Sn. Banu AVAR yazdı.
“HALK TV'de Tunceliler Vakfı Eski
genel başkanı ve CHP'li Gürsel Erol konuşuyor! Sunucu Türkiye Cumhuriyeti'ni
yerin dibine batıran bir konuğu sessiz dinliyor.
Adam "dünyada
birçok ülke soykırımlardan ötürü ÖZÜR diledi. " diyor.
"Devlet Dersim'den özür dilemeli!"
diyor.
"Tunceli
adı lağvedilmeli isim DERSİM olmalı" diyor.
"Üniversite adı SEYİT RIZA
olmalı" diyor.
Ardından
"Atatürk'ten de özür dilemeliyiz!" diyerek TERS KÖŞE yapıyor...
Sözlerinin tümü Atatürk ilkelerine
karşı. Önerilerinin tümü Atatürk'ün yaptıklarını bozmak üstüne ama en o en
büyük 'ATATÜRKÇÜ' ve HALK TV ekranlarında...”
***
HALK TV de yayınlanan programı TV’ye bir şey fırlatmamak için kendimi
zor tutarak ben de izledim.. Ardından “CHP'li Gürsel Erol” un kimliğini
birazcık araştırdım.
“CHP'li Gürsel Erol” Tunceli- Pertek’li Emekli Öğretmen Zeynel
Erol’un oğlu. Eski Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen’in yeğeni. Taşdelen’in Çankaya Belediye Başkanlığı
döneminde Çankaya’da Marketlerin haracını topladığı, Erzincan depremi sonrası “gayri resmi ortaklıklarla”
büyük ihaleler aldığı iddiaları, 'Dersimli Kemal'i kızdırmamak için
yüksek sesle dillendirilemiyor..
Bu yöntemlerle palazlanan Gürsel Erol’un; Mayıs 2010 da Deniz Baykal’a
düzenlenen operasyonda ve sonrası ‘Dersimli
Kemal’in CHP ye Genel Başkan seçilmesinde etkin olduğu da biliniyor.
‘Dersimli Kemal’in CHP ye Genel Başkan seçilmesi, Gürsel Erol
cephesinde “tanrının yürü ya kulum, seni kim
tutar !!!” döneminin de başlangıcı oluyor.
CHP’de “resmi” bir görevi
olmayan, CHP’de genel başkan Kemal Kılıçtaroğlu adına gayri resmi olarak "Tek
sorumlu başdanışmanı"
olarak sınırsız “yetki” kullanan, partinin bütün
büyük il kongrelerine genel başkan adına müdahale eden YF-CHP’nin “kara
kutusu ve kasasının” Gürsel Erol
olduğu söyleniyor.
Gürsel Erol, Bu nedenlerle olsa gerek “Dersimli Kemal’in” koruması altındadır.
Gürsel Erol Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde yapılması planlanan entegre
hastane inşaatıyla ilgili olarak açılan “ihaleye Fesat karıştırma suçu”
nedeniyle 5 yıl hapis cezasına mahkûm edilir.
Kesinleşmiş cezaları yapılan indirimlerle 4 yıl 2 aya indirilen Gürsel
Erol'un imdadına “Dersimli Kemal”
yetişir. “Türk” kavramının, yeni anayasa da yer almamasını savunan,
Anayasa komisyonunun CHP’li üyesi, Atilla Kart, TBMM’de görüşülmekte olan 4.
Yargı Paketi içine “İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA SUÇU MADDE: 235”’te
“İNDİRİM” i öngören bir madde eklenmesi için özel bir yasa teklifi
hazırlar.
“Gürsel Erol’u KURTARMA” operasyonu olarak da bilinen bu
teklifi, Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan TBMM’ye sunar. 4. yargı paketi TBMM
de kabul edilir. Böylece “İHALEYE
FESAT KARIŞTIRMA SUÇU” nedeniyle hüküm giyen çok sayıdaki AKP’li,
CHP’nin “Gürsel Erol’u KURTARMA” özel yasasından yararlanarak cezaevine
girmekten kurtulur. ( Bilmeyenler öğrensin!
Muhalefet böyle yapılır!!!!)
Gürsel Erol, 2010 Mayıs ayından bu yana yapılan yerel ve genel
seçimlerde “aday belirleme” süreçlerinin içinde değil tam ortasında rol
alır. CHP’de yapılan birçok “iş”
ve “operasyon”
da Gürsel Erol yalnız da değildir.
