış bir insan için azını yağdıran da çoğunu yağdıran da Tanrı. Bunu istismar etmesi ayıp değil mi? Susuzluktan kimse ölmedi ama sel baskınlarında 10’larca kişi öldü İstanbul’da. Istranca dereleri regülatör projesi bir mühendisim “Ben buldum” diyerek önüme getirdiği projedir.

Sazlıdere-Melen
Sazlıdere Barajı bizim dönemimizde yapıldı. Melen projesi de bizim. Ben görevden ayrılmadan 6 ay önce basın toplantısı yapıp Melen projesini anlattık. Melen’in suyunu üç ishale hattı ile Darlık Barajı’na getirip deniz altından borularla Avrupa yakasına getireceğimizi anlattık. 30 yıl geçti tek ishale hattı ve tek geçiş yapılabildi. Kendilerine ait tek projeleri yok.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)