Komşularımız değişiyor


Maşallah her yaz, hepimizi meşgul eden büyük bir mesele çıkıyor..
Yıllardır boş yok.. Yıllar oldu; yaz rahatını unuttuk..
Geçen yıl seçim, hükümet falan derken kışı bulduk.. Ondan önceki yıl referandum vardı..
Bu yıl boğucu sıcaklara Suriye’deki iç savaşla girdik.. Kürt meselesiyle devam ediyoruz..
Konu şu..
Suriye’nin kuzeyinde..
Türkiye’nin güneyinde..
Kürdistan’ın batısında yeni bir Kürt özerk bölgesi kurulur mu, kurulmaz mı?
Kurulursa Ankara ne yapar? Kırmızı çizgim diyerek ayağa kalkar mı?
PYD’yi tanır mı? Lideri İTÜ mezunu Salih Müslim’i muhatap kabul eder mi?
Yoksa..
Bunlar terörist, PKK’dan farkları yok diyerek gardını alır mı?
Soru çok..
*
Kuzey Suriye deyince herkes Kuzey Irak’ı hatırlıyor.. Biliyorsunuz eskiden muhatap kabul etmezdik.. PKK meselesini Irak merkezi hükümetiyle konuşurduk.. Kürt lider Barzani’yle limoniydik, Irak Başbakanı Maliki dostumuzdu..
Neyse..
Şii Maliki ile bozuştuk.. Irak toprak bütünlüğü sözünü ağzımıza almamaya başladık.. Barzani’yi bir anda sevdik.. Kanımız ısınıverdi!..
Irak’ın merkeziyle ilişkiyi kestik, kuzeyiyle idare ediyoruz..
Irak’ta terör eylemlerine destek verdiği için hakkında tutuklama kararı çıkarılan.. İnterpol’ün kırmızı bültenle aradığı Irak Cumhurbaşkanı birinci yardımcısı Haşimi’ye oturma izni verdiğimize göre merkezi yönetimle ilişkiler düzelmeyecek..
Anlaşılan böyle bi niyetimiz de yok..
En azından Maliki gidene kadar!..
*
Gelelim Suriye’ye.. Ankara, dokuz, on aydır ‘Esad gitsin devlet kalsın’ formülünü hayata geçirmeye çalışıyor.. Yani Suriye parçalanmasın.. Toprak bütünlüğü korunsun...
Ama kazın ayağı öyle değil..
Bunlar bildiğimiz devlet değil.. Aşiret devleti, polis devleti, istihbarat devleti.. Başındaki adam gidince devlet de çöküyor...
Saddam gidince devlet nasıl yıkıldıysa Esad gidince de devlet yıkılacak..
Bunu bilmek için ‘stratejik derinlik’e falan sahip olmaya gerek yok.. Suriye resmen parçalanmasa bile Irak gibi olacak.. Lübnan gibi olacak!..
*
Ankara ne yapar?
Suriye bölünmezse -ki artık çok zor- merkezi hükümete Müslüman Kardeşler gelirse eski günlerine döner..
Sınırındaki Kürtleri bir süre yok sayar.. Merkezi hükümet üzerinden konuşur..
Ama eminim ki; bir süre sonra Salih Müslim’e veya yerine geçecek kişiye Barzani muamelesi yapmak zorunda kalır..
Suriye parçalanırsa zaten yapılacak bi şey yok..
*
Öyle veya böyle..
Sonuçta harita değişti.. Eskiden Irak ve Suriye komşumuzdu.. İkisi de düştü..
Irak’ın yerine Kürdistan komşumuz oldu..
Suriye’nin yerine de galiba yine Kürtler gelecek..
Suriye’nin toprak bütünlüğü!
Irak’ın toprak bütünlüğünü ağzımıza almadığımız gibi bir süre sonra Suriye’nin toprak bütünlüğünü de unuturuz..
Hayat böyle!

Suriye’deki Türkmenleri hatırladık!..

22 milyon nüfuslu Suriye’de 3.5 milyon Türkmen varmış..
Baas rejimi altında inim inim inliyorlarmış.. Esad öyle ezmiş ki seslerini bile çıkaramıyorlarmış!..
*
Dışişleri Bakanı Davutoğlu 63 defa Suriye’ye gitmiş.. Merak ettim Türkmenlerin sorununu Esad’la konuşmuş mudur?
Cahilliğime verin..
Bugüne kadar iktidar adamlarının ağzından Suriye’deki Türkmenlerin baskı altında olduğuna dair tek kelime duymadım..
Yeni hatırladık..
O da şöyle oldu..
Barzani kuvvetleri iki bin kişiyle Suriye’nin kuzeyine gelince, PYD bazı bölgelerde yönetimi ele alınca, bayrağını dikince, Nusaybin’in tam karşısındaki Kamışlı’yı Erbil yapmaya hazırlanınca..
Türkmenleri hatırladık..
En yetkili ağızlar, o bölge boydan boya (yaklaşık 800 kilometre) Kürt bölgesi olamaz Türkmenler de var, Araplar da demeye başladı..
Yarından itibaren medyada bol bol Suriyeli Türkmenlerin öykülerini görürseniz şaşırmayın.. İşin gerçeği şu..
Suriyeli Kürtler burası bizim toprağımız deyince Türkmenler
aklımıza geldi..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)