Eğitimle Oynanmaz...



2018 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), eğitimin içinde bulunduğu durumun canlı göstergesi.

YKS’ye 2 milyon 381 bin 412 başvuru oldu. Bunların 2 milyon 260 bin 273’ünün sınavı geçerli sayıldı. Sınavı geçerli sayılanların 496 bin 616’sı barajı aşamadı. 41 bin 28’i de 0 aldı.

Bakanından müsteşarına, genel müdüründen milli eğitim müdürüne, methiyeler düzülen sistemin sonucu ortada.

Öğrencileri, düşünmeye, araştırmaya ve üretmeye yönlendirme yerine, işe yaramayan bilgiyle, ezberci bir sistemle varılacak nokta farklı olamazdı.

Zorunlu derslerin haftalık ders saatini sınırlı tutup, seçmeli derslerle din ağırlıklı derslerin sayısını, haftalık 10-12 saate ulaştırırsanız,

Eğitim kurumlarına atanacak yöneticileri belirlemede, yeterlik değil de iktidara yakınlık tercih sebebi olursa,

Yüz yılı aşkın eğitim tarihinden dersler çıkarmaz, eğitimi yeni baştan keşfetmeye kalkıp, her yıl, her dönem hatta her ayda; yasa, yönetmelik, yönerge hatta müfredat değişikliğine giderseniz;

Ulusları çağdaş medeniyet seviyesine ulaştıracak eğitimi ticari bir nesne olarak görüp, bütçeyi, yeni okul, derslik, laboratuar yapılamayacak, öğretmen, memur ve hizmetli atayamayacak oranda oluşturursanız; olacağı budur.

Daha önceki yıllarda fen ve matematik derslerindeki ortalama düşüklüğüne alışmıştık. Bu yıl tarih, coğrafya ve edebiyat derslerinden de nal toplanması dikkat çeken bir durum.

Uluslararası değerlendirme sınavlarındaki başarısızlık, YKS’ye de yansıdı. Eğer YKS’de sıralama değil de bir başarı puanı tespit yoluna gidilseydi, geçer puanı alanların oranı % 20’yi bile aşamaz gözüküyor.

Çıkarılan yönetmelik ve uygulamalarla, ders çalışmadan sınıf geçme yolunun açılmış olması, öğrenciyi tembellik ve hazırcılığa yöneltmektedir.

Onca reklam, övgü ve desteğe rağmen, devlet okullarının başarıyı diğer kurumlara bırakmadığı görüldü.

YKS eşit ağırlık puan türünde Türkiye birincisi Kemal Şekerci’nin, MEB’in destekleme ve yetiştirme kurslarına katılarak sınava hazırlanması dikkat çekecek bir örnek.

Eğitim sistemini yaz boz tahtasına çevirerek yerlerde sürünmesine neden olanlar, eğer kendilerine birazcık saygıları varsa derhal oturdukları koltukları terk etmelidir.

Onlar yapmıyorsa, bakanlık gereğini yerine getirmelidir.

Olan gençlerimize oluyor. Gençlerin geleceği ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Ülke ulaşması gereken uygarlık seviyesine sağlıklı nesiller yetiştirerek ulaşır. Bu şartlarda sağlıklı bir nesil yetiştirilmesi olası değildir.

Cumhurbaşkanlığı, bakanlık nezdinde işin takipçisi olmalı. Aksatılacak tek bir gün dahi yoktur.

Osman Gazi OKTAY

Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)