Gerçekleri yazmaktan ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyeceğiz
Pazar, Ekim 13, 2013
Yurt gazetesi Muhabiri Sami Menteş 263 gün tutukluluğun ardından yeniden özgür.
Dünyanın en genç tutuklu gazetecisi muhabirimiz Sami Menteş, 9 ay sonra özgürlüğüne kavuştu. Kandıra Hapishanesi önünde Sami'yi gazeteci arkadaşları, tanıdığı ve tanımadığı onlarca dostu karşıladı. Sami, 21 Ocak 2012'de yani doğum gününde tutuklanmıştı.
Yurt gazetesinden Caner Taşpınar'ın haberine göre arkadaşları doğum gününü kutlayamadıkları Sami'nin pastasını hapishane önünde kesti. Sami, 263 gün süren tutsaklığın ardından kaldığı yerden devam ederek dışarıdaki hayatına başladı. Gazeteciliğe başladığı Yurt Gazetesi'nde tanıştığım ve her habere birlikte koşturduğumuz Sami dostumla özgürlüğünün ilk günlerinde güler yüzlü bir sohbet gerçekleştirdik.
Hapishanede geçen 262 günün ardından hakim karşısına çıktığında neler hissettin?
Öfkeliydim. Dokuz ay sonra kendimi savunma fırsatı buldum. Mahkemenin ilk dakikalarında tahliye edileceğime dair bir umudum yoktu. Savcının mütalaasına çok şaşırdım. Sonuç olarak dokuz ay boyunca özgürlüğüm gasp edildi.
Mahkeme için cezaevinden çıkarıldın ve bildiğim kadarıyla bu ilk dışarı çıkışındı. O an neler hissettin?
Aylar sonra bir ağaç gördüm. Duvarların arkasındaki hayatı hissettim. Duyduğum öfke daha da arttı. Hayatımdan çalınan dokuz ayın hesabını soracağım.
DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜR
İlk duruşma öncesinde senin için adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Sosyal medyada özgürlük kampanyası başlatıldı. Bunları takip edebildin mi? Neler hissettin?
Gazetelerden takip ettim. Gazetecilerden, arkadaşlarımdan ve bana destek olan tanımadığım dostlarımdan gelen mektuplardan da dışarıda olanları öğrendim. İnsanların yanımda olmasını bilmek, hissetmek, büyük bir güç veriyor. Destek veren herkese teşekkür ederim.
'İLK AVUKATIMA SARILDIM'
Tahliye edildiğini öğrendiğin anda neler hissettin? O an ilk kez kiminle sevincini paylaştın ve neler konuştunuz?
Duruşma bittikten sonra Kandıra Hapishanesi'ne götürüldük. Girişteki gardiyanlardan tahliye olduğumu öğrendim. Eşyalarımı toplayıp hemen dışarı çıktım. Dışarıda onlarca kişi beni bekliyordu, çok şaşırdım. Böyle bir kalabalığın olabileceğini hiç tahmin etmemiştim. Önce avukatım Serkan Günel'e sarıldım. Birbirimize söz vermiştik, çıktığım gün sarılıp fotoğraf çektireceğiz diye... Sözümüzü tuttuk.
'ÖZGÜR BASIN GELENEĞİ GÜÇLÜDÜR'
Duruşmada "cezaevi için gazetecilerin staj yeri" tanımlamasını yapmıştın. Sen aynı zamanda 'Dünyanın en genç tutuklu gazetecisi' oldun. Bu stajda neler yapılıyor?
Türkiye'de gazetecileri susturmak için çok yaygın tutuklamalar yapılıyor. Bunu yapanlar gazetecileri susturabileceğini zannediyor. Ama emin olsunlar, gazeteciler içeride daha da güçleniyor. Mesleğin kaderinde hapishaneler büyük bir yer tutuyor. Sürekli haberlerini yaptığımız hukuksuzluğun, yargının cenderesinde sıkılmanın ne demek olduğu yaşayarak öğreniliyor. Şu unutulmamalı. Bu ülkede özgür basın geleneği çok köklüdür. Gazetecileri hücrelere doldurarak susturacağını sananlar yanılıyor. Bu ülkede tutuklama terörü, emniyet ve yargı eliyle tüm muhaliflerin özgürlüklerini tehdit ediyor.
'AKP ZULMÜ BİR GÜN BİTER'
Artık özgürsün... Şimdi neler yapacaksın? Geleceğe dair planların nedir?
Gazetecilerin özgürlükleri sürekli tehdit altında... Yargı ve hapishane tehdidiyle onurlu bir meslek can çekişiyor. İçeride haksız yere yatan insanlar varken kendimi tam anlamıyla özgür hissetmiyorum. Demokrasi ve özgürlük mücadeleme daha güçlü bir şekilde devam edeceğim. İçeride kalan son kişi dışarı çıkana dek tam anlamıyla özgür olduğumu hissedemeyeceğim. Yüreğimin bir yarısı içeride... AKP'nin zulmü sonsuza dek sürmeyecek, gerçekleri yazmaktan ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyeceğiz. Haberlerime kaldığım yerden devam edeceğim.
