ABD İran'dan ne istiyor?
Cuma, Mart 09, 2012
ABD'nin İran'daki asıl amacı Nükleer çalışmaları durdurmak mı yoksa İran petrolünü ele geçirmek mi?
Dünya petrolü konuşuyor; her gün bir adım daha yukarı tırmanan petrol fiyatları, bazı ekonomistler tarafından 'Yeni Yunanistan' olarak bile görülüyor. Kimileri de dünya tarihinde derin izler bırakan 1973 Petrol Krizi'nin yeniden yaşanabileceğini belirtiyor.
PETROL KRİZİ KAPIDA
Durum oldukça karışık, ortada bir arz sıkıntısı olmamasına karşın fiyatların yükselme nedeni ABD-İran ve İsrail arasındaki gerginlik. ABD'nin İran'ı yalnızlaştırma çabaları, petrol fiyatlarını yükseltiyor. Çünkü İran, dünyanın en büyük dördüncü petrol üreticisi ve ülke, OPEC'in Suudi Arabistan'dan sonraki en güçlü ikinci ülkesi. Gerginlik sürdüğü sürece fiyatlar da yükselecek, ekonomilerin yavaşlamaya başladığı 2012'de yüksek petrol, tüm ülkelerin en büyük sorunu olmaya, maliyetleri artırmaya devam edecek.
NÜKLEER SİLAH
Dünyada yaşanan en ufak bir siyasi gerginlikte petrolün fiyatının yükseliyor olması, dünya ekonomisinin petrole göbeğinden bağlı olduğunun göstergesi. Nitekim, tarih bu saptamayı doğrulayan onlarca olaya sahne olmuş durumda. Henüz Afganistan ve Irak bataklığından kurtulamayan, bu yıl genel seçim yaşayacak olan ABD'nin İran'a dönük tutumunun altında ne yatıyor? Açıklanan gerekçe oldukça tanıdık: Nükleer silah.
ABD daha önce nükleer silah olduğunu iddia ederek Irak'a saldırmış, Saddam rejimini devirmişti. Yüz binlerce Iraklının, binlerce ABD askerinin öldüğü savaş hala devam ediyor. ABD, Irak'tan çekildi ama geride yıkılmış bir ülke, birbiriyle çatışan Iraklılar bıraktı. Hala ortada nükleer silahla ilgili tek bir kanıt yok. Şimdi sıra İran'da, gerekçe yine aynı.
Ancak ABD'nin savaş açtığı ülkeler ve nedenleri incelendiğinde altında 'Petrodolar hakimiyeti' olduğunu açıkça görülüyor. Önce petrodoların nasıl kurulduğunu ve o dönemi özetlemek gerekiyor.
PETROLDEKİ YÜKSELİŞ İRAN'IN İŞİNE YARIYOR
Necdet Pamir Enerji Uzmanı: Dünya yaşadığı krizlerden ders çıkardı, artık her ülke stok tutmak zorunda, ayrıca Suudi Arabistan da kriz durumlarında piyasaya petrol verebilecek kapasiteye sahip, bunu da verecektir. Dolayısıyla 1973 yılındaki gibi bir kriz beklemiyorum. Ancak sorunlar yaşandığında doğal olarak petrolün fiyatı yükselecek, İran da petrol satmaya devam edecek. Petroldeki artış kısa vadede İran'ın işine yarıyor. Diğer yandan ABD ve İsrail nükleer silahı öne sürüyor ancak bu ülkelerde de nükleer silah var, bir şey talep ederken ahlaklı olmak gerekir. Sorun Hürmüz kapanırsa çıkar. Bu durumda Türkiye, doğalgaz ve petrolünün büyük bölümünü aldığı İran'a karşı sırf ABD istiyor diye muhalif tutum takınırsa maliyetlerimiz çok artar.
