AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 12 yıllık zorunlu eğitime ilişkin yasa teklifinin TBMM Genel Kurulunda görüşüldüğünde CHP'lilerin eylem yapmasına izin vermeyeceklerini belirterek, “TBMM Genel Kurulunu da komisyonlarını da CHP'nin keyfiliğine terk etmedik, etmeyiz” dedi.
Çelik, Ak Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in bir uzlaşma komisyonu oluşturabileceği yönünde açıklamaları ve Ak Parti'nin tavrını sorması üzerine Çelik, Cemil Çiçek'in bu konularda tecrübeli biri olduğunu ifade ederek, Ak Parti'nin her zaman CHP, MHP ve BDP ile medeni insanlar olarak, medeni koşullarda görüşmeye hazır olduğunu söyledi.
“Ya bizim dediğimiz olacak ya da dediğimizi yapmazsanız, biz bunu engelleriz” tavrına, dayatmasına izin vermeyeceklerini belirten Çelik, “Sayın Meclis Başkanımızın gerginliği azaltmak yönünde bir çabası varsa elbette bizde bu çabaya destek verir, katkı sunarız” dedi.
Muhalefet partilerinin 12 yıllık zorunlu eğitime ilişkin kamuoyunun yeterince bilgilendirilmedi eleştirileri olduğunun anımsatılması üzerine de Çelik, şöyle konuştu:
“Sayın Kılıçdaroğlu, kendi işine gelen, kesintisiz 8 yıllık eğitime ilişkin bir kısım anketi açıklıyor, ama 12 yıllık zorunlu eğitimi destekleyen yüzde 65'i açıklamıyor. Kamuoyunun böyle bir derdi yok ki, CHP'nin böyle bir derdi var. 8 yıllık kesintisiz eğitim 1997'den beri bu ülkenin gündemindedir ve tartışılmaktadır. Eksik olan, bilinmeyen hiçbir şey yoktur. Bu mesele eğitimciler tarafından, bu işten haberi olan herkes tarafından çok iyi bilinen bir meseledir. Bu uzmanlık gerektiren bir konudur. Bu durup dururken TBMM gündemine gelmiş bir konuda değildir.”
“Nedense bizim bilmediğimizi Sayın Kılıçdaroğlu biliyor”
Çelik, 12 yıllık zorunlu eğitime ilişkin yasa teklifinin TBMM Genel Kurulunda görüşüldüğünde CHP'lilerin komisyondaki gibi eylem yapması halinde Ak Parti'nin tavrının ne olacağı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “bazı bakanların da yasa teklifine olumsuz baktığını” iddia ettiğinin sorulması üzerine de “Nedense bizim bilmediğimizi Sayın Kılıçdaroğlu biliyor” dedi.
Bir bakanın teklife karşı çıkması halinde bu duruşunu TBMM Genel Kurulunda da gösterebilecek medeni ve siyasi cesarete sahip olduğunu vurgulayan Çelik, “Ben 1 Mart tezkeresine bakanken karşı oldum ve karşı oy kullandım. Eğerle, meğerle siyaset yapmıyorum. Eğerle, meğeri evlendirmişler keşke diye çocuğu olmuş. Siyaset rasyonel zeminde yapılır. TBMM Genel Kurulunu da komisyonlarını da CHP'nin keyfiliğine terk etmedik, etmeyiz” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan ile CIA Başkanı görüşmesi
ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı Orgeneral David Petraeus'un dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünün hatırlatılarak, görüşmeyle ilgili bilgisi olup olmadığını sorusuna da Çelik, “Böyle bir ziyaret yapıldı. Kamuoyuna intikal eden bir ziyaret olmuştur. Eminim ki Türkiye'nin menfaatine şeyler konuşulmuştur. Bir ülkenin başbakanı, kendi ülkesiyle ilgili olarak dünyanın en büyük devletinin istihbaratının başındaki insanla görüşmüşse konunun ne olacağını herkes tahmin edebilir, ama o detaylarını ben ne biliyorum, bilsem de açıklamaya yetkili değilim” yanıtını verdi.
“Bizim güven veren adalet hedefimiz var”
Hüseyin Çelik, 3. yargı paketiyle ilgili çalışmalara ilişkin soruya da “Bizim güven veren adalet hedefimiz var. Sadece 3. paketle bu temin edilmiş olmuyor. Daha yargıda yapılması gereken birçok iş, alınması gereken mesafeler var. 2 yıl içinde zaman aşımı diye bir kavramı artık Türkiye tartışmayacak. Bu 3. paketle de olmuyor, bunun arkası gelecek. Hücre yenilemesi yapmazsanız vücut çürür. Bu toplum kendini yenileyerek, geliştirecek yoluna devam edecek. Ak Parti bunu yapmaya çalışıyor” yanıtını verdi.
Subay ve astsubayların zorunlu hizmet süresi
Çelik, subay ve astsubayların mecburu hizmet sürelerinin 15 yıldan 10 yıla indirilmesine yönelik bir kanun hazırlığı olup olmadığının sorulması üzerine de bu yönde ciddi talepler olduğunu, bu konuyla ilgili bir çalışma yapıldığını belirterek, bu konudaki çalışmaların hangi aşamada olduğunu bilmediğini kaydetti.
Esenyurt'taki yangının ardından hayatını kaybeden işçilerden bazılarına yangının olduğu gün sigorta yapıldığı iddialarının hatırlatılması üzerine Çelik, bu durumun bir suçu saklama, kamufle etmek olacağını belirterek, bu durumun tespit edilmesi halinde idari tasarruf olarak yargıya görev düşeceğini söyledi.
Oda TV davasındaki tahliyeler
Oda TV davasında gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tahliyelerinin değerlendirilmesinin istenmesi üzerine Çelik, gazetecilerin tahliye edilmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Çelik, “Kimin tutuklanacağına, kimin tahliye edileceğine bağımsız mahkemeler karar verir. Bu bir hükümet kararı değildir. Bizim tavrımız, tutukluluk sürelerinin Avrupa standartlarında ve makul olmasıdır. Tutukluluğun cezalandırmaya ve infaza dönüşmesi kamu vicdanını yaraladığı gibi bizi de yaralıyor. Bu arkadaşlarımız beraat etmedi, yargılanmaları devam ediyor, ama tahliyeleri herkesi memnun ettiği gibi bizi de memnun etmiştir” diye konuştu.
AA