TBMM iade-i itibar yapacak


Ergenekon'da müebbet hapis cezası alan Org. Hasan Iğsız'ın oğlu ilk kez konuştu.

ER­GE­NE­KON ve Bal­yoz gi­bi da­va­lar­la yar­gı­la­nan emek­li ve mu­vaz­zaf as­ker­ler, bir­bi­rin­den ağır ce­za­la­ra çarp­tı­rı­lıp hap­se atıl­dı. Bay­ra­mı Si­liv­ri, Has­dal, Mal­te­pe ve Sin­can gi­bi ce­za­ev­le­rin­de ge­çi­ren ko­mu­tan­lar ai­le­le­riy­le gö­rüş­me­nin se­vin­ci­ni ya­şar­ken, ve­ri­len hak­sız ce­za­la­ra da is­yan et­ti­…

TSK ça­tı­sı al­tın­da bu ül­ke­ye kar­şı gö­rev­le­ri­ni şe­ref­li bir şe­kil­de yap­ma­nın gu­ru­ru­nu ya­şa­yan ko­mu­tan­lar, dos­ta-düş­ma­na şu me­sa­jı ver­di­: “Hu­kuk kat­li­amıy­la bi­ze ya­pı­lan­la­rı as­la unut­ma­ya­ca­ğız. Dik du­ru­yo­ruz, yı­kıl­ma­dık ayak­ta­yız. Çün­kü hak­lı­yız. Er ya da geç ada­let ye­ri­ni bu­la­cak.

Ergenekon’da müebbet alan Org. Hasan Iğsız’ın oğlu sessizliğini SÖZCÜ için bozdu:

Dik duruyoruz çünkü haklıyız

Hakan Iğsız: Karar üzücü ama sürpriz değildi. Babam hâlâ adalete, demokrasiye, bu rezaletten çıkacağımıza inanıyor. ‘TBMM nezdinde iade-i itibarımız olacak’ diyor. Ben de ona katılıyorum…

Makine ve ses mühendisi olan 37 yaşındaki Hakan Iğsız’ı aradığımda arefe günü Silivri’deki açık görüşe gidiyordu. Amerika’da öğretim üyesi olan ablası Aslı da 2,5 yaşındaki oğlu ve eşiyle babası için İstanbul’a geldi.

Hakan Iğsız “Asılnda benim de size anlatacak çok şeyim var. Artık çok doldum…” dedi. Silivri’den döner dönmez İstanbul’da buluştuk. Karşımda babası müebbet almış biri değil de, yarın çıkacakmışçasına güçlü, kararlı ve bir o kadar da öfke dolu biri vardı. Iğsız yerinde duramayan, düşüncelerini açıkça ifade edebilen insanlardan. Hakan Iğsız Ergenenekon Davası sürecinde yaşadıklarını ilk kez SÖZCÜ’ye anlattı.

Karar sonrası babanızla ilk kez görüştünüz. Neler söyledi?

Karar hiçbirimiz için sürpriz olmadı. Muhtemelen verebildikleri en ağır cezaları vermeye çalıştılar. Balyoz Davası’nda olup biten her şey bizim için bir haritaydı. Orada ne olduysa bize de o oldu. Annemin biraz morali bozuldu. Çünkü bu karar verilirken babamın yanında olmak istediğini söyledi. Babam da görüştüğümüzde aynı şeyi söyledi. Karşımızda kararını önceden vermiş bir mahkeme vardı. Babam böyle bir karar alınırken ailelerin kabul edilmemesini asla affetmeyeceğini söylüyor. Annem de babamdan çalınan zamanı hiçbir zaman affetmeyeceğini söylüyor. Babamla konuştuğumuzda sizinle buluşacağımı söyledim. Bana “TBMM nezdinde zamanı geldiğinde bizlere iade-i itibar yapılacak, söyle” dedi.

Çalınan zamanımız ne olacak?

Bu tespiti neye dayanıyor?

Haklılığımıza. Babam hâlâ adalete, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve demokrasiye inanıyor. Bu rezaletten çıkacağımıza inanıyor. “Mutlaka iade-i itibarımız olacak” diyor. Ben de ona katılıyorum, bu bir gün olacak. Bu insanların hayatlarından çalınan zamanların bir geri dönüşü olacak. Bizim istediğimiz şey, bizlere karşı bu suçu işleyen insanların, masum insanları hapse atarak senelerdir suç işleyen bu insanların, ailelerimizin yargılandığı mahkeme gibi mahkemelerde değil, gerçek ve adil mahkemelerde yargılandığı zamanı görmek.

6 yıl önce tutuklamalar başladığında babanızla bu konuda konuştunuz mu?

Babam bu tür konularda hep kapalı bir kutu olmuştur. Babamın tutuklanması sürpriz olmadı. Çünkü bu saldırılar önce aileyle başlıyor. Benim bilgisayarımda e-mail adresim hack edildi. Orada çok özel fotoğraflarım alındı, belirli web siteleri var Amerika’dan yayın yapan. Hakkımda yayınlar yapıldı. Ablam hakkında yayınlar başladı. O zaman “Baba sen çantanı hazırlamaya başla Silivri için” dedik. Ama babamın genel duruşu ve tutumu bazı insanların hoşuna gitmiyor. O açıdan bizim için tabii ki üzücü ama sürpriz değildi.

En çok hasarı annem gördü

Babanız 2 yıldır cezaevinde. Bu süreyi nasıl geçirdiniz?

