Osman Gazi Oktay Yazdı: Öğrenci, Müşteri midir?



İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün 31 Aralık 2019 tarihinde açıkladığı yemek zammı sonrası, Twitter hesabında ‘’Yemekhane kartımda yalnız 1 liram var, 1 lira ile karnımı doyurabilir miyim?’’ paylaşımıyla yaşamına son veren İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3. sınıf öğrencisi Sibel Ünli, Türkiye’yi yasa boğdu.

Sibel Ünli’nin intiharı, kamuoyunun yoğun tepkisi sonrası rektörlük, 2019 haziranında açıklanan fiyatlardan öğrencilerin yemek yiyebileceğini açıkladı. Hem de zamlar açıklanırken ileri sürülen gerekçelerin tümü ortadayken, ekonomide değişen bir şey yokken.

İstanbul Üniversitesi, Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından birisidir. 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı sona erince, yaz tatilini fırsat bilen rektörlük, 3 öğün yemek ücreti olan 2.25 TL’yi, 3.5TL’ye yükseltti. Tepki konulamadan uygulamaya geçilince; final sınavlarını ve yarı yıl tatilini fırsat bilerek, 31 Aralık’ta aynı yöntemi tercih etti. Sabah kahvaltısı’nın kaldırıldığını, öğle yemeğinin aynı fiyat ile devam edeceğini, akşam yemeği yiyeceklerin 18 TL. ödemesi gerektiğini açıkladı.

Okulları ticarethane, öğrenciyi müşteri gören rektör ve danışmanları, bu kez sert kayaya çarptı. Hem sınava giren hem de protesto eylemine katılan öğrenciler hesapları altüst ederek, ülkeyi ayağa kaldırdı.

Eylemler devam ederken, Sibel’in paylaşımı ve ardından yaşamına son vermesi, siyasilerin dikkatini çekti. Rektörlük uygulamadan vazgeçtiğini açıklamak zorunda kaldı.

Kaldı ki okullar ticarethane değildir. Kar-zarar hesabı yapılmaz. Gençlik ülkemizin geleceğidir. Gelecek gençlerimizin elinde şekilleneceğine göre, devlet olarak sahip çıkılması gerekir.

Olay sonrası Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde öğrencilere ücretsiz çorba servisi başlatıldı.

Aslında belediyelerimizin bir görevi de yörelerinde aç ve açıkta olan kişilere sahip çıkmadır.

Yıl boyu yoksullarımıza ve öğrencilerimize yiyecek hizmeti verecek yerlerin sayısını arttırılmalı. İstenmeyen bir olay sonrası başlatılan öğrencileri çorba servisi kesintisiz yürütülmeli.

Belediyeler bankalarda biriken hesaplarıyla değil, il ve ilçelerindeki halkı mutlu edecek hizmetleriyle övünmelidir.

Doğrusu halka balık vermek değil, balık tutmasını öğretmek elbette. İşsizlik oranının %20’ye yaklaştığı bir ülkede soruna çözüm bulmak, iktidarların görevidir. Belediyelerin boyunu aşar.

Yurdumuzda üretime yönelik tesislerin kurulması kararı ve uygulama  yetkisi iktidarlatın yetkisindedir. İhtiyaç duyulan malları üretme yerine, ithal ederek sağlamanın doğru bir yöntem olmadığını yaşam tokadını vurarak, dosta düşmana göstermiştir.

Öğrenci ülkesine vereceğini, eğitimini tamamladıktan sonra sunar. Kısa günün karı mantığıyla öğrenci müşteri olarak görülmemelidir. Ona yapılan yatırımın yararı 20-30 yıl sonra alınır.

http://www.turkiye-gercegi.com/ogrenci-musteri-midir

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)