İnce ‘seçilirse’: İki yıl yetkilerimi kullanacağım, üç-dört yardımcım olacak

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçilirse iki yıl yetkilerini kullanacağını açıkladı.


İnce, NTV’de ‘Liderlerle Seçim Özel’ adlı programda soruları yanıtladı.

İnce’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

“Seçim gününe kadar 106 miting yapmış olacağız.

Toplumun huzur, barış ve gülümsemeye ihtiyacı var. Mizah yoksa siyaset hoyrat olur. 16 yıldır Erdoğan milleti çok gerdi, toplumun huzura ihtiyacı var. Ben çocuklara hayal kurdurmak istiyorum. Uzay üssünde olmayı hayal etmelerini istiyorum.

(Mitinglerinde video vs. hazırlayanlar) 12 genç var, bunlar zeki çocuklar. Bunlar videoları hazırlıyorlar. Kendilerine taktıkları bir ad var; 10’uncu kat. Arkamda müthiş bir kadro var. Muharrem İnce çıkıyor, eğitim anlatıyor, dış politika anlatıyor, ama arkada müthiş birikimli bir kadro var. Prompter falan kullanmıyorum, not alıyorum.

(Kandil operasyonu) Diyelim ki operasyon olacak, davulla zurnayla operasyon olur mu? ‘Biz geliyoruz kaçın’ demektir. Erdoğan’ın derdi Kandil değil, seçim. Oy devşirme hesabı var. Bu, devlet adamlığı değildir. Seçimde iki tane fazla oy alacaksın diye orduyu yıpratma. Erdoğan’ı bu konuda ciddiyete davet ediyorum.

‘İade dosyası neden bekledi?’
(Gülen’in iadesi) Ben ‘Usulüne uygun istemedi’ dedim; hükümet, ‘Hayır istedik’ dedi. Sonra ‘Gelsin incelesin dosyaları’ dediler. ‘Ben bir heyet gönderirim onlar incelerler’ dedim. Bir hafta cevap vermediler, sonra inceledi arkadaşlarımız. 120-125 klasör, 85 klasör gibi laflar ettiler, arkadaşlarım 27 klasör dediler. Her klasörden üç nüsha yapılmış, dolayısıyla 85 klasör dediklerine bakmayın, 27 var. İki, iade talebiyle ilgili yedi dosya var. Yedi dosyanın dördü 15 Temmuz öncesindeki olaylarla ilgili. Mesela biri Selam Tevhit davası. Selam Tevhit davası dosyanın Adalet Bakanlığı’na gelişi 28 Ocak 2016. Yani 15 Temmuz 2016’yı düşünürseniz henüz 15 Temmuz olmamış. Altı ay bu dosya beklemiş gönderilmemiş ABD’ye. 15 Temmuz olmuş dört gün sonra gönderilmiş. Ocak ayından Fethullah Gülen’in iade talebi bakanlığa gelmiş, bakanlık neden bunu ABD’ye göndermemiş? Bu altı ay bekleme emrini Erdoğan mı vermiş, adalet bakanı mı vermiş, ne olmuş?

İkinci dosya, polis meslek yüksek okulu sorularının çalınması. 8 Aralık 2015 tarihinde hazırlanmış Adalet Bakanlığı’na verilmiş bu dosya. 19.07.2016’da gitmiş. Neden yedi ay beklettiniz?

