Siyaseti sömürmenin üstadlarından birisi de Bülent Arınç'tır.
Milleti etkileyeceğini anlayınca hemen ağlar.
Kızdığı zaman, 'Şeyini şey ettiğimin şeyi!' demekten çekinmez.
Sonra çıkar size adab-edeb dersi vermeye kalkışır.
YA METRİS-MAMAK?
Hazretin son özdeyişini biliyorsunuz: Ben de olsam dağa çıkardım...
Gülten Kışanak'ın 12 Eylül'de uğradığı zulmü eleştirmek için söylemiş bunu.
Haksız mı?
Elbette haklı.
Amma velakin...
Ama bu Arınçgiller hiçbir zaman Metris Cezaevi'nde işkenceden geçirilenleri hatırlamazlar.
Peki; Arınçgiller ne zaman Mamak Cezaevi işkencelerinde inleyenlerin adını andılar.
Varsa da yoksa da Diyarbakır Cezaevi...
Doğrudur; orada insanlıkdışı işkenceler yapıldı.
Ama aynısı İstanbul'da, Ankara'da da yapıldı.
Arınçgiller niçin işkenceden geçirilen devrimciler için tek olumlu söz etmezler?
Neden asılan Ülkücüleri sadece seçim öncesinde anarlar?
Sırf; siyaseti sömürmek için.
***
Bülent Arınç, 12 Eylül'de işkenceden geçirilen Kürtlere acıyor mu sanıyorsunuz?
Aklı sıra onlara şirin gözükecek.
Bülent Bey; Diyarbakır cezaevinde işkencelerde insanlar kan kusarken; bu ülkedeydi.
Olanları da herkesten iyi biliyordu.
Ama bunlar; o sıralarda ellerini oğuşturuyorlardı.
Çünkü; Kürt solcular, Türk solcular kırılıyordu.
Ülkücüler tepeleniyordu.
Kenan Evren meydanı Arınçgillere hazır hale getiriyordu.
Darbenin ekonomik ayağını temsil eden Turgut Özal; tarikatçileri örgütleyip iktidara yönlendiriyordu.
Bugünkü Arınçgiller iktidarı; 12 Eylül işkencesi üzerine kurulmuştur.
ÖĞRENCİLERİ HATIRLA
Eğer Bülent Arınç gerçekten polis zulmüne karşı ise; Diyarbakır edebiyatını bıraksın; işte meydan... Çıksın ortaya...
Geçen gün Orta Doğu Teknik Üniversitesi( ODTÜ) işkencehane gibiydi.
Başbakan Erdoğan'ı eleştiren öğrencilere insafsız saldırı vardı.
Arınçgillerin polisi yaptı bunu.
Ankara Üniversitesi Hukuk 2. sınıf öğrencisi Barış Barışık beyin kanaması geçirdi.
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Ali Gökmen, gençlerin şiddet içermeyen protesto eylemlerinin polis şiddeti ile dağıtılmasını eleştirirken dedi ki: 'Polis güçleri tarafından üniversitenin savaş alanına çevrilerek gaz bombalarıyla basın mensuplarının, akademisyenlerin ve öğrencilerin yaralanmasını kınıyoruz. Erdoğan'ın gelişi öncesi ODTÜ ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) çevresinde 3 binin üstünde çevik kuvvet ekibi ve sekiz Toplumsal Müdahale Aracı (TOMA) yerleştirildi. Çocuklara gaz bombalarıyla ve TOMA’larla müdahale edildi'
Neredesin demokrat Bülent Arınç; neredesin?
Bu şiddete neden karşı çıkmıyorsun?
30 sene öncesinin işkence edebiyatını yapan Bay Arınç neden bugünkü polis zulmünden tek kelime ile söz edemiyor?
Edemez. Çünkü; kendi iktidarlarını da bu zulüm uygulaması koruyor.
İKTİDARIN SONU MU?
Polis şiddeti giderdek artıyor.
İktidarın eleştirilmesine paralel olarak...
Bunun siyasal anlamı şudur:
AKP iktidarının sonu yaklaşıyor.
Başbakan Erdoğan kendisini padişah yaptıracak işleri düşünedursun.
Ama toplum derinden derine homurdanıyor.
Hazinede 126 milyar dolar var; diye övünmesi de boşuna.
O para için AKP müteahhitleri seviniyor.
Yiyen onlar çünkü.
Polis zulmü arttıkça iktidarın yasallığı yitiyor.
Bu gidişle TOMA'lar da kurtaramayacaktır onları.