Partizanlık‏



Geldiğimiz noktada gördük ki, en büyük problemimiz parti"zan"lık…
Partizanlık, beğenelim beğenmeyelim, doğruyu yanlışı sorgulamadan, kişinin hep aynı partiye oy vermesi, takım tutar gibi parti tutma olayıdır.

Bireysel olarak adam tutmanın çoğuludur…
Ülkemizde bolca mevcuttur.

Takımım küme düşse yine de desteklerim diyen taraftarlar gibidirler.
Oy verdikleri partileri yanlış mı yapıyor doğru mu yapıyor asla sorgulamazlar.

Ne kadar söylersen söyle, doğruyu göremez ve anlamazlar.
Çoğunun körleşmiştir gözleri, her yapılan doğrudur onlar için.

Çünkü "Partizanlar" için partilerinin asla yanlış işi olmaz.
Olan yanlışsa, yanlışlıkla olmuştur üstünde durulmaz.

Oysa bu "partizanlar" oy verdikleri partiyi kayıtsız şartsız desteklerken, söyledikleri ve yaptıklarını tasvip edip onaylamış olmazlar mı?
Mesala;
“Şehidine kelle, teröristine sayın” der.
Çiftçilere “ gözünüzü toprak doyursun” der.
Bakkalın devrini bitirir.
“Van minut, Filistin’deki Müslüman çocukları öldürüyorsunuz” derken, Irak’ta öldürülenler için “demokrasi getiriyorlar” der.
“Demokrasi amaç değil, araçtır” der.

''Yahu bu milletin bütünlüğü 'Ne mutlu Türküm diyene' ifadesiyle sağlanır mı? Türkiye'de 36 etnik grup var” der.
Dinimizce haram olan “domuz” kesimlik hayvanlar arasına girer.
Zina suç olmaktan çıkar.
“Bir dönem dini kullandık” der.
İslam dünyasındaki devletlerin sınırlarını değiştirecek olan BOP’un Eşbaşkanı olduğunu söyler.
Irak işgali sırasında ABD askerlerin sağ salim evlerine dönmesi için dua eder.

Bir ara Suriye sınırını komple İsrail’e vermeye kalkar.
İsrail’i korumak için füze kalkanı kurulur.
Teröristler tanık, askerler sanık olur.
PKK ile açık açık görüşmeler yapılır.
Şehitlerin kemikleri sızlatılır.

Başbakanın İsrail’e çıkışlarıyla övünüp gurur duyarlar ama boynundaki Yahudi üstün hizmet ve cesaret madalyası ne iş diye sorgulamazlar.

PKK ile açık açık görüşmeler yapılırken, uyanır gibi olan ve kızan partizanları tekrar uyutmak için İsrail özür bile diler. Ee daha önce madalya verdiklerine , teşekkür mahiyetine özrü mü esirgeyecekler.

Konuşuldu mu ateş topu olan vatandaş, “Vatan, Millet, Sakarya” derken kızdığı bir konuda partisinden memnun, yaptıklarından mutlu olmaktadır.

İşte partizanlık, yaptıklarını onaylayamazken, yine de her seferinde yanlışa gidip gözleri kapatıp oy vermektir.

Parti yöneticileri dahi PKK görüşmelerini hazmetmek kolay değil deyip hazmetmeye çalışırken, danışıklı İsrail özrünü milleti uyutmak için kullanan bir kısım partizan bilbordlara ilan verip övünç duyuyoruz gurur duyuyoruz diye kutlama bile yaptılar.

Ama yetmez, Barzani ile gurur duyanlar, bir insana dokunmayı ibadet sayanlar, peygamber gibi diyen partizanların arabalarla konvoy oluşturmaları gerekir. Belki öğle vakti havai fişek gösterisi bile yapabilirler. Yapmadıkları iş değil.

Bakalım oy veren ama, bütün bu olaylara kızan iyi “zanlı “ "partizanlar" ne yapacak?

Seçimlerde hep beraber göreceğiz.

Levent Bulut

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)