Soru üç, ‘Elden belge verdik ABD’li yetkililere’ diyorlar. Benim adıma oraya giden heyet ‘Bu belgeleri görmek istiyoruz’ diyor. Bunları da göstermiyorlar. Bazı dosyalarda bu yedi dosyadan bazılarından suç tarihleri 2011’den başlıyor. Erdoğan’a göre milat 17-25 Aralık 2013’tü. Milatı böyle konuşursanız Türkiye’de 2011 yılına ait suç tarihini derseniz inandırıcı olur musunuz? MİT krizi 7 Şubat 2012. Milletvekillerinin bir meşhur Pensilvanya ziyareti var o ne zaman? Mayıs 2012’de. Mayıs 2012’de milletvekilleri şu anda beşi yeniden aday. Mayıs 2012’de beşi milletvekili Gülen’i ziyaret edecek, fotoğraf çektirecekler ama siz ABD’ye dosya göndereceksiniz, ‘Suçlu’ diyeceksiniz, ‘Bana iade et’ diyeceksiniz, suç tarihini de 2011 yapacaksınız. Siz kendinizi ABD’nin yerine koyun.

‘Hükümet delil koymamış’
Bu yedi dosyadan bazılarından suç tarihini 2011’den başlatıyor. Oysa 2012 yılında AK Partili bazı milletvekilleri Fethullah Gülen’i Pensilvanya’da ziyaret ettiler ve bu fotoğraflar basında yayınlandı. Suç tarihini 2011’den başlatırsanız 2012 yılında milletvekilleri ziyarete giderse Gülen’i ve bu kişileri yargılamak yerine yeniden milletvekili adayı yaparsanız ABD makamları size inanır mı? İnanmaz. Mesela Bülent Arınç görüşmesi 2013 yılında. ‘Bir emriniz var mı’ diye söyledi, Erdoğan ‘Gittim görüştüm’ diyor. Sorum net, bu dosyaları altı-yedi ay neden beklettiniz? Kim emir verdi? ABD kesin delil istiyor. Darbeyi eniştenden öğrenmişsin sen, devletin birimlerini çökertmişsin. MİT’in haberi yok. Mesela ‘Soruları çalanlarla Fethullah Gülen arasında kesin delil ortaya koy‘ diyor. Hükümet bu delili ortaya koyamamış. Yok dosyada bu delil. Soruların çalınmasıyla ilgili ‘Çalanla Gülen arasında bir delil koy ortaya’ diyor. Ortada delil yok. İki, ABD soruyor, ‘Adil Öksüz’ü elinden neden kaçırdın’ diyor. Soru üç, iki yıl geçmiş üzerinden ABD’yi defalarca ziyaret etmişsin, ‘Hiç olmadığımız kadar yakınız’ diyorsun, ‘Dostum Trump…’ diyorsun ama sana iade etmiyorlar. Demek dostluk yok, yakınlık yok, müttefiklik yok, dünya liderliği yok ortada. Ve istemiyorlar da zaten iade edilmesini. ABD vermek istemiyor, Erdoğan da almak istemiyor. En can alıcı noktasını söylüyorum, yedi ay dosyanın bekletilmesidir burada en can alıcı nokta. Eğer darbe girişimi olmasaydı Fethullah Gülen hala korunuyor olacaktı.

‘Siz kaynaklarınızı söylüyor musunuz?’
Siz gazeteci olarak kaynaklarınızı söylüyor musunuz? Erdoğan ‘İnce’yi işletmişler’ diyor, ‘Benim telefonlarımı dinlediğinizi biliyorum, bu görüşmeyi kendi telefonumdan yapacak kadar saf değilim’ dedim. Erdoğanı’ı FETÖ kandırır, Putin kandırır, Obama kandırır, Apo kandırır, Barzani kandırır. Ben kandırılmam. Telefonlarımın dinlendiğini zaten biliyorum ben. Bu görüşmeyi de herhalde onun dinleyebileceği bir telefondan yapacağımı düşünecek kadar saf olabilir ama ben değilim.