'TAHLİYELERİN AZ OLMASINA ÜZÜLDÜM'
Sami Menteş'in babası Babür Menteş, oğlunun 9 ay sonra özgürlüğüne kavuşması hakkındaki duygularını YURT'a anlattı. Baba Menteş, "Oğlumun tahliye edilmesi elbette beni çok mutlu etti. Fakat tahliye sayısının az olmasına çok üzüldüm" dedi. Devletin bir baba olarak görüldüğünü belirten Baba Menteş, "Devlet evlatlarına böyle mi sahip çıkıyor! Üniversitede okuyan bu gençlerin demir parmaklılar ardında olmaması gerekir" diye konuştu. Oğlu Menteş'in hapishanede geçen 9 ayının hesabını kimin vereceğini soran Baba Menteş, "Yandaş medya eliyle gerçekler gözardı ediliyor. Özgür gazetecilere savaş açılıyor. Bu diktatörlük uzun sürmeyecektir" dedi.
AVUKATI SERKAN GÜNEL: AÇIKHAVA HAPİSHANESİNE HOŞ GELDİ!
Kandıra'daki 'karşılama töreninde' Sami Menteş'in Avukatı Serkan Günel'in duruşmada yaptığı etkili savunma çok konuşuldu. Gazetemize duygularını aktarmasını istediğimiz Günel şunları söyledi, “Ne diyelim 9 ay önce, katıldığı yasal basın açıklamaları ve ne idüğü belirsiz bir gizli tanık ifadesiyle haksız yere tutuklanan Sami'nin çalınan günlerinin yasını tutmak yerine tabi ki özgürlüğüne sevinmek zorundayız. Bu da artık ülkemizin bir ritüeli olmuş durumda. Genç Sami içerideki hapishaneden dışarıdaki baskı ortamına yani bir nevi açık hava hapishanesine hoş geldi! Umarız Türkiye bugünleri unutturacak gerçek demokrasi ve özgürlük günlerine bir gün ulaşacaktır.”
GENÇ OLMAK MUHALİF OLMAKTIR
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi arkadaşları da Sami'yi tutukluluk ve dava süreci boyunca yalnız bırakmadı. Radyo Televizyon Sinema bölümü öğrencisi ve Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun (FKF) fakültedeki sözcülerinden Onur Erdem gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sami, dünyanın en genç tutuklu gazetecisiydi. Ancak sadece yaşı itibariyle değildi bu gençliği, genç olmanın sorumluluğunu ve hükümlülüğünü de yerine getiriyordu. Genç olmak muhalif olmaktır. Genç olmak doğruların peşinde koşmaktır. Sami de doğruların peşinde koştuğu için siyasi iktidar tarafından baskı altına alındı. Olmayan deliller ve uzun tutukluluk süresiyle korkutmaya çalışıldı. Buna rağmen Sami direndi ve hak ettiği özgürlüğüne kavuştu.”
'HABER PEŞİNDE BİR ARADA OLACAĞIZ'
soL Gazetesi muhabiri Neslihan Koçaslan, Sami'nin duruşmasını iki gün boyunca anı anına takip etmekle kalmadı, Kandıra’daki karşılamada da, Yurt çalışanları dışında yer alan tek gazeteci oldu. Koçaslan, şunları söyledi; “Sami kendi deyimiyle 9 ay stajını tamamladı, ona ve hepimize baskı kuranların çabası boşuna. Şimdi onunla haber için koştururken bir arada olacağız, mutluyum.”
AHMET MERİÇ ŞENYÜZ: ALMAYA GELMİŞTİK, ALDIK
Tutukluluğunun 263'ncü gününde özgürlüğüne kavuşan Sami Menteş'i ailesi, çalışma arkadaşları, okul arkadaşları, meslektaşları, Kandıra Cezaevi önünde karşıladı. Karşılamaya gelenlerden, Yurt Gazetesi editörlerinden Ahmet Meriç Şenyüz duygularını “Sami'nin duruşması başlarken, Adliye önünde yaptığımız açıklamada, 'buraya Sami'yi almaya geldik, almadan gitmeyeceğiz' demiştik. Bu gece Sami özgürlüğüne, biz de Sami'ye kavuştuğumuz için çok mutluyuz. Darısı Sami'nin davasında yargılanan diğer gençlerin ve tüm tutuklu gazetecilerin başına” diyerek aktardı.
Kandıra Cezaevi önünde Sami'yi karşılayan çalışma arkadaşlarından gazetemiz editörlerinden Arif Gündoğdu da “Sami, sadece haber yaptı ve haber peşinde koştu. Sami'nin tutuklu bulunduğu süre Türkiye'de basın özgürlüğünü gözler önüne seren net bir tablodur. Bir dünya rekoru da kırdık. Dünyanın en genç gazetecisini tutukladık ve zindanda çürümeye mahkum ettik. Türkiye'nin demokrasi ölçüsü budur başka söze gerek yok” diye konuştu.
