Çiğ Sütte Fiyat Krizi Oyunu - Eti ve sütü biri birinden ayırabilmek mümkün mü?
Yeniden herkese merhaba.
Bereket TV Tarım Bülteni yapımcısı Galip Umut Özdil, Kahramanmaraş’tan Nilüfer Ayvalı çiftçimizle konuşurken onun sözlerine binaen diyor ki ‘’ Eti ve sütü biri birinden ayırabilmek mümkün değil ‘’
Lakin et ve sütün politikasından sorumlu bakanlığın et ve süt politikaları birbiri ile paralel değil. Eti, daha doğrusu canlı hayvanı üretenin çiğ süt ve onun bedeli olduğu görmezden gelinmektedir.
Hayvancılığımızın mevcut yapısı itibari ile canlı hayvan piyasasında spekülasyon yapılamaz iken karkas eti, canlı hayvanı canlı hayvan üreticilerinden satın alıp parçalayıp dağıtımını yapanlarca Rekabet Kanunu’ na aykırı spekülatif hareketler olabilmektedir. Spekülasyonu önlemenin yolu Sayın Bakan Faruk Çelik’in dediği gibi ‘’spekülatörlere ders vermek için ithalat kapılarını açarak ‘’ değil kulaklarından tutup Rekabet Kanunlarından yargılanmaları için Rekabet Kurulu’ na teslim etmektir. Devletin, devlet adamının bunu yapması gerekir. Et, süt konseyleri kurulmadan önce karkas eti sadece parçalayıp satanların, süt sanayicilerinin kulaklarını Rekabet Kurulu çekmekte idi. Görüyoruz ki gerçekte etin kaynağı olan canlı hayvanı üreten köylümüzün sivil toplum kuruluşlarının değil kasapların örgütü olan Ulusal Et Konseyinin sesi çıkmaktadır. İthalat konusunda köylü can, kasap et derdinde.!
Ette, bilhassa canlı hayvan piyasasında tam bir serbest piyasa ekonomisi varken çiğ süt piyasasında ise serbest piyasa düzeni değil rekabet kanunlarını ihlaller var.! Ulusal Süt Konseyi kurulmadan önce sanayicilerin kendi aralarında alım fiyatları belirlemeleri Rekabet Kurulunca (USK) takip ve cezalandırılmaları söz konusu iken USK’nın kuruluşundan sonra sanayicilerin kendi aralarında toplanıp üreticiler karşısında birleşip fiyat belirlemeleri kamuoyu önünde açık hale getirilmiştir. Fiilen USK’ nın varlığı çiğ süt piyasasında Rekabet Kanunlarını işlemez hale getirmiştir.
USK kurulmadan önce kendi aralarında fiyat belirleme, sistematik olarak çiğ süt alımını bırakmalar gibi eylemler Rekabet Kanununa aykırılıktan soruşturma konusu olmakta iken Ulusal Süt Konseyi kurulduktan sonra aynı eylemleri yapıyor olmaları karşısında bir soruşturmaya uğramamış olmaları USK’nın varlığının sanayicilere yaradığını göstermektedir.
2009 yılında et, canlı hayvan- çiğ süt fiyatları birlikte artarken dikkat edilirse şimdilerde et-canlı hayvan fiyatlarını kimse tutamazken- baskılayamazken ithalat tellallığı yapılırken çiğ süt fiyatları sanayiciler tarafından sabit tutuluyor.
Biz bunları yazdığımız, söylediğimiz zaman bürokrat gibi görünen sanayici temsilcileri, Üretici temsilcisi gibi görünen sanayicilerin temsilcileri, ahırsız- canlı hayvansız üretici temsilcileri, ASÜD başkanı Sayın Harun Çallı’nın söylediklerini öteden beri tekrar ediyorlar; ‘’ Ette açık var, çiğ sütte fazlamız var.’’ Çiğ sütün fiyatının tutulamadığı 2009 Eylül- Ocak 2010 döneminde de çiğ sütte fazlalık var safsatası var idi.!