RUSYA DA DESTEKLİYOR
Arif Aktürk-Petform Yönetim Kurulu Üyesi: Şu an yaşanan durum İran'ın lehine. İran'ın attığı adımlar, borsa kurması, dolarla satış yapmaması ABD'nin tahtını sallayacak gelişmeler. Rusya da aslında İran'ın bu girişimini destekliyor. ABD, petrodoların gücünü kaybetmek istemez. Ancak şu anda fiyatların artışı biraz da manipülatif. Petrolde psikolojik sınırın 120 dolar olduğunu düşünüyorum, bunun üstü petrol satan ülkeler açısından da dezavantaj yaratır. Kısa vadede bir müdahale olacağını düşünmüyorum, zira ABD seçimleri öncesi İran'a müdahale fiyatları artırır.
İRAN, PETROL BORSASI KURDU
ABD'nin Irak'ı nükleer silah bahanesinin ardına gizlenip petrol nedeniyle işgal etmesine karşın, Rusya, Ortadoğu ve Latin Amerika'da petrolü dolar yerine başka bir para birimiyle satma eğilimi hız kazandı. İran, bu isteğini eyleme dönüştürerek 2006 yılında euro ile satış yapacağı bir petrol borsası kuracağını açıkladı. Tarih sürekli ileri atılmış olsa da, İran Petrol Borsası geçen yıl hizmete girdi. Aslında İran, ABD'nin ambargosu nedeniyle fiili olarak satışını dolar dışındaki para birimleriyle yapıyor. Örneğin Türkiye, TL ile petrol alıyor. Çin ve Hindistan ihracatında da başka para birimleri kullanılıyor. Buna karşın İran, 20 Mart 2012'de başka para birimlerini kullanarak satış yapacağını ilan etti.
İRAN, PETROL BORSASI KURDU
6 Kasım 2000 tarihinde, ABD'de başkanlık seçimi varken Saddam, petrolü euro üzerinden satacağını açıkladı. Saddam'ın açıklamasının ardından euro yükseldi, dolar düştü. İran, Libya ve Venezüella da bu girişimi destekledi. Amerika, İngiltere ile birlikte Mart 2003'te Irak'a girdi ve işgalden iki ay sonra Irak'ın euro hesapları dolara çevrildi ve Irak petrolleri için ödemelerin dolar üzerinden yapılacağı duyuruldu.
VENEZÜELLA'DA DARBE GİRİŞİMİ
Daha önce Venezüella da petrolü dolarla satmayacağını açıklamıştı. Chavez, 2002'de başarısız bir darbe ile devrilmek istendi. Halkın tepkisi ve diğer ülkelerin yeni devlet başkanı olarak atanan işveren sendikası başkanı Estanga'yı tanımaması nedeniyle darbe başarısız oldu.
Ekvator'da da Chavez'in politikalarını destekleyen bir yönetim var. ABD, 6 Ekim 2010'da Devlet Başkanı Rafael Correa'yı devirmek için harekete geçti. Polisler devlet başkanını rehin aldı ancak halk ve ordunun desteği darbeyi önledi.
KADDAFİ DE TARİH OLDU
Petrolü euroyla satma fikrine Kaddafi de sıcak bakıyordu, ancak kale içten fethedildi. Libya halkı özgürlük vaadiyle sokaklara döküldü, ABD isyancıları desteklediğini açıkladı. Kaddafi öldürüldü, Libya petrolü dolarla satılmaya devam ediliyor.
SAVAŞ ÇIKAR ÇÜNKÜ...
'Şimdi sıra İran'da. ABD ekonomik kriz nedeniyle karşılıksız para basmaya devam ediyor, nasıl olsa karşılık bulundurmak zorunda değil. Bu dönemde petrodolar hakimiyetini kaybederse ülke ekonomisi için yıkım olacak ve dünya yeni krallarla tanışacak. Bu gücünü kaybetmek istemeyen ABD, nükleer silah tehdidini kullanmayı sürdürüyor' düşüncesinde olanlar ABD'nin mutlaka İran'a müdahale edeceğini düşünüyor.
İran'la yaşanan gerginlik petrol fiyatlarını artırıyor, diğer emtiaların fiyatlarını etkiliyor. ABD'de kasım ayında seçim var, halkın en önemli gündem maddesi ekonomi. Bu süreçte artan petrol fiyatları Obama'ya seçim kaybettirir. Bu nedenle, İsrail'in baskısına karşın en azından seçim bitene, yıl sonu rakamları netleşene kadar savaş olasılığı çok uzak.
Yurt
Tags