ÇAĞLAR TEKİN İZLENİM
YURT'taki çalışma arkadaşları Sami'yi karşılamak için Kandıra Cezaevi önündeydi. Çağlar Tekin geceden izlenimleri kaleme aldı.
Bir sabah almıştık gazetemizin genç muhabiri Sami Menteş'in peşinden koştuğu bir haber esnasında gözaltına alındığı haberini. Gencecik yaşında gözünü budaktan sakınmamak, haber yapabilmek, adı kirletilmeye çalışılan mesleğinin hakkını vermeye çalışmak gibi gayeleri olan Sami'nin gözaltına alınması şaşırtmamıştı hiç birimizi.
Sami tutuklandı, aradan dokuz ay geçti. Suçlamanın ne olduğunu öğrendik ama neye dayanarak suçlandığını öğrenemedik, şaşırmadık elbet ama öfkelenmedik diyemem. Çıkacağı ilk duruşmada serbest bırakılacağını düşünüyorduk ama bu ülkede adaletten yana güven sahibi olmak gibi bir gaflete de düşmüyorduk. Ne de olsa hiç bir delil olmadan Sami'nin ardından Genel Yayın Yönetmenimiz Merdan Yanardağ'ı da cezaevine vermiş bir gazeteydik.
AYLARDAN SONRA, YILLARDAN SONRA
Cuma günün ilk saatlerinden itibaren tatlı bir umut düşmüştü gazetede her birimizin yüreğine. Sami savunmasını yapıyordu gelen habere göre. Savunmasının önümüze düşen her satırında boyun eğmeden aldığı tavır her birimizi onurlandırıyordu. Savcının tahliye talebiyle beraber umudumuz artmakla kalmıyor, bir yandan da cezaevi çıkışına yetişebilmek için hızlanıyordu parmaklarımız. Gazetenin taşra baskısını yollar yollamaz yollara düşecektik. Son bir pürüz vardı. Delil olmasa da, savcı tahliye talep etse de bazen hukuksuzluk bunlara rağmen hâkimlerin dudaklarından dökülüveriyordu. Neyse ki bu sefer öyle olmadı. Sami'nin tahliye kararının geldiği saatlerde yollara döküldük. Hedefimizde Kandıra cezaevi, aramızda bayram tatili sebebiyle otoyollara dökülmüş İstanbullular vardı.
KUTLAYAMADIĞIMIZ DOĞUMGÜNÜ
Kandıra'ya ulaştığımızda tüm acelemize rağmen Sami'yi cezaevinden çıkmış bulduk. Aylardır yolunu gözleyenler teker teker sarmaş dolaş oluyordu, artık “tutuklu en genç gazeteci” unvanını yitiren Sami ile... Morali yerinde ve her zamanki gibi dik dururken bulduk Sami'yi. Gittikçe kalabalıklaşan kitlemizin hasret giderme çabalarının cezaevi manzarasında devam etmesini istemedik. İstanbul yolu üzerinde bir dinlenme tesisinde aldık soluğu. Çaylar içildi, hep beraber kutlayamadığımız doğum gününü de telafi eden pastası kesildi Sami'nin. Gazetemizden, Sol Gazetesi'nden, Fikir Kulüpleri Federasyonu üyelerinden ve CHP İzmit gençlik kolları üyelerinden, Merter Sami Menteş Forumu'ndan...gelen onlarca dostla sohbet edildi. Sami hiç ayrılmamış gibiydi aramızdan. Sabahın ilk saatlerine kadar ayrılamadı kimse bulunduğumuz noktadan. Sami yeniden aramızdaydı. Sadece bizim değil, kirlenen bir mesleğin adını kurtarmak isteyenlerin de arasında artık.
Kılıçdaroğlu Menteş'i aradı
CHP Genel Başkanı Sami Menteş'i arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9 ay Kandıra Cezaevi'nde yattıktan sonra önceki gün çıktığı ilk duruşmada tahliye edilen dünyanın en genç tutuklu gazetecisi Sami Menteş'i öğle saatlerinde telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ileterek, bayramını kutladı.
Yurt gazetesinden Ali Cemal Karabudak'ın haberine göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9 ay Kandıra Cezaevi'nde yattıktan sonra önceki gün çıktığı ilk duruşmada tahliye edilen dünyanın en genç tutuklu gazetecisi Sami Menteş'i öğle saatlerinde telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ileterek, bayramını kutladı.
'AYDINLAR HEP BEDEL ÖDER'
'Yargılandığı dava ile ilgili olarak bir süre Menteş'le sohbet eden Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede tüm toplum bedel ödüyor. Bunların başında da aydınlar geliyor. Sen de bu aydınlardan birisin. Bu baskı ortamını hep birlikte ortadan kaldıracağız” dedi.
Gerçek Gündem
Tags