Şu yol haritasını bizde bilseydik...



2007 yılının sonbaharında başlayan Kürt Açılımı aslında PKK'nın silah bırakması ve davamında yok edilmesi, ülke içinde huzurun sağlanması için başlatıldı. Tabi biz bunu umduk, bekledik.

Süreç önemliydi ve "Demokratik Açılım" kapsamı iyi yönetilmeliydi. Maddeler sıralandı, kararlar alındı, uygulamalara başlandı. Sanki karşımızda yıllardır başımızın belası terör örgütü değilde mahalle çetesi vardı. Sırt sıvazlama, söylediklerine kulak verme gibi girişimlere girişmiş olsak bile sonuç alınamadı.

Erdoğan, süreci iyi yönetemedi.

Çünkü karşısında çıkar üzerine kurulu, bebek katillerinin oluşturduğu, düşüncesi ve beklentisi olmayan terörist sürüsü olduğunu aklına getirmedi. Erdoğan, tavizler verdi, istenilenleri yaptı, güleryüz gösterdi. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmayacak tavırlar sergilendi. ABD ile görüşmeler, gizli PKK görüşmeleri, milletten gizli şeylerin döndüğü gerçeğiydi.

Sonunda gelinen nokta ise oparasyonlar oldu. Tabi açılım süreci içerisinde terör örgütü güç kazandı. Maddi ve manevi destekçilerini arttırdı. Şimdi Kandil'e operasyona giden uçaklarımız Türk televizyonlarında eleştirilip, yuhalanır durumda.

Silahlı bir örgüte karşı hoşgörünün işe yaramayacağı Erdoğan tarafından bilinmesi gereken ilk önemli şeydi. Mücadelenin devam etmesi gerekirken, ordumuz yıpratıldı, birçok komutanda içeri atıldı. Komutanları susturmanın altında yatan gerçek ise PKK'ya karşı oluşturulacak gücün engellemesidir. Çünkü vatanını çok seven insanlar faşist bir tavır sergileyebilir ve açılım süreci sekteye uğrayabilirdi.

Şimdi PKK, siyaset dışında eğitim sistemimize de el attı. Öğretmenler kaçırılıyor, okullar bombalanıyor. Eğitim sisteminden şikayetçiyseniz Kandil'e mektup yazmanız gerekebilir.

Freni patlak kamyon misali yokuştan iniyoruz. Kararlı bir mücadelemiz de yok, mücadele etmeyen bir durumda sergileyemiyoruz. Bir yol haritası var o yoldan devam ediyoruz.

Nasıl olsa biz Demokratız..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)