Erdoğan Toprak…Gürsel Erol…Alper Taşdelen…Ve tabi Doğan
Taşdelen; “iş” ve “operasyon”larda ortaklar. Elbette bu işlerden elde
edilen ganimetler de ortak. Başta Ankara olmak üzere CHP’nin güçlü olduğu il ve
ilçelerdeki Belediye Başkan adaylıkları ve Milletvekilliği adaylıklarının
belirlenmesinde neredeyse Genel Başkandan daha yetkilidirler.
Elbette bu işler öyle vatan millet aşkına yapılmıyor. Bir bedeli
var. Örneğin; İstanbul'daki CHP'li
belediye başkanlarından birer milyon lira toplandığı, İzmir’in Buca ilçe
belediye başkanlığı için 4,5 milyon lira, Çiğli ilçesi için 4 milyon lira alındığı
vb. yalnızca birkaç örnek. Ancak bu paralar parti geliri olarak kayıt
edilmiyor. Hani, ANAP döneminde bir söz mahkeme duvarlarında yankılanmıştı “Rüşvetin
belgesi mi olur P……..k” . Aynen
öyle.
Gürsel Erol, aynı zamanda “Biz Seyyit Rızanın soyundan geliyoruz” diyecek
kadar pervasız, cüretli ve cesurdur. “Bizim cesaretle siyaset yapacak insanlara
ihtiyacımız var. Size bir örnek vereyim; Seyit Rıza yargılama sonrası idam
cezası alır ve hâkim sorar 'son isteğin nedir?' diye. Seyit Rıza cevap verir: "Ben sizin yalanlarınızla
dolanlarınızla baş edemedim, bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde baş
eğmedim, bu da size dert olsun", der. Biz böyle inançlı insanların
soyundan geliyoruz. Cesur ve yürekli davranacağız.”
……“Bugün Alevi ve Tunceli kökenli
bir kadın Diyarbakır Belediye Başkanı. Bu
müthiş bir değişim ve gelişimdir. Bu ülkeyi kuran CHP, ülkenin kuruluş değerlerine sahip çıkarak ve yalnızca bu değerlere
bağlı kalarak siyaset yapmamalı.”
Anlaşılan o ki, Kemal Kılıçtaroğlu’nun
söyleyip isteyip söyleyemediklerini Gürsel Erol’a söyletiyor diyeceğim ama
aynı şeyleri “Dersimli Kemal” CHP’li delegelerin, seçmenlerin gözlerinin içine
baka baka her gün söylüyor..
Şimdi Atatürkçülüğü
kimseler bırakmayan CHP’lilere soralım..
“Biz Seyyit Rızanın soyundan
geliyoruz” diyen, ‘Dersimli Kemal’in başdanışmanı MÜTEAHHİT Gürsel Erol;
Osmanlının çöküş döneminde sadrazamların “Tımarları birer lütuf olarak dağıtılması ve
en fazla para verene ihale etmeleri” gibi Milletvekilliği ve Belediye başkanlıklarını “ihale” edecek,
İstanbul’da
2 milyon dolara saray yavrusu ev alacak,
"Üniversite adı SEYİT RIZA olmalı" diyecek,
PKK’lı birinin Diyarbakır Belediye Başkanı seçilmesini “müthiş
bir değişim ve gelişim” olarak
alkışlayacak,
“CHP’nin ülkenin kuruluş değerlerine sahip çıkmamasını, bu değerlere
bağlı kalmamasını” savunacak,
Seyyit Rızanın soyundan gelen “ihanet erbabı” aday
belirleyecek, kesesini dolduracak, bizde büyük bir umutla “CHP’nin iktidar olması için”
çabalayacağız!!! CHP Atatürk’ün
partisidir diyerek, tüm bu pisliği yutacağız… ÖYLE Mİ?
Şu anda CHP de Milletvekili olanların bu kirli ilişkileri bilmemeleri
olanaksız.. Neden hiç birisi bunları dile getirmez/getiremez? Seçim öncesi bunların hepsi “Atatürkçü”
değil miydi? Hani bunlar iktidar olunca
biz rahat nefes alacaktık?
Orhan Velinin söylemi
ile “Geç
bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem;” Biz biliriz yapacağımızı.Mahmut ÖZYÜREK