(Terörle mücadele) FETÖ’yü temizlesek Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yarısı gider zaten. Fethullah Gülen’i ziyaret etmeyen onunla işbirliği yapmayan, atadıkları valiler, yükselttikleri generaller, kurdukları üniversiteler… Bunları bütün millet biliyor. Fakat yavuz hırsız ev sahibimi bastırır misali fazla bağırdıklarına bakmayın bunların hala FETÖ ile kucak kucağa. FETÖ ile Türkiye Cumhuriyeti’ne birlikte ihanet ettiler. Ne zaman ki FETÖ bunlara ihanet etti o zaman kardeş kavgası başladı. 12 yıl birlikte ortaklık yaptılar. Erdoğan kendisi diyor zaten ‘Bizim dönemimizde büyüdüler’ diye. Safmışız, kandırılmışız diyen o. 17 üniversite açtılar 16 tanesi bunların dönemine. Akın Öztürk’ü hava kuvvetleri komutanı yapmak için 60 generali ya emekli ettiler ya da hapse attılar. Harp Akademileri’ni kapattılar, Milli Savunma Üniversitesi kurdular, dekan atadılar, o da FETÖ’cü çıktı. TİB’i kurdular tepeden çaycısına kadar Erdoğan atadı hepsi FETÖ’cü çıktı. Yanındaki beş tane yaverden beşi de de FETÖ’cü çıktı. Bunları ben mi seçtim? Sen kendine daha yaver seçememişsin. FETÖ, IŞİD, PKK… Her türlü terörle mücadeleyi en kararlı şekilde sürdüreceğiz.

(Erdoğan’ı alkışlayan komutan) Askerin başına çuval geçirildiğinde ‘Ne notası müzik notası mı’ dedin. Sen askeri ne zaman bu kadar sevdin Erdoğan? Erdoğan benim rakibim. Öbürünü alkışlayacaksın beni yuhalama anlamına gelir. Askerin morali var da siyasetçinin morali ne olacak? Asker de benim moralimi düşünecek. Paşa alkış yapacaksa Erdoğan’a çıkaracak üniformasını öyle gelecek.

NTV’yi eleştirdi
*(İkinci turda ne olacak sorusu) Mesela sizin ikinci turdaki tutumunuz nasıl olacak? İlk turdaki gibi mi olacak, farklı mı olacak? Mesela 77 miting yaptık 4 Mayıs’tan bu yana. Yolda gelirken sordum arkadaşlara, Erdoğan 16 miting yapmış. Erdoğan’ın 16 mitinginin 16’sını da hepsini baştan sona vermişiniz hiç kesintisiz. Benim 77 mitingimden birisini baştan sona vermemişsiniz. Bir tane verseydiniz ‘Baş üstüne’ diyecektim. Sizin tutumunuz nasıl olacak mesela ikinci turda? Diyelim baş başa çıktık ikinci tura kaldık, ben de onu merak ediyorum. Hiç olmazsa siyasetin hatırına bir tanesini tam verir. Mesela aday tanıtımında 600 milletvekiliyle tek tek fotoğraf çektirmiş, konuşmasını tam vermişsiniz, 600 kişiyle fotoğraf çektirmesini bile tam vermişsiniz. Sadece NTV’ye söylemiyorum bunu bütün kanallara söylüyorum. Benim baştan sonra bir mitingimi kesintisiz veren televizyon kanalları hangisidir? NTV mi, CNN mi, Habertürk mü, TRT mi hangisi? Yarın bunu açıklayacağım, hangi televizyon Erdoğan’ın mitinglerini tam vermiş benim bir mitingimi tam vermiş… İkinci tura kalmayacak bu iş birinci turda kazanacağım ben. Başlarken ikinci tur diye başladım doğru ama o geçti artık. Birinci turda kazanacağız.

‘Kendisi bıldırcın yiyor, millete GDO’lu yiyecek yediriyorsun’
Ben hep uzlaşma kültüründen bahsediyorum. AKP’li vekillerden de destek alacağıma inanıyorum. Erdoğan kazanırsa ülkenin geleceğinden korkuyorum. Benim adaylığımla birlikte umut olduğunu görüyorum. Ben bir günde doların düşeceğine inanıyorum. Millet kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak. 901 milyon lira devlet kira ödedi. Ev sahibi iken kiracı oldu. İşsizlik gençlerde yüzde 20’lere çıkmış. Böyle bir ortamdan nasıl çıkacağız? Bir devlet de bir insana benzer. Bir organ fazla büyür diğerleri küçülürse ucube ortaya çıkar. Tarım büyürken sanayi de büyüyecek. Topyekun bir kalkınma olması lazım.

