‘Penguen Medyası’na Karşı ‘Direnen Gazeteciler’


Yurttaş gazeteciliği ile profesyonel gazeteciliği buluşturan ve bağımsız bir haber ajansı fikriyle kurulan Dokuz8haber test yayınlarıyla yayın hayatına başladı

Gezi Parkı eylemleriyle başlayıp tüm yurda yayılan Haziran Direnişi ile toplumun önemli bir kesiminde merkez medyaya karşı büyük bir tepki oluştu. Direnişin ilk günlerinde merkez medyanın yaşanan toplumsal ayaklanmaya kayıtsız kalması sonucu direnişe tanıklık edenler sosyal medya aracılığıyla ellerindeki bilgi ve görüntüleri paylaşarak bir ‘yurttaş gazeteciliği’ örneği sergilediler. İşte tam da bu fikirden hareketle profesyonel gazeteciler ve yurttaş gazeteciliği temelinde kurulan bazı soysal medya platformları bir araya gelerek Dokuz8haber’i meydana getirdi. Bir ajans disipliniyle çalışmayı amaçlayan Dokuz8haber’i kurucularından biri olan Gazeteci Gökhan Biçici kuruluş hikayelerini ve neleri amaçladıklarını bizlerle paylaştı.

Dokuz8haber’İN FORMÜLÜ

Dokuz8haber'i, yani yeni ve farklı formatta bir haber ajansını kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Dokuz8haber'in fikri aslında Gezi'nin içerisinden çıktı. Evveliyatı da var elbette. Bir takım siyasi yapıların basını zapturapt altına alma çabası Türkiye Cumhuriyeti tarihi kadar eski hatta daha da eskidir. Ama bunun en yoğun olduğu, en etkili olduğu dönem şu içerisinde bulunduğumuz son 11-12 yıllık dönem oldu. Tabii ki muhalif yayın organları vardı, bunlar kıymetli işler de yapmaya devam ettiler fakat sonuçta kitlelerin doğrudan doğruya takip ettiği medya kuruluşları hükümet tarafından kontrol altına alınabilmişti. Toplumun bu gerçeklikle yüzleşmesiyle birlikte bir öfke patlaması yaşandı. İlk defa on binlerce kişi haber kanalları önünde eylem yaptı. Aynı insanlar, her şeye rağmen direnen gazetecilere, işten atılmayı göze alan, şiddete rağmen mesleğinin ahlakına sadakat eden gazetecilere de sahip çıktılar. Dolayısıyla toplum şu mesajı verdi, “Ben, Penguen medyası istemiyorum, direnen gazeteciler istiyorum”. İnsanlar o dönemde sansür ve otosansür dayatmasını sosyal medya üzerinden aştı. Bu anlamda aslında hükümetin operasyonu başarısızlığa uğradı. Sosyal medyada, haberden ziyade bilgiye erişimin sağlandığı platformlar insanların nefes boruları oldu. İşte bu dinamikler bir şekilde Dokuz8haber'in formülünü de ortaya koyuyor.

Eline fotoğraf makinesini, kamerasını alıp yaptığı çekimi ya da aldığı bilgiyi sosyal medya üzerinden, kişisel bloklar üzerinden paylaşan yurttaş gazetecilerinin oluşturduğu bir ajanstan mı söz ediyoruz yoksa zaten profesyonel gazeteciler mi yapacak bu işi?

