İran-PKK hattı ve hakikatler

Önce bir hatırlatma:
Ahmet Taner Kışlalı’yı kim öldürdü ya da öldürttü?
Güvenlik birimlerimiz ve hatta yargımızın kesin hükmüne göre İran yanlısı bir örgüt!
Peki Ahmet Taner Kışlalı’yı öldüren İran sempatizanı örgütün 12 kişilik katledilecekler listesinin iki numarasında kim vardı?
Bu satırların yazarı vardı…
Açın bakın arşivlere o örgüte yapılan operasyon sürecinde Cumhuriyet, Milliyet ve Hürriyet gazeteleri üstelik birinci sayfalarından yayınladıkları listede Sabahattin Önkibar’ın öldürülecekler listesinin ikinci sırasında bulunduğunu göreceksiniz ki, o günden sonra devlet bizi yıllarca yakın korumaya almıştır.
Peki bunu şimdi niye mi yazıyorum?
Birazdan yazacaklarım için bana İran’ı kolluyor ya da onların adamı denilmesin diye!
Evet diyorlar ki PKK’yı azgınlaştıran Tahran yönetimidir!
Sadece demiyorlar özellikle Türk toplumunu İran’a hasım yapmak isteyen F Tipi medya küresel siyonist emperyallerin kendine verdiği görev gereği neredeyse her gün Tahran’a karşı açıktan beyin yıkıyor.
PKK azgınlığının ardında gerçekten İran var mı bilmiyorum ama eğer öyle bir şey varsa bile ben bu durumu yadırgamam!
Niye mi?
Yandaşların anladığı jargonla söyleyeyim, İslamda kısasa kısas diye bir şey yok mu?
Var ise düşmanına düşmanlık mübahtır!
Bir Türk olarak bundan elbette hoşlanmıyorum ama realite budur!
Sen İsrail’i koruma adına Malatya Kürecik’e İran’ın bütün füze sistemini iptal edecek şekilde radar tesisi kurulmasına izin verirsen, Tahran da kısas olsun diye elbette PKK gibi örgütlere omuz verir!
Çok değil iki yıl önce İran yakaladığı bütün PKK militanlarını Türkiye’ye teslim ederken bugün nasıl bu noktaya gelindi bu soru cevaba muhtaç değil mi?
Hem merak ediyorum PKK üzerinden İran ile Suriye’ye kin kusanlar ABD işgalindeki Irak’ı neden hiç dillendirmezler? Sahi Kandil hangi ülkede ve Türkiye’nin tescilli PKK inlerine kara operasyonu yapmasına kim karşı İran mı Suriye mi yoksa Paxamericana mı?
***
Enis’e, Beytülşşebap’ta da acele resim çektir mektubu
Sevgili Enis!
AKP ve Tayyip Sultan hazretleri Şırnak’taki son saldırı ile yine zorda!
Başbakan her ne kadar Mehmetçik şehadetlerinin haberi asla ve kat’a duyurulmasın dedi ise de haber yine sızdı.
Öyle ki bu haber insanların aklına yine Güneydoğu yoksa gerçekten söylendiği gibi kaybediliyor mu kuşkusu ve endişesini düşürdü!
Şemdinli’de huzurun hükümran olduğunu kanıtlayan(!) o şaheser fotoğrafınızdan bir tane de Beytülşşebap için gerekiyor!
Ama bu sefer masa ve çiçek dekorasyonu yerine bir bar kompozisyonunu yansıt ve resim altına, bakın Beytülşşebap’ı gören bir tepede kafa bile çektik ama PKK diye bir şeyi göremedik diye yaz zira başka türlü ayık biri nasıl böyle bir şeyi yazar diye Şemdinli misali yine alaya alınırsın.
***
Rockefeller gazeteciliği ile Çankaya’ya kaçabilir mi?
Önceki gece 10 Mehmetçik şehit oldu ama Sabah’tan Star ve Yenişafak’a kadar AKP bülteni gazetelerin birinci sayfalarında tek bir satır yoktu.
Aynı şekilde TRT dahil pek çok televizyon kanalı bu şehadet haberlerini görmedi!
Sırada Twitter ve Facebook gibi sanal mecraların engellenmesi var.
Bu tablo bana ağır hasta yatan ABD’li ünlü zengin Rockefeller için, üzülmesin ve sağlığı daha fazla bozulmasın diye hazırlanan tek nüshalık pembe haberlerle doldurulmuş özel gazeteyi hatırlattı.
Bugünkü Türkiye tablosu aynen böyledir.
Halk hakikatleri öğrenmesin diye topyekün bir karartma ile karşı karşıyadır.
Amaç ise Tayyip Erdoğan’in iktidarını sürdürmesi ve Çankaya Köşkü’ne kaçış sürecinde imajının yara almamasıdır!
Ancak yaşananlar göstermiştir ki bu tür şeylere ihtiyaç duyulması gerçekte çöküşün ilanıdır ve bunu böylesi baskılarla önlemenin imkanı yoktur!
Altını çizerek yazıyorum Tayyip Çankaya’ya kaçamayacaksın!
***
Bahçeli kongre desteği adına Tayyip’e teslim!
Kıyamet kopuyor ama Bahçeli yine arazi olmuş yani kayıp!
10 Mehmetçiğin şehadetinin ardından bir basın toplantısı bile yapmayıp, her zaman olduğu gibi başkasının kaleme aldığı yazılı açıklamayı duyuruyor.
Sadece PKK vahşeti değil, işte Suriye rezilliği ortada ama Bahçeli’yi bırakın Hatay’a gitmeyi, Tayyip Erdoğan’a ya da Davutoğlu’na zerre bir eleştiri getirmiyor.
CIA Başkanı üçüncü kez Türkiye’de lakin bir kez olsun, “Bu adamın burada ne işi var” demiyor!
60 aylık bebekler İmam Hatip tezgahı için okula kaydediliyor, umurunda değil!
Başbakan televizyonda açıktan sansür deyip bu ülke için şehit olanları toplumdan gizlemek istiyor yine sus pus!
İyi de be adam sen muhalefet partisi MHP’yi temsil etmiyor musun?
Öyle isen niçin bu teslimiyetin, neden ekranlara çıkıp milletin duygularına tercüman olmazsın?
Yoksa 4 Kasım’daki MHP Büyük Kongre öncesi Tayyip Erdoğan bana omuz versin diye ona cici mi görünmeye mi çalışıyorsun!