Şarap, günaha sokar! Şehir rantı, cennetlik!


Müziğe başladıktan sonra doğuştan getirdiği kekemelikten kurtulan Müzeyyen Senar’ın, dinleyeni büyüleyen altın ışıltılı bir sesle okuduğu “Şarap mahzende yıllanır… Aşkın kalbimde yıllanıyor… İkisini birden içtim…” diye giden şarkının sözlerini değiştirecek bir usulsüzlük haberi patladı.
Şarap mahzende yıllanır.
Zulada memlekete sokulur.
Avrupa Konseyi’nde daimi Büyükelçilik yapmakta olan Büyükelçi Daryal Batıbay, emekli olunca 931 şişe Fransız şarabını (50 kasa) zulalayarak ülkeye soktuğu ortaya çıktı. İçlerinde tek bir şişesi bile 1000 TL’yi geçen değerde yıllanmış şarapları “şahsi eşyaları arasında” paketleyip, “ev eşyası süsü vererek” gümrüksüz bölgeye getirten emekli Büyükelçi, şarapları izinsiz olarak bir başka depoya aktarmaya kalkınca yakalandı.
Dışişleri inceleme başlattı.
Başbakanlık harekete geçti.

Etik (ahlak) Kurulu da “şarapları zulalama” olayına el koydu. Şimdi araştırılıyor: Aslında bu şaraplar devletin parasıyla alınmıştı, büyükelçi emekli olunca onu şahsi parasıyla alınmış gibi Türkiye’ye soktuysa Etik Kurul, uyarı cezası verecek.

Xxx

Çok güzel, iyi olur.
Yolsuzluk, usulsüzlük, kamu malını çalma, genelden toplananı özele aktarma (hortumculuk) devlet parasıyla şehir rantı yaratıp pay alma nerede görülürse sergilenmeli.
Birini gör!
Öbürünü atla!
Yazar ahlakına sığmaz.
Gazeteci namusuna uymaz.
Şu günlerde iktidar yanlısı gazeteler; “sadece büyükelçinin devlet parasıyla alınmış pahalı şarapları zullalayıp memleket gümrüğünden içeriye sokmasını” büyük yolsuzluk haberi diye 8 sütun manşetten yayınlıyorlar.
Aynı gazeteler şehir rantını görmüyor.
Şarap, cehennemlik eder!
Şehir rantı, cennete götürür!
Ankara’nın tam göbeğinde Hacıbayram-ı Veli Camii’nin arkasında kalan bölgede vatandaştan kamu yararı gerekçesiyle istimlak edilerek alınan binalar belediye parasıyla (halkın vergileri) restore edildi.
Evler büyük değer kazandı.
Binalar altın oldu.
Değeri tirilyonları buldu.
Saygı Öztürk, bizim gazetede dün; bu değeri trilyona ulaşan mülklerin, 29 yıllığına “üst kullanım adı altında” iktidara yakın cemaatlerin kontrolündeki kurum ve kuruluşlara aktarıldığını yazdı.

Xxx

Bu kuruluşlar içinde şunlar var: Hayrat Vakfı. İlim Yayma Cemiyeti. Batı Asya Grubu. Anadolu Ahiler Derneği. Çatı Grubu. Deniz Feneri. Ve Ankara Yenileme Alanı Ulus Tarihi Kent Merkez Koruma Kurulu Başkanlığı’na getirilmiş, iktidar partisi AKP’nin “siyaset okulunda” dersler de vermiş olan Deniz Feneri Derneği kurucularından Yakup Erikel de, belediye parasıyla restore edilen evlerden birini 400 bin TL’ye aldı. Spor Bakanı Suat Kılıç’ın da Hamamönün’de “pırasa fiyatına kapattığı” ev 12 kat değer kazandı.
Şarap, günaha sokar!
Şehir rantı, cennetlik!
Böylece: tesettür, türban, kara çarşaf, sarık, cübbe, umreye gitme, yeşil tevhit yanına “belediye parasıyla yaratılmış şehir rantından nasiplenme” de girdi.

Uyan Borusu

Adana’daki
o anne!

Adana’da geçen hafta 26 yaşındaki genç bir annenin yoksulluğun pençesine dayanamayarak intihar etmesi üzerine dindar kesimin en çok okunan etkili kalemlerinden Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete’de; “Ülkemizde zekatları, fıkha (şeriatın usül ve hükümlerine) aykırı olarak birtakım dernekler, cemiyetler, tarikatlar topluyor olmasaydı Adana’daki o anne yokluk, açlık, sefalet yüzünden intihara sürüklenmezdi” diye yazdı.

Necati Doğru
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)