Önce zihniyetin değişmesi lazım. ‘Saray’ın yıkılması derken gerçekten yıkmaktan bahsetmiyorum. ‘Biraz ciddi ol’ diyorum Erdoğan’a. O kadar para ödenmiş neden yıkayım? O ‘Saray düzenini yıkarım’ demek. Kendisi bıldırcın yiyor, millete GDO’lu yiyecek yediriyorsun. Özgür ve konuşan bir Türkiye yaratacağız.

‘Bu vaatle yüzde 1 almaması lazım’
Her mahallede kreş açacağız, çocuk kreşe anne işe. Kadın ve gençler hayata katılacaklar. Atıl olan değerlerimiz var. Sanayimiz, tarım alanlarımız gençlerimiz… İnsanlarımızı ruh lazım. Ben bazen aklımızla dalga geçtiğini düşünüyorum. Demek ki iş bulamayan gençlere çözümü yok. Bu vaatte bulunan birinin yüzde 1 oy almaması lazım.

Cumhurbaşkanı seçilince düzeltmek için yetkileri sonuna kadar kullanacağım. Tek bir kişi yargı o, doktor o, bakan o. Bakanların bir etkisi yok yetkisi yok. Eksikleri giderilmiş bir parlamenter sisteme geçeceğiz. Çökertilmiş kurumları restorasyon sürecinden geçireceğiz. İki yıllık restorasyon sürecinde yetkilerimi kullanacağım. Üç cumhurbaşkanı yardımcısı düşünüyorum. En çok dört olur. 20-25 arasında bakan olacak. Mevcut bakanlıklardan değişecek olanlar var. Benden en çok duyacağınız iki kelime kalite ve girişimcilik olacak. İki yıl süresinin bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Beni her gün 15 kanalda görmeyeceksiniz. Yandaş gazetecilerle ekrana çıkmayacağım. Özgürce tweet atacaklar. Gençlerin hayal kurmalarını sağlayacağım.

(Kanal İstanbul) Hangi faydası var, taşıyacak mıyız? Kanal İstanbul için yüzlerce köprüye ihtiyac var. Kahvehanede kek yiyeceğiz tünel kazacağız… Bunlarla Türkiye büyümez, fabrikalar KOBİ’ler önceliktir.

(Kürt sorunu) Ekonomik bir sorundur, demokratik siyasi ahlak sorunudur. Bu sorunu samimiyetle çözmek lazım. Yapamayacağınız sözleri vermemlisiniz. Meclis’te çözülmelidir. Milletin gözü önünde olmalıdır. Sınırısız tartışılmalıdır.  İlkeli bir siyasetçiyim ben. Dokunulmazlıkların kaldırılmasında partimle de ters düşmüştüm.

(Dış politika) Efelenmeyle ve radikal söylemlerle olmaz. Barışın getirisi savaşın getirisinden fazladır. Türkiye’nin dış politikasını rayına oturtacağız.

(Bedelli askerlik) Gündemimde bedelli askerlik yok, başka bir çalışma yapıyoruz. Askerlikle ilgili her Türk vatandaşı iki aylık temel eğitimden sonra asgari ücretle kamuda görev yapacak ya da askerlik yapacak.

* (Milli Savunma Üniversitesi’ndeki FETÖ tutuklamasında dekan ve bölüm başkanını karıştırınca) Dekanla rektörün farkını biliyorum, dört yıllık üniversite mezunuyum, diplomam var. Arada dil sürçmeleri oluyor.”

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)