Vay Necdet Özel vay!


Tam beş yıldır nerede ise her gün!
Türk Ordusuna darbeci-çete ve katil diyen onlar!
Casuslar şebekesi diyen onlar!
Dar-ül Harb’ın (Kafir devletin) askerleri diyen onlar!
Ordu, Kur’an ve İslam düşmanıdır iftirasını atan onlar.
Dahası kimi subay ve general eşleri için orospu imalarında bulunan yine onlar!
Kısacası TSK’ya en rezil, en aşağılık komploları kurup cihad ilan eden onlar.
Ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel onları Riyad’da bağrına bastı!
Nasıl mı?
Karargahlarını pardon, okullarını ziyaret ederek!
Anlamışsınızdır kastım
F Tipidir.
İsyanım ise Necdet Özel’in bunlara ait okulu Suudi başkentinde ziyaret etmesidir.
Hayır, Necdet Paşa hiçbir ambalaj bu yaptığınızı mazur gösteremez!
Tamam, belki kişisel olarak onlara sempati duyuyor olabilirsiniz lakin o üniformayı giydiğiniz müddetçe böyle bir ziyareti yapamazsınız!
Kurumunuzun imajı ve gururu adına ve F Tipinin tezgahlarıyla esir alınan silah arkadaşlarınız adına bunu yapamazsınız!
Vallahi nutkum tutuldu ki, bu yaptığınız sözün bittiği noktadır.

Fethullah Gülen İsrail’i niye eleştiremiyor?

Herkes gibi ben de, Pensilvanya’dan Gazze’deki son İsrail katliamı ile alakalı değerlendirmeyi bekledim.
Önceki akşam Fethullah Gülen, nihayet açıklamayı yaptı.
Peki ne mi dedi?
İslam dünyası adına teheccüt namazı kılın buyurdu.
Başka bir ifade yok.
İsrail’i değil lanetlemek, minnacık bir eleştiri bile yok.
Hatırlayın aynı Fethullah Gülen, Gazze’ye yardım götürme olayında 9 vatandaşımızın ölümünde de İsrail’e hak vermişti.
Söyleyin, sadece bu fotoğraf bile Fetullah Gülen’i ve misyonunu anlatmaya yetmiyor mu?
İlginç olan Gazze için hep beraber ölelim diyen Tayyip Erdoğan’ın Fethullah Gülen’e bu bağlamda tek bir söz etmemesi.
Sadece o değil, Beyazıt ile Fatih Cami avlularında gösteri yapan o sözde İslamcılara ne demeli peki?

Sen de Tayyip gibi sansürcüsün Kılıçdaroğlu!

Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısının basına kapalı bölümünde Aydınlık Gazetesi’ni hedefe oturttu.
Hangi gerekçeyle mi?
Kemal Bey’in eşinin yakın akrabası olan CHP Tunceli mebusu Hüseyin Aygün’ün İngiliz işbirlikçisi Seyid Rıza’ya itibar için verdiği yasa teklifini haber yaptığı için!
Peki haber yalan mıydı?
CHP sözcüsü Haluk Koç, teklifi doğrulayıp parti grubu olarak biz buna karşıyız demedi mi?
Öyle ise Kılıçdaroğlu’nun Aydınlık Gazetesi’ne kızması niye?
Haberi sansürlemedi diye mi?
Cevap ver Kemal Bey, talebin sansür mü?
İyi de hani sen özgürlükçü idin?
Hani Tayyip Erdoğan’ın basına yaptığı baskılardan şikayet ederdin?
Söyle lütfen, ne farkın kaldı senin Tayyip’den!
Yoksa senin gerçek kimliğin budur da, özgürlükçülüğü maske olarak mı kullanıyorsun?
TESEV kuruculuğun ile ona sahiplenmeli, AB ile ABD’ye göz kırpmanı, F Tipine olan muhabbetini, PKK ile Öcalan’a olan takıntını biliyordum da, işine gelmeyince sünsürcü bile olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Olmadı Kemal Bey hiç olmadı!
F Tipi jargonu ile Aydınlık’a saldırman ise bir başka büyük ayıp!

Türkiye’nin haline ağla Davutoğlu!

Gazze’de ağlayan Hariciye vekilimiz fotoğrafı yakışıyor mu Türkiye’ye!
Tamam, ortada İsrail’in bir alçaklığı var da buna tepki gözyaşları mı olmalıydı?
Ortadoğu bundan sonra bizden sorulacak diyen bir Dışişleri Bakanı nasıl öyle bir görüntü verir!
Efendim insani!...
Hayır ideolojik!
Irak ve Suriye’deki dram çok daha büyük, ağladı mı Davutoğlu!
Hayır kutsadı.
Keza, El Beşir’in
katliamlarına göz yaşı
akıttı mı?
Tam tersine adama
kırmızı halılar serdiler!
Bırakın onları, Davutoğlu PKK katliamları adına bir gram yaş akıttı mı?
Evet, ağlanacak olan aslında Davutoğlu seyri ile Türkiye’nin halidir zira onlar geldi geleli Türkiye bölgede itibarı yerlerde sürünen zavallı bir ülke konumundadır.

Maaşımla geçinemiyorum dedi, trilyonları katlıyor!

Birkaç yıl önceydi.
Tayyip Erdoğan hem Başbakan hem de Emniyet Gıda’nın patronuydu.
Haklı olarak, Başbakan nasıl ticaretin içinde olur dendi.
Hatırlayın, Erdoğan o eleştirilere şu karşılığı vermişti:
- “Yahu Başbakanlık maaşı ile geçinemiyorum.”
Bunu dedi ama bilahare baskılara dayanamayıp şirketi devrettiğini ve ticaretten çekildiğini açıkladı.
Ve bugün:
Tayyip Erdoğan ticareti bırakmasına rağmen fakirleşeceğine her gün zenginleşiyor.
Mesela, kendi yazılı beyanı ile bankada olan parası 3 trilyona yaklaştı!
Diyeceksiniz ki o para faiz ile büyüyor.
İyi de maaşı yetmeyen biri normalde bankadaki parasını kullanır değil mi? Öyle ise o paranın eksilmesi gerekiyor; ama ne hikmetse Tayyip Bey’in parası habire büyüyor.
Bu olayın okuması şudur:
Tayyip Bey, ya dün Başbakanlık maaşı yetmiyor derken doğru söylemiyordu ya da bugün bilinmeyen gelirleri var!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)