Eğitici ve öğretici diyelim. Babamla iletişimim daha da gelişti. Kendimle ilgili bilmediğim çok şeyi öğrendim. Bir kere pek çok şey benim üzerime kaldı. Annem bu durumda en çok hasar gören kişi oldu. Annem bu olayla kendisini dış dünyadan izole etti. Biz dik duruyoruz. Çünkü o kadar haklıyız ki. Babam da bugün onu söyledi. 4 Ağustos gecesinden bahsetti “İnsan ertesi gün müebbet hapis cezası alacağını bilerek gece uykuları kaçmaz mı? Ben mışıl mışıl uyudum” diyor.

Bu rahatlık sizde de var. Sanki babanız yarın çıkacakmış gibisiniz…

Biz rahatız çünkü haklıyız. İktidarın politikalarından biriydi bu, asker aileleri bazı konularda hep yalnız bırakıldı. Bizi terörist ilan ettiler. Maskeler düştü. Artık insanlar bu numaraları yemiyor.

Karar günü Silivri’de miydiniz?

Ben babama söz verdim gitmeyeceğime dair. Çünkü babamın en büyük korkularından bir tanesi benim başıma bir şey gelmesiydi. İnsanları neler yüzünden gözaltına alıyorlar. İktidar halkı anlamıyor. Sadece iktidar demeyelim. Türk Bayrağı taşımak suç oldu bu ülkede. Sadece annem için düşünüyorum. Çünkü birbirimize şu an destek oluyoruz. O nedenle de 5 Ağustos’ta Silivri’ye gitmedim. Çünkü tutuklanabiliriz. Bu insanlar artık bizleri terörist ilan ediyorlar.

Suçsuz olduğunu biliyorum

Babanız hükümetin görevlerini yapmasını engellemekten müebbet hapse çarptırıldı. Bu suçu işledi mi?

Ben suçsuz olduğuna inanmaktan ziyade suçsuz olduğunu biliyorum. İddianameye bakıldığında çok komik iddialar var. Ortada delil yok. Yasaların verdiği bir yetkiyle Başbakan’ın imzasıyla açılan yasal internet sitelerinden bahsediliyor. Herkesin suçsuzluğu aslında ispatlandı. Ama karşımızda duvar var ve geri sekiyor. Onların kafasında her şey baştan belli. İddianame çıktığında babamın müebbet alacağı belliydi.

Bunlar doğruysa babanın suçu Laik, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olması mı?

Aklıma bir sürü teori geliyor. 2 senedir neden bu başımıza geldi diye farklı şeyler düşünüyor insan. Babam Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı Atatürkçü Laik bir insandır. Bu da sebep olabilir.

Toplumu ikiye böldüler

Ergenekon’un bir öç alma projesi olduğunu düşünüyor musunuz?

Kindar- dindar kelimelerini kullanan, yüzde 50’yi zor tutuyorum diyen bir Başbakan’dan bahsediyoruz. Bizleri bıçak gibi ikiye bölmeye çalışan bir insan. Bir de cemaat denilen bir topluluktan bahsediliyor. Mahkemelerin onların kontrolünde olduğunu söyleyen bir kesim var. Bilemiyoruz. Ben askerlerin içeriye intikam için atıldığına inanmıyorum. Ama bazı şeyleri yapabilmek için belki de önlerindeki engelleri ortadan kaldırdılar.

AKP benim için artık ‘KP’dir

Bundan sonra sizi neler bekliyor?

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi gibi uzun bir süreç var. Ama ben şu anki yapısıyla Türk adaletinden bir şey beklemiyorum. AKP benim için KP’dir. Yani Kalkınma Partisi. Çünkü adalet yok.

Askerler “Abdullah Öcalan’a gelecek bir afla çıkmayız” dedi…

Hepsi aynı şeyi söylüyor ama kendilerini kelepçeleyecek halleri de yok.

Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı onarsa sanıkların babalık haklarının ellerinden alınmasına ne diyorsunuz?

Babamın hakkını benden kimse alamaz. Kimin babalık hakkını kimden alıyorlar.

Birbirimize sarılarak ayrıldık

Karar sonrası Silivri’deki ilk açık görüşte neler yaşandı?

Babam torununu görünce çok mutlu oldu. Babamın morali çok iyi. Annemle Silivri’yle birlikte yeniden alevlenen bir ilişkileri var. Anneme endişe etmemesi gerektiğini bunun bir süreç olduğunu ve bu sürecin geçeceğini söyledi. Sakindi. Torununu sevdi öptü. Her çarşamba yaptığımız gibi sarılarak ayrıldık. Açık görüş dışında tükürük kokulu bir telefondan camın arkasından konuşuyoruz.

Baba-oğul ilişkiniz nasıl?

Aramızdaki sevgi bağı hep güçlü olmuştur. Bu olay daha da güçlendirdi. Kim olduğumuzu çok daha iyi anladık.

Hasan Iğsız’ı biz asker kimliğiyle tanıdık. Sivil hayatta nasıl biri?

Acayip duygusaldır. Sevgisini söylemekten konuşmaktan acayip çekinir ama her zaman çok düşüncelidir. Söylediğiniz en ufak bir şeyi not eder ve ileride sizin iyiliğiniz için bunu kullanır. Sevgi doludur. Fotoğraf çekmek en büyük hobisi.


Sözcü
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)