Bakan Selçuk:‘Atatürk, gölgesinde durduğumuz ağaçtır’

Toplumda aykırı seslerin olmasının kendisini rahatsız etmediğini belirten Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk, bakan olmadan önce yaptığı eleştirel sosyal medya paylaşımları için de “Bizim omurgaya ihtiyacımız var. Ben onları kaldırmam. Kaldıracak kadar seviyesiz değilim. Bu benim duruşum” dedi.

Bakan daha önce Twitter hesabından “Okullarımıza ne idiğü belirsiz grup, cemiyet, vakıf ya da dernekler alınmamalı” demişti.


Deneyimli eğitim editörü Kaplan’ın kendi internet sitesinden aktardığına göre eğitim editörlerinin sorularını yanıtlayan Bakan Selçuk, bu yıl Liseye Geçiş Sınavı (LGS) yerleştirmelerinde yaşanan sorunların sistemle ilgili bir simülasyon yapılmamasından kaynaklandığını belirtti. LGS’nin gelecek yıl da devam edeceğini açıklayan Selçuk, LGS’nin sonraki yıllarda devam edip etmeyeceğininse ekim ayında yapılacak toplantıda belli olacağını söyledi.

‘LGS’deki hatanın sebebi simülasyon yapılmaması’
Bakanın, yapılmayan simülasyonla ilgili sözleri şöyle oldu: “LGS sistemindeki sorunların nedeni bir simülasyon yapılmamasından kaynaklanıyor. Böyle bir sınav yaptığınızda ergenlikle bağlantısını, gelir dağılımının hangi diliminde ne tür sorun yaratacağını, nasıl yığılma olacağını, sınava nasıl hazırlanacağını tüm bunları görmek gerekiyordu. Bunların tümünü tasarlayarak gitmek gerekiyordu. Yani bir simülasyon yapılması gerekiyordu. Bu ise yapılmamış. Ama bunu getiren ekibin de kabahati yok. Çünkü bakanlıkta her şey günlük yürüyor. Taktiklerle yürüyor, operasyon seviyesinde yürüyor. Binaya giden şebekeyi siz doğru yapmazsanız sıkıntı yaşanır.”

‘Kılavuz değişirse sınav iptal edilir’
Selçuk, nisan ayında çıkan LGS kılavuzundaki sorunlarıysa şöyle anlattı: “Bunun kelimesine bile dokunamıyoruz. Bir kelimesine dokunsak bu kez sınav iptal edilecek. ‘Bu kılavuzu biz yazmadık’ diyerek de çekilemeyiz. Bu kılavuz sanki ‘Nasıl olmasın’ diye hazırlanmış. Ama şunu da unutmamak gerek, kılavuzu biz yazmış olsaydık da her koşulda mutsuz olacak bir kesim olacaktı.”

Okullar arasındaki eşitsizliği daraltmak ve azaltmak gerektiğini savunan Selçuk, şunları söyledi: “OECD ülkeleri arasında okullar arasında eşitsizlik yüzde 60 oranıyla en yüksek Türkiye’de. Bu eşitsizliği azaltmazsak sınav baskısını ortadan kaldıramayız. Ekimin ilk haftası makro bir plan açıklayacağız. Bununla topluma karşı taahhüt altına girmek istiyoruz. Neler yapılacağı, nasıl takip edileceği, tasarım belli. Bu yol haritasını açıklayacağız. Yani bizi ekimde bekleyin. Üç yıllık bir plan açıklayacağız.”

‘Yapısal reformlar eğitime yansımıyor’
Bakan, bugüne kadarki eğitim sistemiyle ilgili eleştirilerde de bulundu: “Bugüne kadar genel operasyonel düzeyle yapılan işler var. Günlük işler yürütülmüş, kriz yönetimi şeklinde ilerlenmiş. Bir strateji seviyesinde, bir oyun kurmak olarak bakılmamış. Rahmetli Özal döneminde ortaya çıkan yapısal reformların eğitime yansımaması boyutu var.”

Eğitimde meselenin büyük olduğunun farkında olduğunu belirterek yapının sürdürülebilir ve hesap verilebilir olmasının önemine dikkati çekti ve şöyle devam etti: “MEB’in ilk ihtiyacı sistem tasarımı, strateji ve bunun arkasından taktikler ve operasyonu yeniden tasarlamak geliyor. Milli eğitim bakanları kendi dönemine ilişkin değil, geleceğe ilişkin tasarım yapmalı. Bizim üç yıllık bir plan dediğimiz aslında bir fidan anlamına geliyor. 10 yıllık bir persfektiften söz ediyoruz. Bunları yapamazsak demokrasinin de olma şansı yok.”

‘Bana notu söyletmeyin şimdi’
Kendisine, muhalifler tarafından da sevildiğinin söylendiğini aktaran Selçuk, iyi bir cerrahı solcuların da sağcıların da sevdiğini savundu. Selçuk şöyle konuştu: “Bakan olmam toplumda bir yüksek beklenti yarattı. Bana sürekli ‘Sizi neden muhalifler de seviyor’ diyorlar. İnsanların ortak paydası çocuklar ise bunun üzerinde tüm muhalifler anlaşır. Çok yüksek bir umut ve beklenti olduğunun farkındayım, söylüyorlar da. Yüksek beklenti beni de endişelendirmiyor değil. Eğer not 89 olsa 90’a yükseltmek kolay olur da. Bana notu söyletmeyin şimdi. Ama ben çocuklarımızla ilgili güzel bir gelecek olacağına inanıyorum. Ama şunu da unutmamak gerekiyor. Eski alışkanlıklarla yeni çözümler üretemeyiz, eski alışkanlıkları dönüştürmek zorundayız. Bütün MEB dışında olup bitenler de bakanlığı etkiliyor. Dönüşümde tek başına bakanlık yeterli değil, bütünsel dönüşüm lazım.”

‘Atatürk, gölgesinde durduğumuz ağaçtır’
Selçuk, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili soruya da yanıt verdi ve “Atatürk bu ülkenin kurucu lideridir. Ben kendi adıma saygı duyuyorum, o bizim gölgesinde durduğumuz ağaçtır. Ben daha 2004 yılında Kemalizm eğitimin yapı taşı olamaz demiştim. Bu da gazetelerde haber oldu. Bir şeyin sonuna izm getirirsen onu satıyorsun. Ben çocuklarımızın Atatürk’ü insan olarak tanımalarını, onunla tanışmalarını istiyorum” dedi.

Bakan olmadan önceki eleştirel sosyal medya paylaşımları da hatırlatılan bakan, toplumda aykırı sesler olması gerektiğini, bunun kendisini rahatsız etmediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumda aykırı sesler olmalı, bu beni rahatsız etmiyor. Ben psikoloğum, aykırı sesler gerekli. Bizim omurgaya ihtiyacımız var. Ben eğitimi ideolojik değil, sosyo teknik anlamda tartışacağım. İdeolojik mesele gündeme geldiğinde ben çekinmem. Benim twitlerimi gözden geçirdiler. Kaldıracak mıyım diye beklediler. Ben onları kaldırmam. Kaldıracak kadar seviyesiz değilim. Bu benim duruşum. Bu duruşun kırılganlığı çok yüksek, strese çok gelemiyor bu duruş. Çatışmalar, dedikodular olabilir. Ben legal olanla mücadele ederim. Ama asıl sorun legal olmayanlarla mücadele. Ben inancı olan adamım. Fatiha okurken neyi nereden dilediğimi bilirim. Herkes ödevini yapıyor.”

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)