İkisi birden aslında. Dokuz8haber, yurttaş gazeteciliği ile profesyonel gazeteciliğin buluştuğu noktada ortaya çıkan kesişim kümesinde kendisine zemin bulan, yeni tipte bir haber ajansı olacak. Örneğin, Ötekilerin Postası, Naber Medya, Gezi Postası, Park Gazetesi, Korsan Parti, Alternatif Bilişim Derneği, Haber Vesaire, Jiyan, Demokrat Haber yani akla gelebilecek isimlerin tamamı var burada. Ankara'daki, neredeyse bütün platformlar bir araya gelmiş durumda. Orada bir haber atölyesi oluşturarak, Dokuz8haber'in Ankara grubunu meydana getirdiler. Son olarak İzmir'de bir birliktelik oluşturuldu. Kamera Sokak, Yurtsuz, İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin öğrencileri, oradaki hocalar, bireysel faaliyet yürüten vatandaş habercileriyle 1 Mayıs'a dönük olarak bir araya gelecekler. Bileşenlerimizin yaptığı çalışma bizim öncelikli haber kaynağımız, haber ağımız durumunda olacak. Ama aynı zamanda bu bileşenlere ait olmayan herhangi bir kentteki, vatandaş habercisi de pek ala bu ağın bir parçası olabilir. Profesyonel gazetecilerin ağırlıklı olduğu bir oluşum değil fakat merkezinde mutlaka profesyonel gazetecilerin olduğu bir oluşum.

KİTLESEL FİNANSMAN

Ortaya çıkartılmış bir haber ajansı var ve bunun için gerekli ekonomik altyapıyı da sağlamak gerekiyor. Bu haber ajansını finanse etmek için nasıl bir yol izlenecek?

Finansman meselesi de bu projenin başlıca özgünlüklerinden biri olacak. Dokuz8haber kitlesel finansmana dayanacak. Şu aşamada şöyle bir yol izliyoruz; 300 civarında kişi ve kurumdan oluşan bir liste yaptık. Milletvekillerinden, sendikalara, park forumlarından, taraftar gruplarına kadar, bir kısmıyla hali hazırda görüştük, bir kısmıyla ise görüşmek üzereyiz. Bin liradan, beş bin liraya, on bin liradan, elli bin liraya kadar hangi kurumun olanakları ne ise onların bir havuzda toparlanmasını hedefliyoruz. Şu ana kadarki görüşmelerimizden çok iyi sonuçlar aldık. Çünkü bu insanlar ve bu kurumlar şunu görüyorlar, burada gerçekten bir meşruiyeti olan kurumlar ve kişiler bir araya geliyorlar, yapılmak istenen iş ise bir kişiye ya da gruba odaklı bir iş değil, amaç bir sistem kurmak, bir haber sistemi kuruyoruz biz. Ancak asıl stratejik olan binlerce kişinin, belki de on binlerce kişinin ayda 3 lira, 5 lira, 10 lira vererek desteklemesi. Çünkü bir yılın sonunda diyelim ki on bin kişi, ayda 10 lira vermeyi kabul etmiş olursa bizim bağımsızlığımız da tam güvence altına alınmış olur. Elbette uluslararası kaynaklarla, çeşitli fon kaynaklarıyla görüşmelerde de bulunuyoruz, hatta emin olun onlar bizi bulmaya çalışıyorlar.

Tüm haber ajanslarının çeşitli medya kuruluşlarıyla anlaşmaları var ve düzenli olarak bu kuruluşlara haber servis ediyorlar. Dokuz8haber'in de medya kuruluşlarıyla çalışmak gibi bir planı var mı?

Bizim öncelikle anlaşma yapacağımız insanlar, o sokaklardaki yüz binler ve milyonlar. Çok dilli yayın yapacağımız için Türkiye'deki gelişmelerin ilk elden uluslararası medyayla paylaşılmasını da hedefliyoruz. Ajansın çıtasını belirlerken daha çok uluslararası bir ajans olma, uluslararası alanda haber dosyaları ve görüntüler aktarabilmeyi hedefliyoruz. Şimdiden, bizleri arayıp, “Ne durumdasınız?” diye soran, desteklemeyi düşünen, abonelik ilişkisi kurmayı düşünen çok ciddi yayın kuruluşları var. Türkiye içerisindeki yayın kuruluşlarıyla doğrudan doğruya müşteri ilişkisi kurup kurmamaya şu an karar vermiş değiliz. Bu olacak olsa bile sınırlı boyutlarda olur. Şimdiden bir takım muhalif yayın organları dayanışma aboneliği gibi bir yaklaşımla “Biz bu ajansı destekleriz” diyorlar. Para vermeseler de biz yapacağımız işi zaten yayınlamaları için onlara veririz, amaç da bu zaten.

