Öğretmen sorunları

Düzenleyicileri Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi, Eğitim İş Sendikası Konak Temsilciliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü olan ''Öğretmen Sorunları '' konulu panel, Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası (A) Toplantı Salonu'nda yapıldı.

Öğretmenler Günü nedeniyle gerçekleştirilen panelin sunumunu, Namık Kemal Lisesi Öğrencisi Ahmet Güler yaptı. Panel, Aşık Turabi'nin, Aşık Veysel'in bir eserini seslendirmesiyle başladı.

Açış konuşmasını, Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı Osman Gazi Oktay yaptı. Oktay, '' 12 Eylül Faşist Diktatörlüğü'nün tek olumlu mirası, 24 Kasım Öğretmenler Günü'dür. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, ' Baş Öğretmen' ilan edildiği bu günün, ' Öğretmenler Günü ' olarak kabülü, halkımız ve öğretmenler tarafından kabul gördü. Biz, bu günün öğretmenlere hediye alınan bir gün olmasından ziyade; öğretmen sorunlarının dile getirildiği bir gün olmasından yanayız '' dedi.

Ahmet Güler, özgeçmişlerini okuyarak, İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü Mezunu-Emekli Müfettiş Halil Vural'ı, Eğitim İş İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ömer Değirmenci'yi ve Özel Eğitim Derneği Genel Başkanı Ercan Karaca'yı, toplantıyı yönetmesi için, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Necla Baştan'ı davet etti.

Necla Baştan ilk sözü Ercan Karaca'ya verdi. Derneği hakkında bilgilendirme ile konuşmasına başlayan Karaca, özel eğitim gerektiren çocuklara eğitimin, eğitim fakültelerinde bu eğitimi almış öğretmenlerce verilmesi gerektiğini, kısa dönem verilen kurslarla sertifika alan öğretmenlerin, öğrencilere yaklaşımında sıkıntılar yaşandığını belirtti. Sık sık veli öğretmen çatışması yaşandığına vurgu yaptı. '' Özel eğitim öğretmenlerine, çok yıprandıkları için diğer öğretmenlerden önce emekli olma hakkı tanınmalıdır '' dedi.

Prof. Dr. Ömer Değirmenci, '' Atatürk eğitime çok önem vermiştir. Atatürk, kayıt altında olan 49 metinde eğitim ve öğretmenliği yücelten demeç vermiştir. Köy Enstitüleri'nden sonra, öğretmen yetiştiren kurumlar, görevlerini yerine getirememiştir. Devlet, öğretmenlik ihtisas mesleği olmasına rağmen; öğretmenliği herkesin yapabileceği bir iş kapısı haline getirmiştir. Tüm illerimize üniversite açılması nedeniyle, yeterli öğretim üyesi yoktur. Planlama yapılmadığından 350.000 öğretmen adayı atama belemektedir. Bakanlığın, mesleği küçümseyen açıklamaları ve uygulamaları nedeniyle, öğretmenlere yapılan saldırılar artmıştır. Menemen'de öğretmenlere yapılan saldırıyı kınıyoruz. Öğrencisi tarafından katledilen Rabia Sevilay Durukan'ı, saygıyla anıyoruz ''dedi.

1928 doğumlu Halil Vural, '' Köy enstitüleri, Türk eğitimcilerin buluşudur. Yaparak, yaşayarak ve üreterek yapılan bir eğitim sistemidir. Bugünkü eğitimle kıyaslanamaz. Devlet mezun olan öğretmene pulluk ve tarla, dikiş makinası, dokuma tezgahı, inek ve krema makinası veriyordu. Öğretmen gittiği köyde halka, bunları kullanmasını, örnek tarım uygulamasıyla verimi arttırmayı öğretiyordu. Bugün Unesco, az gelişmiş ülkelere bu eğitim modelini önermektedir '' dedi. Kendi yazdığı, Atatürk'e Sesleniş şiirini okudu.

Emekli Türkçe Öğretmeni Abdullah Demirel, Ceyhun Atıf Kansu'nun '' Dünyanın Bütün Çiçekleri '' siirini seslendirdi.

Ulusal Eğitim derneği Üyeleri Görme Engelli Zühtü Turgut, '' Ne Fayda '' adlı eseri seslendirirken, eşi İlknur Turgut, Nazım Hikmet'in '' Ellerimize ve Yalana Dair '' şiirini seslendirdi.






Ulusal Eğitim Derneği

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)