Yine biraz geride kalan yıllara gidelim. 2008 yılı 15 Haziran’ında çiğ sütün fiyatı 60 kuruş iken bir ay sonraki 2008/ Temmuz ödemelerinde 390 kuruşa sanayiciler indirmişlerdi. Ve o yaz üreticiler TÜSEDAD’ın önderliğinde ‘’SARIKIZ HAKKINI HELAL ETMİYOR ‘’ mitingi gerçekleşmişti. Uzakdoğu’dan süt tozunu fabrika teslimi 35 kuruşa temin eden sanayiciler çiğ süt fiyatını o yüzden 39 kuruşa indirdikleri halde ASÜD başkanı Sayın Çallı ‘’çiğ süt fazlası var ‘’ demesi ile GTH Bakanlığı olmayan fazla çiğ sütün piyasadan çekilmesi için parasal teşvikli süt tozu politikaları başlatıldı. Çok yazdım, sanayiciler buna da doymadılar ileri yıllarda çiğ süt fiyatlarını indirdikten sonra yine ‘’çiğ sütte fazlalık var ‘’ dediler. Okul sütü projesi devreye sokuldu. Bu iki projeye de doymadılar. Şimdi de görüyoruz ki ‘’ihracatımız azaldı’’ bahanesi ile fiyat indiriyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda sanayicilerin süt ve süt ürünlerinin ihracatında GTH Bakanlığından parasal destek istemeleri üzerine bakanlık tarımsal desteklerin ihracatta kullanılamayacağı cevabını vermeleri üzerine Para Kredi Kuruluna o zamanki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ali Babacan Nezdinde müracaatları da sonuçsuz kalmıştı.
Sütaş’ın Çankırı’da çiğ süt fiyatlarını 5 kuruş indirdiğini üreticilerimiz bildirmiştir.
Sütaş’ın sahibi sayın Muharrem Yılmaz Tüsiad Başkanı iken Ulusal Süt Konseyindeki Üretici temsilcisi- Sanayici temsilcileri referans fiyat görüşmelerinde telefonla kendi temsilcisine 5 kuruş artış yok ’’ direktifi toplantıyı dağıtmasına yetmişti.
Bügünlerde fiyat indirerek süt ve süt ürünleri satamıyorum demek isteyen Sütaş’ın Ocak/2016 tarihinde basında yer alan haberlerde İzmir- Tire’ ye 69 milyonluk ‘’dev ‘’ yatırım yapacak olması bir yaman çelişki değil midir? Yaman bir çelişki de olsa yutmak isteyen siyasetçiye, bürokrasiye ‘’ürün satamıyorum’’ safsatasını yutturuyor.
Evet, ‘’sanayiciler devleşiyor, devleştikçe devletleşiyor, devletleştikçe devletin yerini alarak devlet yerine çiğ süt-gıda politikalarını kendileri belirliyorlar sözümüz halen geçerliliğini koruyor.
Bereket TV’de Tire Kooperatifi’n medyatik Başkanı Sayın Mahmut Eskiyörük kapitalizmin vahşiliğinden bahsederken ‘’Çiğ süt piyasa düzeni’’nde endüstriyel süt sektörünün vahşiliğinden bahsetmemektedir. Vahşice süt sanayicilerinin fiyatları kendi aralarında düşürdüklerini görmezden geldiği tarafımızdan bilinmektedir. Sayın Eskiyörük’ün ‘’inekleri emse de bir tas sütü var, inekleri emmese de.’’ Lakin Ülkemizdeki çiğ süt üreticilerinin sayısı 400 bini geçmekte 5 milyon aileyi ilgilendirmektedir.
Çiğ süt piyasa düzeni kurulmadıkça çiğ sütte kriz-ler aşılamaz. Krizi yaratan endüstriyel süt sektörünün kendisidir. Dün de böyle idi, bugün de böyle!
Çiğ süt piyasa düzeninin nasıl kurulacağını geçmişte birçok kez yazdık, yazmaya devam edeceğiz.
Öncelikle gelecek yazımızda medyatik Sayın Mahmut Eskiyörük’ ün çiğ süt fazlasının 1 milyon ton (?) olduğu yönündeki iddiasını ve çözüm önerisini ele alacağım.
Çapar Kanat
https://twitter.com/caparkanat
Çiğ Sütü Kaynatarak Yoğurdumu Evde Yapıyorum