Charlie Hebdo, 7 Ocak'ta öldü, kurbanlarla birlikte kısmen öldük



7 Ocak'ta silahlı kişiler Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun Paris'teki binasını basmış ve 12 kişiyi öldürmüştü. Fransa'nın başkentinde, bir Yahudi marketine düzenlenen saldırıda da 5 kişi hayatını kaybetmişti.

Saldırılar sonrası toplumda Charlie Hebdo dergisine yoğun bir yakınlık ve dergi ile dayanışma duygusu doğmuş, büyük mali destek sağlanmıştı. Ancak saldırılardan 9 ay sonra bu ilgi azalmaya mı başladı?

Korkunç bir saldırı sırasında sergilenen cesaret ve dostluğun, hayatta kalabilme savaşının simgesi olmuştu Charlie Hebdo.

Saldırıdan kurtulanlar, dergide çalışanlar arasındaki yakın ilişkileri anlatıyordu. Muhabirlerden Zineb el-Rhazoui, meslektaşlarının öldürülmesinden birkaç gün sonra, geride kalanların buluşup birbirlerine dokunmak istediklerini anlatmıştı bana. Derginin bir sonraki baskısını çıkarmayı, ekip olarak aralarındaki bağları onurlandırmak olarak görüyorlardı.

9 ay sonra gelen sancılar

Geçen 9 ayın ardındansa, dergi içindeki çatışmalar ve istifalar odak noktası olmaya başladı. Bir Fransız gazeteci, durumu transfer sezonundaki bir futbol takımında yaşananlara benzetti.

Son birkaç hafta içinde derginin önde gelen karikatüristi, saldırılardan sonraki ilk baskının o ünlü yeşil kapağının çizeri Luz istifa ettiğini açıkladı. Köşe yazarı Patrick Pelloux da yıl sonunda görevini bırakacağını açıkladı.

Pelloux, "Charlie Hebdo, 7 Ocak'ta öldü, kurbanlarla birlikte kısmen öldük" dedi bana. Ve şöyle sürdürdü:

"Devam etmek zorundaydık. Cesaretimizi göstermek zorundaydık. Ama güçlü olmak demek sayfayı çevirebilmek ve başkalarının mücadeleyi üstlenmesine izin verebilmek demek. Charlie Hebdo öldü. Bugün yeni bir Charlie Hebdo var: Dünyada ifade özgürlüğünün ve iyi gazeteciliğin simgesi olan bir yayın organı."

Saldırılardan hemen sonra bir milyonu aşkın insan Paris sokaklarında yürüyerek Charlie Hebdo ile dayanışma gösterisine katılmıştı.

Hemen ardından dergi ve çalışanları dünya çapında söz özgürlüğünün simgeleri haline gelmişti. Fransız Liberation gazetesi editörü Laurent Joffrin, bunun herhangi bir kişi için büyük bir baskı oluşturacağını söylüyor.

"Emekçi sınıfın kahramanı olmak, ifade özgürlüğünün kahramanı olmak zor bir şey. Bu gazeteciler bunun eğitimini almamıştı. Küçük dergileri için karikatür çizmek üzere eğitilmişlerdi." diyor Joffrin.

'Tehdit hâlâ çok büyük'

Saldırıdan sonraki 9 ayın büyük bölümünde Charlie Hebdo'nun ufak ekibi Liberation gazetesinin binasında çalıştı. Şimdi kendi yeni ofislerine taşındılar. Ancak Liberation gazetesi editörü Laurent Joffrin, süregiden güvenlik tehlikesinin Charlie Hebdo'da çalışan herkes için ciddi bir sorun oluşturmaya devam edeceğini söylüyor ve ekliyor:
"Kendilerine yönelik tehditler çok büyük. Dünyadaki her İslamcı, bu gazetecilerden birini öldürmeyi düşlüyor. Bu yüzden keskin nişancılara hedef olma korkusuyla dairelerinde perdeleri çekik halde yaşamak zorundalar. Karanlıkta yaşıyorlar. Ve herhalde yaşamları boyunca da bu böyle olacak. Bu da, dergide çalışmaya devam edenlerin son derece cesur olduklarını gösteriyor."

Joffrin, derginin saldırı ardından savunduğu değerleri değiştirmediğini belirtiyor. Ancak başkaları aynı fikirde değil. Gerek Luz, gerekse derginin yeni yöneticisi Riss, artık Muhammed Peygamber karikatürü çizmediklerini açıklamışlardı.

Muhabir Zineb el-Rhazoui de, güvenlik korkuları yüzünden yayın çizgisinin değiştirilmesinden kaygı duyduğunu söylüyor; "Bunun bir bakıma, teröristlerin sakinleşmesi ve bizi unutması için bir gerileme olup olmadığını düşünüyorum. Eğer bu bir stratejiyse, bence yanlış bir strateji. Çünkü eğer size koydukları sınırları kabullenirseniz, o zaman size başka sınırlar koymaya başlarlar." diyor.
Zineb el-Rhazoui ve diğer 14 dergi çalışanı bu yılın başlarında, açık mektup yayımlayarak Charlie Hebdo'nun temel değerlerine bağlı kalması çağrısında bulundular.

Kaçınılmaz sorun: Maddi kaynak

Ancak herhangi bir medya kuruluşunda da yaşanabilecek yayın politikasıyla ilişkili anlaşmazlıklar, Ocak saldırısının getirdiği beklenmedik bir başka sorunla daha da karmaşık hale geldi: Para.

Zineb el-Rhazoui, "Sorun karmaşık. Charlie Hebdo saldırıdan önce de fakir bir yayın organıydı. 7 Ocak'tan sonra her yerden, herkesten parasal destek geldi. Fransa'daki en zengin gazetelerden biri olduk. Ama sorun bu paranın ve karar alma yetkisinin sadece iki hissedarın elinde olmasıydı." diye anlatıyor.

Ocak saldırılarında derginin 5 hissedarından üçü öldürülmüştü. Riss dahil hayatta kalan hissedarlar, bu yıl elde edilen kârın % 100'ünün yeniden dergiye yatırım amacıyla kullanılacağını açıkladı.

Bağışlar saldırı kurbanlarıyla aileleri arasında paylaştırılacak ama fonların nasıl dağıtılacağı konusu anlaşmazlık yaratıyor.

Kimileri için 7 Ocak'taki insan kaybı dergide temel olan bireyin de kaybolması demek oldu.

Patrick Pelloux'nun deyişiyle: Charlie Hebdo öldü, yaşasın Charlie Hebdo!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)