Apo aleyhindeki kitaba sansür, MİT müsteşarı ve C.Savcı olayları
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) müsteşarlığı’yla ilgili önemli iddialar basında yer alıyor. “Gizli” diye bilinen soruşturmada yer aldığı öne sürülen belgeler basına sızdırılıyor. Abdullah Öcalan’ın yazdığı öne sürülen ve örgütün dağ kadrosuna “eylem yapın” talimatı içeren ve mektup basında yer aldı. Çok müthiş iddialar, çok önemli belgeler. Bu belgelere ulaşan C.Savcısından soruşturma başlatmaması, bunları görmezden gelmesi istenebilir mi? Hele, eylemlerde başı çektiği belirtilen örgüt içindeki MİT mensuplarıyla ilgili iddialar… Vay ki vay…
C.Savcısının “vahim belgeler” ve iddialarla ilgili olarak bu kuruluşun önceki ve halen görevde bulunan MİT müsteşarlarının bilgisine başvurmasında aslında yadırganacak bir durum yok. Bu, onların yasadışı emir verdiği anlamına da gelmez. Biliyoruz ki, MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın konuşamamaktan dolayı büyük sıkıntısı var. Eğer, konuşabilse bir çok tereddüt ve bu kuruluşumuz üzerine düşen gölge kalkmış olacak. Başbakan, yasal düzenleme yaptıracağına, Fidan’a konuşma yetkisi verse daha doğrusunu yapardı.
Sarıkaya’yı da aynı akibet bekliyor
Yürütülen soruşturmalarla ilgili haberler nedeniyle yüzlerce gazeteci “gizliliği ihlal” suçlamasıyla yargılanıyor. Bu kadar belge ve bilgi gökten yağmıyor. Sonuçta bunları gazetecilere verenler de var. Ancak bu belgeleri verdikleri iddiaları nedeniyle yargılanan yargı mensubu hatta emniyet yetkilisi yok.
Bu olayın yargıdaki mağdurları Ankara’da Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken Ankara C.Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş tarafından soruşturmadan alınan, daha sonra haklarında HSYK tarafından idari soruşturma ve yargılama kararı verilen C.Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, İstanbul’da ise Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından KCK soruşturmasından alınan Sadrettin Sarıkaya’dır. Deniz Feneri savcıları için yaşanan süreç, dün inceleme izni verilmesiyle Sadrettin Sarıkaya’yı da bekliyor.
----
Apo’nun aleyhine kitaba geçit yok
Şemdin Sakık tam 18 yıl PKK’nın dağ kadrosunda bulundu. Örgütün en gözde “komutanlarından” birisiydi. Özel Kuvvetler Komutanı Engin Alan’ın (MHP’den milleütvekili seçildi, halen Silivri cezaevinde tutuklu) yürüttüğü operasyonla yakalandı, Albay Cemal Temizöz sorguladı. Temizöz’de halen Silivri’de tutuklu.
Cemal Temizöz, “Siyasallaşan PKK Terörü”, Şemdin Sakık ise “İmralı’da bir Tiran: Abdullah Öcalan” kitabını yazdı. Yayınevi, iki kitabı da bastı ve ocak ayında ikisi için bandrol almak için Kültür Bakanlığı’na başvuruldu. Albay Cemal Temizöz’ün kitabı için bandrol alındı, Sakık’ın kitabı için bandrol verilmedi. Yayınevi bandrol için ikinci kez başvurdu. Yine cevap yok. Dolayısıyla, basılmış kitap, bandrol alınamadığı için dağıtılamıyor.
Devlet-Apo görüşmelerinin sonucu mu?
Bir dönem Apo’ya en yakın isim olan Şmdin Sakık, Apo’nun bilinmeyen yüzünü, örgüt içindeki infazları, öldürülmek istenen siyasetçileri de 415 sayfalık kitapta açıklıyor. Devlet yetkililerinin Öcalan’la görüştüğü biliniyor. Bundan sonra yapılacak görüşmeleri sekteye uğratmamak için mi kitaba bandrol alınamıyor? Bu durumu Hasan Gürbüz şöyle anlatıyor:
“Tutuklu veya hükümlünün kitap yazmasını ve yayınlamasını engelleyen hiçbir yasal hüküm yok. Ancak, Şemdin Sakık’ın kitabının dağıtımı, herhangi bir kısıtlama olmamasına rağmen fiilen dağıtımı engelleniyor. Her şeyden önce bu bir sansürdür. Bundan da önemlisi bakanlık Abdullah Öcalan ve PKK aleyhindeki bir kitabı engellemektedir. Bunu da anlamakta zorlanıyorum. Kaldı ki PKK propagandası yapan kitaplar serbestçe yayınlanırken, PKK aleyhindeki bir kitabın sansürlenmesini anlamıyoruz.”
Durumu Kültür Bakanlığı yetkililerine sordum. Sakık’ın cezaevinde olması nedeniyle kitap yazıp yazamayacağı konusunda Adalet Bakanlığı’ndan görüş istendiğini, olumlu görüş gelmesi halinde bandrol verileceğini, görüşün sonucunu beklediklerini kaydettiler.
Hasan Gürbüz ise diğer cezaevinden kitap yazanlar için böyle bir uygulamanın olmadığını, öne sürüyor, olumsuz cevap verilmesi halinde Kültür Bakanlığı görevlileri hakkında görevi kötüye kullanmaktan, basın hürriyeti ve düşünce hürriyetini engellemekten ceza, dağıtılmasını engelledikleri için de tazminat davası açacağını belirtti.
Anlaşılıyor ki, Adalet Bakanlığı Apo ile ilgili kitap yazılmasını istemiyor. Büyük bir olasılıkla Şemdin Sakık’ın, Apo ile ilgili kitabına izin biraz zor alınacak gibi gözüküyor.
Saygı Öztürk
Sözcü