Türklerin kullandığı arabalar, "At, Atlı Arabalar, Savaş Arabaları"


Avrasya Göçebe Kültürler arkeolojisindeki araştırmaları ile tanınan Prof. Dr. Semih Güneri’nin “Türk Altay Kuramı: Arkeolojik Belgeler Işığında Kuzey Asya’da Erken Türk Kültür Tarihi” adlı kitabı Kaynak Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı.

Prof. Güneri kitabı hakkında, “Kitap Türkiye’de ve yurtdışında bir ilk. Arkeolojik araştırma yöntemleri kullanılarak uzak Asya’daki Türk tarihini yazdık. (...) Arkeolojik belgeler üzerine yazılmış bir 'Türk Tarih Tezi'dir” diyor.

Kitabın tanıtımında sıralanan önemli başlıklar şöyle:

- Türkiye'deki tarihçilik ve arkeoloji anlayışı neden Avrasya'daki Türk tarihinin arkeolojik birikimini görmezden gelir?

- Türklerin onguncu (totemistik) hayvanı kurt mudur? 

- Sümerler Türk müydü?

- Türklerin kültür tarihi en erken hangi zaman dilimine uzanır?

- Türklerin Roma kültürü, Helen kültürü gibi arkeolojik kültürü var mıdır?

Ayrıca "milli araba" projesinin konuşulduğu günümüze de ışık tutacak, kitapta geniş bir bölüm oluşturan Türklerin kullandığı arabalar, "At, Atlı Arabalar, Savaş Arabaları" bölümü bulunuyor.

İşte Türk Altay Kuramı'nda atlı arabaların anlatıldığı bölümün girişi:

"Arabalar konusunda da en çok kullanılan arkeolojik malzeme türü petrogliflerdir. Petrogliflerdeki arabaları doğrudan, birinci elden inceleme imkânı bulduk. 2009-2017 arasında Moğolistan Altay dağları bölgesinde yürüttüğümüz arazi çalışmaları boyunca kayıt altına alınan binlerce figür arasında en ilgi çekenler atlı arabalardı. Bölgede araştırmalara başladığımız günden beri bu tür tasvirlerin tanımlanabilir elliye yakınını kaydettik. Bunlardan bir kısmı sadece fotoğraflardadır. Yükseklik ya da diğer nedenlerle kopyalarını alamadığımız bu bir kısım malzeme ne yazık ki çizimlere yansıtılamadı. Kaya resimleri, güneşin durumuna göre her saat başı değiştiğinden her araba resminin anlaşılabilir fotoğraflarını da çekme şansı bulamadığımızı buna ilave etmeliyim. O nedenle çizimlerini yapabildiğimiz az sayıdaki arabaları burada değerlendirmeye aldık. Araştırmalarımız boyunca kaydedilen ve orijinal kopya ve çizimleri ekip elemanlarımız tarafından yapılanların miktarı bu konuda genel bir sınıflama yapabilmemizi imkânlı kılacak çokluktaydı. Bizimkilere ilave olarak bizden bir önceki dönemin çalışmalarında kaydedilen resimleri de burada değerlendirdik. Şimdi kaya resimlerine yansıtılmış modellerinden hareketle arabaların genel görünüşlerine ve parçalarına göz atalım.

Altay ressamı arabaya daima üstten bakmıştır. Belki daha doğru bir deyimle, arabalar yandan (profilden) gösterilmemiştir. Aşağıdaki satırlarda da değinilecektir, Güney Sibirya'da Okunyev kültüründe yandan bakılan araba tasvirlerine rastlarız. Bunlar bizimkilerden en az bin yıl daha eskidir. Derinlik (perspektif) kaygısı taşımayan Altay'ın araba resimleri, sanki üzerlerinden silindir geçmiş ve sürücüsüyle birlikte tamamen yere yapışmışlar' gibi bir görünüşte tasvir edilmiştir. Bu tarzda işlenmiş araba figürlerinin bütünüyle kaybolduğu MÖ 1. binin son yüzyıllarına kadar hiç değişmemiştir. Tekerlekler, üstten gösterilen sürücü sepetinin/platformunun iki yanda yere yatırılmış gibidir. Atlar ise okun her iki yanında sırt-sırta veya çok nadiren burun-buruna 'simetrik' biçimde ya da çok seyrek olarak üst üste, yandan gösterilmiştir."


Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)