Savaş oyuncak değildir


Bugünlerde sık sık “Harbe girmek! Savaşa katılmak!” laflarını duyar olduk.
Sanki marifet!
Harbe girmek, savaşa katılmak sanki çocuk oyuncağı!
Biz, savaş görmeyen kuşaktanız. Savaşı görmedik ama babalarımızdan, amcalarımızdan savaş hikayeleri dinledik, hem de yaşanmış...
Bu hikayeler çoğunun hoşuna gider. Şovenist duygularını kabartır. Bu hikayelerin yaşamış kahramanları vardır ama ölenleri, esir düşenleri, sakat kalanları da...
* * *
Niye savaşılır?
Vatana, ülkene saldırırlar savaşılır, başka bir memleketin iç sorunları için savaşılmaz.
Ya devlet sizin gibi düşünmez ise, o zaman gereğini yapacaksınız, vatandaş olmanın gereği, ben savaşmam, diyemezsiniz.
* * *
Savaşa nasıl girilir?
Yakın tarihimizde öyle bir “savaşa giriş” var ki...
Birinci Cihan Savaşı’na bu müjde ile girmişizdir.
İttihat ve Terakki Partisi iktidardadır. Sait Halim Paşa sadrazamdır. Halil Menteşe de Meclis-i Mebusan başkanıdır.
Halil Menteşe, 11 Ağustos 1914 akşamı sadrazamın Yeniköy’deki yalısına davet edilir. Halil Menteşe beyi salonun kapısında gülerek karşılarlar:
- “Bir oğlumuz oldu, dünyaya geldi!”
* * *
Enver ve Talat paşalar sanki şaka yapar gibidirler.
Halil Bey “Ne oluyor?“ diye sorar.
Talat Paşa “İçeri gir anlarsın” der.
Ve şakanın nasıl bir şaka olduğunu anlar...
İki Alman savaş gemisi Akdeniz’de İngiliz savaş gemisi tarafından kovalanmıştır. Çanakkale Boğazı’nı geçerek bize iltica etmişlerdir. Osmanlı Devleti o tarihte tarafsızdır, bitaraftır, kurallara göre ya iki Alman savaş gemisi 24 saat içinde karasularını terk edecek ya da bir limanda muhafaza edilecektir. Enver Paşa’nın gönlü Almanlarla birlikte savaşa girmekten yanadır ama...
* * *
Bir taraftan İngiliz elçisi, bir taraftan Alman elçisi bastırmaktadır.
* * *
Toplantı üstüne toplantı yapılır, çıkış yolunu Halil Menteşe bey bulur:
- “Gemileri bize satınız.”
Halil Menteşe beyin önerisini Almanlar çaresiz kabul eder.
İki savaş gemisine “Yavuz ve Midilli” adı verilir. Alman gemiciler başlarına fes giyer, Türk olurlar, bugünkü futbolcular gibi...
Enver Paşa’nın eline fırsat geçmiştir “Yavuz” Karadeniz’e açılır gider, Rus sahillerini bombalarlar.
Savaş çıkar.
* * *
Savaş çıkarmak ya da savaşa girmek kolaydır ama ya savaştan çıkış, ne pahasınadır?
Bedeli bir imparatorluktur.
Her zaman da elde bir imparatorluk olmaz ki.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)