Sağlık Bakanı Akdağ, gereksiz yere sezaryen oranlarını yükseltmiş olan hastanelerle ilgili yaptırımlarının olacağını belirterek, “Sezaryen oranı çok yüksek olan uzman hekimleri eğitime alacağız” dedi
BALIKERSİR’DE bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başbakan Erdoğan’ın gündeme getirdiği sezaryenle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Bakan Akdağ, bu konuda bir çalışma yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
EĞİTİME ALACAĞIZ
Bütün Türkiye’de olduğu gibi özellikle Balıkesir’de de sezaryen oranı çok yüksek. Başbakanımız da sezaryen ile ilgili olarak çok yerinde bir şekilde, halkın farkındalığını artıracak şekilde uyardı. Bakanlık olarak 3 yıldır bu konu ile ilgili yoğun bir çalışma yapıyoruz. Sezaryen bir ameliyattır ve yalnızca tıbben endikasyonu olan durumlar dediğimiz anne ve bebek sağlığını tehdit eden durumlarda başvurulması gereken bir yöntemdir. Sezaryen, ’Ben sezaryen istiyorum’ dense bile yapılmaması gereken bir iştir. Gereksiz, ihtiyaç olmadığı halde sezaryen oranı çok yüksek olan uzman hekimleri bu doğum tecrübesi eksiklerini tamamlamak üzere eğitime alacağız. Bunun ilk uygulamasına haziran ayında başlıyoruz. Ayrıca gereksiz yere sezaryen oranlarını çok yükseltmiş olan hastanelerle ilgili, özel hastanelerle ilgili yaptırımlarımız da olacak. Bunu önümüzdeki aylardan itibaren bütün Türkiye’de yaşayacağız. Bütün paydaşlara bunu anlatıyoruz.
VATANDAŞ SORGULAMALI
Vatandaşımız kendisi sezaryenle doğum yapmak isteği bir yana, kendisine sezaryen teklif edilse bile bunun gerekçesini tam olarak sorgulamalıdır ve mutlaka bilgilendirilmiş rıza formu dediğimiz -yani benim rızam var mı sezaryene- formlarını dikkatle okumalıdır. O formlarda görecektir ki sezaryen çok da masum bir tıbbi işlem değildir. Ameliyattır. Sezaryen sonuçta, hamile bir kadının, annenin karnının yarılması, daha sonra rahminin yarılması ve bebeğin oradan çıkarılmasıdır. Bunun tabii bir yol olmadığı açıktır. İhtiyaç varsa, gerçek anlamda ihtiyaç varsa, annenin, bebeğin sağlığı riske giriyorsa elbette sezaryen yapılacaktır. Ama bu oranların 100 doğumda 10- 15 hamileyi geçmemesi gerektiği bugün Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bildiriliyor. Sezaryen oranı bir hastanede yüzde 50- 60- 80 oluyorsa bunun anlamı nedir? Bunun anlamı, ’Gereksiz sezaryen yapılıyor’ demektir. Buna bu ülkede müsamaha etmeyeceğiz. Yani sorumlular ile ilgili yaptırımlarımız olacak. Vatandaşlarımıza da tekrar bu hususta bilgilendirmiş oluyorum. Vatandaşımız bu talebi asla kendisi yapmamalıdır. Bu ihtiyaca binaen yapılabilecek bir şeydir.
Türkiye sezaryende dünya birincisi
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ülkelerde yüzde 15 ila yüzde 18 arasında sezaryenle doğum olmasını normal kabul ederken, Türkiye’de sezaryenle doğum oranı devlet hastanelerinde ortalama yüzde 40, özel hastanelerde ise yüzde 70 dolaylarında bulunuyor. Buna göre;
TÜRKİYE’DE...
- Sezaryen oranı en yüksek bölge batı ve güney bölgeleri. En az sezaryen oranı Güneydoğu Anadolu’da.
- Annenin veya babanın eğitim düzeyi arttıkça sezaryen oranlarında artış görülüyor.
- 1998 yılında sezaryen oranı yüzde 14 civarlarındayken, günümüzde yüzde 50’yi aşarak dünyada en yüksek oran olmuştur. Türkiye’de 2010 yılında hastane doğumlarında sezaryen oranı yüzde 49.7 olarak açıklandı.
- Sağlık Bakanlığı 2013 yılı ortasına kadar sezaryen oranının yüzde 35’e indirilmesini hedefliyor.
DÜNYADA...
- Dünya sezaryen ortalaması yüzde 15 civarında. En düşük oran Afrika’da ve yüzde 3-4 dolaylarında.
- Amerikada 1950’li yıllarda yüzde 3-5 civarında olan sezaryen oranı, 1970’lerde yüzde 15, 1990’larda yüzde 22’ye kadar yükseldi. Günümüzde ise bu oran yüzde 29.
- Hollanda, Belçika, Norveç, Finlandiya sezaryen oranı en düşük gelişmiş ülkeler. Bu ülkeler sezaryen oranını yüzde 13-16 civarında korumayı başardı.
- Fransa’da sezaryen oranı son on yılda yüzde 17’den yüzde 20’ye çıktı, Almanya’da ise yüzde 30’a ulaştı. - Çoğu ülkede sezaryen son 20 yılda artış göstermiştir ancak Türkiye’deki artış çok fazla olarak rekor düzeye ulaşmıştır.
Vatan
