
SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye’de olup biteni izledikçe, olağan dışı işlere tanık oldukça, en güvendiğimiz dağlara bile kar yağdığını görünce şaşırıyoruz, ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
Bunlardan birine geçtiğimiz cumartesi günü Adıyaman’da tanık olduk.
Adıyaman Üniversitesi’nde diploma töreni var.
Törene, okulu bitiren sıkmabaşlı kızlar da katılıyor. Stadyumda yapılan törende AKP milletvekilleri başta olmak üzere Adıyaman Garnizon komutanı Albay Yusuf Yalçın da var…
Ve bu törende, bugüne kadar hiç rastlamadığımız bir olay gerçekleşiyor.
Garnizon komutanı albay kürsüye çıkıyor ve bir sıkmabaşlının diplomasını elleriyle veriyor!
Sıkmabaşın üzerine kep takmış olan kız öğrenci çok mutlu!.. Gazetecilere şöyle diyor:
“Büyük gurur duydum. Diplomamı öyle samimi şekilde verdi ki, çok sevindim. Sevincimi anlatamıyorum. Komutanın bana yaklaşımını çok sevdim. Gözlerindeki o tebessümü gördüm. Çok sıcak baktı.”
Sıkmabaşlı kız haklı!
Anadolu’da bütün kadınlara ve genç kızlara uyguladıkları “Müslümanlık-din iman- örtünme” baskısını büyük olasılıkla ona da uyguladılar, herkes gibi onu da örtmeyi başardılar.
Komutanla birlikte çektirdikleri samimi fotoğraflar da zaten kızın söylediklerini doğruluyor.
Bu, işin ayrı bir boyutu. Biz şimdi çok daha önemli olan öteki boyutuna bakalım.
Bir TSK mensubu ilk kez sıkmabaşı yanına alıp bir törende samimi pozlar veriyor. Gerçi yazımın başlığını “İyi etmişsin sayın albayım” koydum ama, gerçeğin biraz derinine inince karşımıza çok farklı bir tablo çıkıyor.
Adıyaman Garnizon Komutanı, böyle bir olayı kendi özgür iradesiyle gerçekleştiremez.
O halde nasıl oldu bu iş?
Türkiye bu iktidar döneminde kabuk değiştiriyor, İslam devletine doğru adım adım gidiyor ya, bu gidiş elbette Genelkurmay Başkanlığı makamına da yansıyor.
Bence, albayıma bu konuda Genelkurmay’dan emir geldi.
Emir demiri keser ilkesi doğrultusunda albayım da bu sıkmabaşlı kızlara diploma vermek zorunda kaldı.
Normal koşullarda hiçbir subay, Genelkurmay kendisine emir vermedikçe bunu yapamaz.
Böyle bir emir Genelkurmay Başkanı Necdet Bey’in onayı olmadan verilebilir mi?
Asla verilemez.
Ama ortada bir başka olasılık daha var.
Belki de hükümet, Necdet Bey’den bu konuda ricacı oldu, “Sayın Paşam örtülü kızlarımıza herhangi bir yerde sizin bir komutanınız diploma verirse çok seviniriz” dedi.
Necdet Bey’e böyle bir ricada bulunsa bulunsa, sadece Tayyip bulunabilir.
Plan böyle kurgulanmış, oyun böyle oynanıyor! Adıyaman’da tanık olduğumuz bu olay, planın belki de ilk parçası.
Önce albayla başlanıyor, Anadolu’nun uzak bir köşesinde TSK mensubu, bir sıkmabaşlıya diplomasını veriyor.
Bu işin ilerisini düşünmek bile istemiyorum.
Bu gibi kurgular adım adım yapılır. Önce vakvakları ürkütmeden bir yerden başlanır, baktılar ki toplumdan tepki gelmiyor, işi giderek büyütürler.
Öyle günler gelir ki, bu kez TSK ‘nın komuta kademesini bu gibi başka törenlerde görmeye başlarız.
Belki gelecek yıl Fetullah ekibi tarafından düzenlenen Türkçe Olimpiyatları törenlerine katılıp alkış tutarlar, belki başka şeyler yaparlar!
Nasıl olsa meydan boş!
O kafalara karşı mücadele veren yüzlerce emekli ve muvazzaf her rütbeden komutan yıllardır tutuklu durumda cezaevlerinde sürünürken, nasıl olsa meydan başkalarına kaldı!
Genelkurmay Başkanı Necdet Bey kendisini hükümetin memuru olarak görüyor, iktidarın sözünden çıkmıyor.
Hiç kimse kendisinden darbe yapmasını falan beklemiyor, böyle bir istek hiç kimsenin kafasında yok.
Ama gelin görün ki yaşanan şu olaylar, toplumda Türk Ordusu’nun saygınlığına ve güvenilirliğine gölge düşürüyor.
Yakın zamana kadar yapılan anketlerde hep aynı sonuç alınırdı:
“En güvenilen kurum ordumuzdur.”
Bu doğrultudaki yanıtlar Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı olan yurttaşlarımız tarafından verilir, bugünkü iktidar kafası ise ordumuzdan nefret ederdi!
Şimdi aynı anketler Necdet Bey döneminde yapılsa, belki yine aynı sonuç çıkacak ama bir farkla!
“En güvendiğim kurum ordudur” diye yanıt verenlerin pek çoğu AKP yandaşlarından, örtülülerden ve Tayyipgillerden oluşacak!
Bir albayın, aldığı emir doğrultusunda Adıyaman Üniversitesi’nde sıkmabaşlı öğrencilere diploma vermesi çok önemli ve küçümsenmeyecek bir olaydır.
Bu bir ilk adımdır.
Eğer albaya böyle bir emir verilmediyse, bu işi kendiliğinden ve işgüzarlıkla yaptıysa, bu konu Genelkurmay Başkanlığı tarafından derhal kamuoyuna duyurulmalı ve albay hakkında soruşturma açılmalıdır.
Yok eğer böyle bir emir varsa, Genelkurmay yine bir açıklama yapıp verilen bu emrin gerekçesini açıklamalıdır.
Türkiye bu iktidar döneminde hızla bir yerlere sürükleniyor. “İleri demokrasi” yutturmacası altında İslam devleti adım adım kuruluyor.
İlköğretim okullarına bile din dersleri, peygamberin hayatı, Kürtçe gibi dersler konuluyor.
Pek çok ilköğretim okulu imam hatip’e dönüştürülüyor.
Sıkmabaş artık tüm kamu kurumlarında, belediyelerde, hatta hastanelerdeki doktor ve hemşirelerde.
Yakında kadın avukatlara da duruşmalara sıkmabaşla girme izni verilecek.
Genelkurmay bu gerçekleri acaba bilmiyor mu, düşünmüyor mu? Türkiye’nin nereye sürüklendiğini mutlaka bizden daha iyi biliyordur da, niçin sessiz ve tepkisiz kalıyor?
Adıyaman olayı birilerine “Çok önemsiz” görünebilir de, gerçekte çok önemlidir.
Askeriyenin komutanları tek tek içeri alınırken Genelkurmay’ın sergilediği duyarsızlık ve sessizlik…
Ellerini zevkten dört köşe biçimde ovuşturan ve “İslam devleti” önündeki engelleri, Cumhuriyet’in kazanımlarını ve devrimleri birer birer yok eden bir hükümet…
Bütün kurumları ele geçirip ülkeyi yöneten Fetullah ekibi…
Ve şimdi de, bazı şeylere bir başlangıç olarak Adıyaman olayı…
Güvendiğimiz dağlara kar yağıyor
Necdet Bey, yazık oluyor.
Emin Çölaşan
Sözcü