YURTTAŞ MEDYASI ATÖLYELERİ

Yurttaş habercileriyle bu ağı kurmanın yanı sıra bir yandan onların gazetecilik anlamında donanımını sağlamak için yapılan çalışmalar da var mı?

İstanbul'da, Ankara'da ve İzmir'de haber ötelerimiz var. Diyarbakır'a gidip oradaki çeşitli yurttaş medyacılarıyla görüştük. Örneğin, yaklaşık 1 ay içerisinde, bütün bölgede vatandaş habercilerinin bir araya geleceği, Diyarbakır merkezli bir haber atölyesi kuracağız. Daha da ötesi yaz boyu, İzmir Seferihisar Belediyesi'nin de desteğiyle orada yurttaş medyası kampı oluşturacağız. Ülke genelinden oraya gelecek olan vatandaş habercilerini 3-4 periyot halinde eğitimden geçireceğiz. Eğitimden geçenler bizim ağımıza dahil olacaklar. Hatta biz şirketleşeceğimiz için, yani kar amacı gütmeyen bir şirket oluşturulacağı için, bu insanların içerisinden en öne çıkanlara basın kimliği de vereceğiz. Belki bizden maaş almayacaklar ama örneğin, Kayseri'den herhangi bir vatandaş habercisi yaptığı faaliyeti daha kurumsal halde yapabilir olacak. Bir eyleme gittiği zaman, polis karşısındaki güvencesi bakımından olsun, diğer medya kuruluşları tarafından muhatap alınması bakımından olsun bu ehliyete sahip olacaklar.

Son olarak kısa vadede yapmayı hedefledikleriniz neler? Önümüzdeki günlerde ülke gündemi oldukça yoğun olacak. Bu süreçte Dokuz8haber aktif olarak habercilik yapmaya başlamış olacak mı?

Bu ülkede en az yapılan şey haber ve en fazla ihtiyaç duyulan şey de haber. 30 Mart'ta Karaköy'deki Mimarlar Odası'ndan ricada bulunduk, bize orayı tahsis ettiler, haber merkezini oraya kurduk, yaklaşık 30 kişi çalıştı o gün. Mustafa Alp Dağıstanlı, Güventürk Görgülü, Gökhan Tan gibi hocalarımız o gün editoryal destek verdiler. Orada bir araya gelen şey Gezi sonrasında ortaya çıkan dinamiklerdi. Sınırlı bir test yayınıyla, henüz haber sistemimiz hazır olmadığı halde, bir kaç saat içerisinde Twitter'da 17.500 takipçimiz oldu. Şu mesajı aldık, “Bu doğru bir formül, bunda ısrar edin”.

1 Mayıs'ta ülke çapında hatta ve hatta uluslararası çapta etkin bir habercilik yapacağız. Dokuz8haber'in ne olduğu daha iyi anlaşılacak. İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır merkez olmak üzere ülke çapında onlarca yurttaş gazetecisi ve mesleğin içerisinden gelen onlarca gazeteci bizi besleyecek. Ayrıca alanlardan canlı yayın yapmayı da planlıyoruz. Hedefimiz 1 Haziran'da, Gezi'nin yıl dönümünde kuruluş sürecinin en azından ilk aşamasını tamamlamak. Haber yazılımımız alelade bir haber portalı olmayacak. Türkiye'de ilk defa kullanılan bir haber yazılımı kullanacağız. Gerçekten sosyal medya tabanlı bir haber ajansı fikri üzerinden şekillenmiş bir yazılıma sahip olacağız.

Yurt
Daha yeni Daha eski