AKP:"Afganistan’da ne işimiz var!" demişti


“ABD için devreye giren NATO, Türkiye için kılını kıpırdatmadı!.. Bomba yağdırılan rejimi de ABD kurdu. Halkın yüzde 71’i asker göndermeye karşı”
Afganİstan’a asker gönderme tezkeresinin görüşüldüğü 10 Ekim 2001’de muhalefette olan AKP, Gül’ün ağzından buna şiddetle karşı çıkmıştı: ABD için işletilen NATO’nun 5. maddesi Türkiye için kullanılmadı. Afganistan’daki rejimi, bugün bombalayanlar kurdu. KONDA ve ANAR anketleri de halkın Afganistan’a asker gönderilmesine karşı olduğunu gösteriyor.

Samimiyetsizlik basına yansıdı
Tezkerenin süresi, kapsamı ve sınırının belirsiz olmasını da eleştiren Gül, hükümeti “milli irade” ye kulak vermesi için uyarmıştı. Aynı ay içinde dönemin Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yakış’ın AKP’li vekillere gönderdiği bilgi notunda “İktidarda olsak karşı çıkmak zor olurdu” demesi, “Takiyenin de belgesi var!” başlıklarıyla basına yansımıştı.

Gül şiddetle karşı çıkmıştı

Başbakan Tayip Erdoğan, partisinin grup toplantısında Afganistan’daki Türk askeri varlığını savunurken, Meclis tutanakları, AKP’nin muhalefetteyken çok farklı şeyler söylediğini ortaya koydu. 57’nci Hükümet tarafından hazırlanan ve 10 Ekim 2001 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen tezkerenin görüşmelerinde AKP, tezkereye çok sert bir dille muhalefet etmişti. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Meclis’te tezkere görüşmelerinde Türkiye’nin böyle bir olayın içine girmesinin sakıncalarını anlatırken özetle şunları söylemişti:

NATO’nun 5. maddesi kullanılmadı
“Binlerce insanın ölümüne sebep olan 11 Eylül’den sonra, Amerika Birleşik Devletleri, süratle, Birleşmiş Milletler’in 51’inci maddesini ve NATO’nun 5’inci maddesini devreye sokmuş ve bu doğrultuda kararlar çıkarmıştır. Bunları Türkiye de desteklemiştir. Ancak, Türkiye de uzun süre terörle mücadele etmiştir, bu süre içerisinde 35 bine yakın insanını kaybetmiştir. Türkiye, NATO’nun 5’inci maddesinin devreye girmesi gerekliliğini defalarca izah etmiştir, müttefiklerine anlatmıştır; ama, ne yazık ki, bunlardan bir cevap bulamamıştır.

Taliban rejimini saldıranlar getirdi
Bugün bombalanan ve yıkılmak istenen, gerçekten de baskıcı ve otoriter olan Afgan rejimi, kendilerini bombalayanlar sayesinde Afganistan’a hakim olmuştur. Türkiye’nin, böyle bir olayın içerisinde sıcak savaşa girmesi, Türkiye’yi, Asya’ya yabancı düşürecektir; Türkiye, Asya’ya yabancılaşacaktır. Savaşın nereye varacağı belli değil dedik. Hepimiz kaygıyla takip ediyoruz ki, yarın, bu, Irak’ı da, Sudan’ı da, Yemen’i de ve hatta hatta İran’ı da içine alır mı? Bu, çok daha tehlikeli bir gelişmedir.

Türk halkı da istemiyor
Bu konuda yapılan kamuoyu anketlerine baktığımızda, iki araştırma kurumundan biri olan KONDA’nın anketinde, Türk Halkının yüzde 71’i böyle bir olayı şu anda tasvip etmiyor. İkincisi de, ANAR’ın anketinde de Türk Halkının yüzde 86’sı böyle bir olayı yanlış buluyor. Bizler de bu sorumluluğu taşıyoruz ve bu kadar geniş, kapsamı belli olmayan, sınırı belli olmayan, süresi belli olmayan bir yurtdışına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gönderilmesini uygun bulmuyoruz.” Tezkerenin süresi, kapsamı ve sınırının belirsiz olmasını da eleştiren Gül, hükümeti “milli irade” ye kulak vermesi için uyarmıştı. Aynı ay içinde dönemin Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yakış’ın AKP’li vekillere gönderdiği bilgi notunda “İktidarda olsak karşı çıkmak zor olurdu” demesi, “Takiyenin de belgesi var!” başlıklarıyla basına yansımıştı. (Bilindiği gibi Abdullah Gül’ün örnek gösterdiği ANAR şirketinin eski yöneticisi şu anda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dı. KONDA’nın sahibi ise CHP’li Tarhan Erdem.)

Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)