DDK'nın dün açıklanan Özal'ın ölümü ile ilgili raporu tartışılıyor
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın öldürüldüğüne ve zehirlendiğine inanmadığını söyledi.
Demirel, Güniz Sokak'taki konutunda DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Basın mensuplarının görüntü aldığı sırada, gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Demirel, Devlet Denetleme Kurulu'nun Özal'ın ölümüne ilişkin raporu hatırlatılarak, "Önümüzdeki süreçte ölüm aydınlatılabilir mi?" diye sorulması üzerine Demirel, şunları söyledi: "Hadisenin üzerinden 19 sene geçti. Bu sürede zaman zaman böyle bir şey ortaya atıldı. Şu ana kadar bir şey ortay açıkmadı. Ben şimdi şahsi kanattimi söylesem -madem ki araştırılıyor- o araştırmaya ters düşmüş olurum. Ama ben söyledim şahsi kanaatimi. Ben öyle bir şeye inanmıyorum. Yani öldürüldüğüne, zehirlendiğine vs inanmıyorum.
Çünkü ölümden kısa süre sonra, 5-10 saat sonra gelebildim ben. Çünkü İzmir'deydim. Bana o günkü doktorların söylediği, yani tek bir ağızdan 'buraya ölü geldi' dediler. Ben doktor değilim ki, onlara inandım. Ben başbakandım. Elimizden gelen her şeyi yaptık, eğer bir şey varsa. Ailesi bir süre sonra hadisenin vadesi ile ölme değil de, öldürülme şeklinde olduğu üzerinde ısrarla durdu. Şimdi mesele Adli Tıp muayenesi vs. Tabi bu çeşit gizli kalmamalı, açıkta da kalmamalı. Laf bitmiyor çünkü, bu lafı tüketmek lazım bir yerde. Ne ise ne, öyleyse öyle... Öyleyse kim yaptıysa onu bulmaları lazım, değilse kesmeleri lazım. 19 sene laf sürmez."
Demirel, "Bu iddiaların çıktığı günden itibaren böyle bir şeyin olabileceğine ihtimal vermedim. Şahsi kanaatim." diyerek, "Devletin bütün imkanları var, araştırır, bulur çıkarır ortaya. Ama Türkiye'de devletin bulup çıkardığı veya bulamadığı şeylere inanmıyor kimse. Yani devlet bulup çıkarsa da 'bir şey yokmuş' dese de inanmıyor; 'varmış dese' inanmıyor." ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın ''Demirel'in 28 Şubat sürecinde çok büyük rolü olmuştur. 28 Şubat sürecinin bir anlamda koordinatörüdür. ifadesinin hatırlatılması üzerine ''Ben şimdi teker teker kimseye cevap verecek durumda değilim. Söyleyeceğimi söyledim" dedi.
Bir basın mensubunun "1966'da Giresun'daki bir konuşmanızda size tehdit içeren bir not bırakılmış, 'Menderes'i astığımız gibi seni de asarız' diye. Bunun içeriğini öğrenebilir miyiz?" sorusu üzerine de Demirel, "Giresun'da bir miting esnasında, orada bir ağaç vardır, orada ben konuşurken biri gelip önüme bir kağıt koydu. Açtım baktım 'Menderes astık, seni de asarız' yazıyor. Ben de 'kim bunu gönderdi' dedim. Kayıp gönderen, 'asarsanız katil olursunuz' dedim. O işleri yapanlar çok çabuk kaybolur" cevabını verdi.
Habertürk