BOP’un abdestli Kardinali ve tek din projesi!


Zaman Gazetesi haberi, “Dinlerin kardeşliği ve buluşması” diye verdi!
Kastettiği, “Tek Tanrı’ya Müzik” ismindeki konserlerdi!
İlki Aya İrini’de yapılıp, ikinci ve üçüncüsü Alman kiliselerinde sürdürülen bu etkinliği Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile AB finanse etti.
Müzik-sanat ambalajı ile kamufle edilip organize edilen bu tezgah, gerçekte evanjelist-siyonist ittifakı, ya da yeni emperyalizmin tek dine erişme projesidir.
Öyle, çünkü bizim inanç sistemimizde, yani İslam’da dinlerin kardeşliği ya da buluşması diye bir şey söz konusu olamaz!
İslam, son hak din olduğu için kendinden öncekileri iptal etmiştir.
Realite bu iken, bunun görmezden gelinmesi ve İbrahimi dinler safsatası ile üç kitaplı dinin bir potada eritilmeye çalışılması, sadece Hazreti Muhammed ve Kuran’sız bir Müslümanlığın tedavüle sokulması değil, aynı zamanda üç dinden ortak bir din yaratılmaya çalışılmasıdır!
Bu projenin temel figürü veya dinamosu ise Fethullah Gülen’dir!
Hoca efendinin “Fasıldan Fasıla” isimli eserinde, Hazreti Muhammed’i reddeden yani Kelime-i Tevhid’in ikinci bölümü olan Muhammedun Resululah kısmının kaldırılmasını teklif eden satırları ortadadır!
F Tipi cemaatin, dinlerarası diyalog ve ılımlı İslam ambalajlı, malum faaliyetlerinde şimdi ki durak. Üç dini bir potada eritmek, yani tek dinin yaratılmasıdır. Galiba beklentileri de, bu dinin peygamberliğinin kendilerine verilmesidir!
Hayır, aktardıklarım komplo teorisi ya da yakıştırma değil var olan tablodur!
F Tipi güruh, küresel emperyalizme sadece yurt dışındaki okulları ve polis ile adliyedeki mensuplarıyla, TSK’yı çökertme operasyonuna omuz vermiyor. Aynı zamanda islamın, iğdiş edilip yeni bir dinin yaratılması bağlamında da hizmet sunuyor ki, AKP’de bu projenin merkezindedir ve iki camia arasında iş bölümü söz konusudur!
Hedeflenen tek din projesi, tıpkı BOP misali, yeni dünya düzeninin olmazsa olmazıdır ve ikisi paralel olarak yürütülmektedir.
BOP ve tek din projesinde, F Tipi güruh, abdestli kardinal, AKP ise abdestli zangoç konumundadır!
Ülke bölünürken AKP hala nasıl yüzde 50’lerde?

Sahi bu tabloda bir anormallik yok mu?
Türkiye, göz göre göre bölünmeye gidiyor ve toplum bunu adeta canlı yayında izliyor. Ama bu tabloyu yaratan AKP’ye milletten bir fatura yok. Zira anketlere göre, iktidar partisi hala yüzde 50’lerde seyrediyor!
Bize göre, bu dramatik tablo şunların eseridir:
  1. Toplum, AKP yerine oy verebileceği bir iktidar alternatifini göremiyor ve istemese de oyunu yine ona veriyor.
  2. Tayyip Erdoğan, siyaset mühendislikleri ve iktidar gücü ile kendinden kaçacak seçmenin oy verebileceği yeni siyasi adreslerin doğuşunu türlü yollarla engelliyor.
  3. Erdoğan, iyi bir algı yönetimi ve iletişim tekniği ile dini kullanıp cepheleşmeler yaratarak tabanını diri tutuyor!
  4. Tayyip Erdoğan, ben gidersem istikrar bozulur imajını oluşturarak kitleleri yanında tutabiliyor.
  5. Toplum, geçiminin yani ekonomik durumunun dışındaki şeylere tepki vermiyor.
  6. Güce tapınma ya da güce eğilme toplumumuzun temel dinamiği haline geldi!
Tayyip’ten Halid Meşal’a, Haçlılarla beraber ol baskısı!

Halid Meşal’i biliyorsunuz!
Hamas’ın sürgündeki lideri!
Peki, Meşal nerede mi sürgündeydi?
Suriye’de!
Yıllar yılı Şam’a sığınıp, oradan çok büyük destekler alan Meşal’a şimdi, “ABD’nin köpeği ol ve Suriye’ye ihanet et” deniliyor!
Diyen kim mi?
Tayyip Erdoğan!
Meşal, önceki akşam Türkiye’ye geldi ve Erdoğan’a iftar yemeği konuğu oldu!
MİT Müsteşarı ile Dışişleri Bakanı’nın da katıldığı yemeğin gündemi Esad’ın düşürülmesi için Suriye’deki Filistinlilerin isyan ettirilmeleri imiş!
Görüyorsunuz, Tayyip Erdoğan, kendinin Haçlı zırhını kuşanması yetmiyormuş gibi, bir de bu Haçlı orduya asker topluyor. Ömrünü İsrail ve ABD ile mücadelede geçiren birinin kıblesini değiştirmeye çalışıyor!
İslam literatüründe, böyle davranana ne denir onu siz tahmin edin!
TV’ler Büşra’ya açık, Ahmet Şık’a kapalı!

Adı: Büşra Ersanlı!
KCK’dan tutuklanıp serbest bırakılan BDP’li!
Arşivlere bakıldığında, yakın geçmişe kadar sıkı bir AKP şakşakcısı!
Bu aralar, her akşam ayrı bir TV kanalında!
Önce CNN-Türk, ertesinde de Habertürk’de boy gösterdi!
Söylediği, BDP ile KCK’nın PKK’dan farklı olduğudur ki, buna malum kundakdaki bebeler bile kahkaha atar!
Hal bu iken, bu hanımefendi özgürlük savaşçısı pozlarında artarda haber kanallarına davet ediliyor!
Ve bir başka portre:
Adı: Ahmet Şık!
Kendisini ne gördüm ne de tanırım. Ama duruşuna ve meydan okuyuşuna büyük saygım var.
Yayınlayamadığı kitabı için zindana atılan bir gazeteci!
Dahası, cezaevinde yazdığı kitaptaki bilgiler de, bir yayıncı yani televizyoncu için bulunmaz kıymette ve önemde!
Hal bu iken, Ahmek Şık aylar olmasına rağmen ne CNN-Türk, ne NTV ne de Habertürk tarafından davet edilmedi!
Evet, BDP ve KCK’yı hala yere göğe sığdıramayan Büşra Ersanlı bu kanallarda fink atarken Ahmet yanına bile yaklaştırılmıyor.
Pardon bir tanesine SKY-Türk’e çıkarılacak gibi oldu. O programı yapanlara patronajdan anında ültimatom geldi ve vazgeçildi!
Peki niye mi böyle oluyor?
Ahmet Şık, F Tipi’ni hedef aldı ve yargı ile polisteki örgüt yapılanmasını deşifre etti de ondan!
Görüyorsunuz, bu ülkenin medyasında PKK ile gönül gönüle olmanın zerre bir müeyyidesi yok. Ama söz konusu F Tipi karşıtlığı olunca, anında kapılar kapanıyor!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)