Fenerbahçeli terörist değildir


Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra çıkan olayları yorumlarken Başbakan Erdoğan, ne yazık ki Fenerbahçelileri terörist gibi gösterdi. Belki farkında değildi ama 'Galatasaray'ın kupasını mertçe vermeliydiniz.' diyerek bu kulübün yöneticisini de taraftarını da namertlikle suçlamış oldu.
Sayın Başbakan; eğer tenezzül buyururlarsa; bize bir okurumuzun yolladığı maç bitiminden sonraki olayları gösteren özel bir videoyu kendisine iletmeye hazırım. Eğer onu incelerse görecektir ki:
Maç sırasında ve bitişten hemen sonra önemli bir olay olmamıştır; Galatasaraylı oyunculara yönelik en küçük bir tepki bulunmamaktadır. Lakin sonrasındaki olayları açık açık stad içindeki bir polis grubu kışkırtmıştır. Öyle ki trübünü boşaltmakta olan grubun üstüne hiç gereği yokken gaz bombası attılar. Bunun üzerine onlar da polise kırdıkları sandalyeleri fırlatmaya başladılar ve böylece olay büyüdü. Bu polis; hiçbir şey yapmayan diğer trübünlere de gaz sıkarak insanları perişan etti; olaylar dışarıdan duyulunca da bilinen tepkiler meydana geldi.
Görüntüler ortadadır. Fenerbahçelilere karşı bir polis komplosu ile karşı karşıyayız.
İnanmıyorsanız bir Trabzon-Fenerbahçe maçındaki polisin tavrına bakın bir de bu maçtaki polisin tavrına...

CEMAAT KAPIŞMASI MI?
Bugün geldiğimiz noktada; Fenerbahçe'ye yönelik şike operasyonunun tertipçisinin Fethullah Gülen cemaati olduğu yönünde kamuoyunda bir kanaat oluştu. Bu izlenim o kadar kuvvetli ki; cemaatle dirsek temasında olan yazarlar bile duruma isyan etmeye başladılar. Bunlardan birisi olan gazeteci Ergun Babahan bile maçtan sonra, 'Bu kupa Amerika'ya gitsin!' diye yazarak ABD'deki Fethullah Gülen'i işaret etmiş ise; varın siz bu izlenimin kuvvetini anlayın. Maça gitmiş arkadaşlar da Fenerbahçelilerin, polise karşı, 'Cemaat dışarı!' diye bağırdıklarını söylediler.
Peki kamuoyunda ve Fenerbahçelilerde neden böyle bir kanaat oluştu?

3 TEMMUZ'UN SORUMLUSU
Sebep kesinlikle şike operasyonudur. Bu süreçte 'organize işler polisi' ve özel yetkili savcı, Gülenci diye bilenen medya ile elbirliği içinde çalışmış gözükmektedir. Cemaatle yakınlığı bilinen gazeteler, televizyonlar; polisten sızdırılan ve yalan olduğu artık belgelenen uyduruk haberleri gerçekmiş gibi bağırta çığırta yayımladılar. Fenerbahçe'yi ve Aziz Yıldırım'ı linç etmeye uğraştılar.
İşte cephe halinde Fenerbahçe'ye karşı yürütülen yandaş medya saldırısı; taraftarda 'Siyasi bir komplo ile karşı karşıyayız.' duygusunu oluşturdu. Bu yüzden de Fenerbahçeliler; 'Cemaat; Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalışıyor; iktidar da bu işe destek oluyor.' diye düşünüyorlar.
Bana kalırsa; siyasi odak; Fenerbahçe'ye karşı yürüttüğü operasyonu, 'cemaatin işi' gibi göstererek kendisini gizliyor.

FENERBAHÇELİ YILDIRIM'I TERK ETMEZ
Sayın Başbakan boşuna kızmasın. 'Ben Fenerbahçe taraftarıyım, hatta kongre üyesiyim.' demesi, artık Fenerbahçeliler için bir anlam ifade etmiyor. Fenerbahçeli Semih'in boğazını sıkıp boğmaya kalkışan Sadri Şener'in görüntüleri ortada iken ona tek söz etmeyişi... Galatasaray için 500 milyon liralık stad yaptırırken Fenerbahçe için bir çivi bile çaktırmaması... Sonra Fenerbahçeliler sert biçimde suçlaması... Ve kendisinin bu şiddetli baskısından çekinen Sayın Nihat Özdemir'in yeni dönemde yönetimde yer almama kararı...
Kim ne yaparsa yapsın böyle bir süreçte Fenerbahçeliler Aziz Yıldırım'ı yalnız bırakmayacaktır.
Doğru veya yanlış; taraftar; Fenerbahçe'ye karşı şike operasyonu altında yürütülen yıkım operasyonu ile Başbakan Erdoğan arasında bir bağlantı var sayıyor. Eğer kendisi bu izlenimi yanlış buluyorsa; Fenerbahçe'ye karşı büyük bir şike olan şike operasyonunu durdurtmalıdır.
Biz biliyoruz ki isterse durdurtabilir de...

KUTLAMA: İktidarın valileri inşallah 'Bizden izin almadınız, yasaktır!' diye bir engel çıkarmaz da millet yarın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı gönlünce kutlar. Kurtuluş Savaşı'mızın bu ilk adımı hepimize kutlu olsun.


Rıza Zelyut
Güneş

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)