Sevgili okuyucularım,
Marmaray’ı 29 Ekim günü, tam da Cumhuriyet Bayramı’nın yıldönümünde büyük tantanalarla hizmete açtılar. Amaçları Cumhuriyet Bayramı’nı gölgelemekti. Nitekim dünkü yandaş-yalaka gazeteler bu olguyu manşetlerine taşımakta gecikmedi.
Açılışa AKP’nin Diyanet İşleri Başkanı olan şahıs gelip dua etti.
Dualarında Atatürk’ün adı bir kez olsun geçmedi. Oysa adına Diyanet denilen o kuruluş Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet döneminde kurulmuştu.
Dualar ettiler, tantana yaptılar, Tayyip orada danışıklı dövüş bir kıyak yaptı:
“Marmaray 15 gün beleş olsun, bilet parası alınmasın!”
Sonra Marmaray’ın kaptan koltuğuna hacı Abdullah Bey geçti, ilk seferi o gerçekleştirdi!
Marmaray dün yolda kaldı, yolcular denizin altında yürüdü.
Türkiye’ye özgü bir rekordu!
* * *
Atatürk’ün adını ağızlarına alamayanlar tarafından yapılan propaganda çabaları ise göz yaşartıcı idi!
Efendim Boğaz’ı denizin altından geçen bu proje ilk olarak hazreti padişahımız ve
halifemiz Abdülmecit efendimiz tarafından düşünülmüş!
Abdülhamit hazretleri ise projeyi hazırlatmış!
Yarabbim, bir ülke böylesine yalanlarla nasıl yönetilir!
Bu yalanlar ahaliye nasıl yutturulmaya çalışılır!
Hep birlikte nutuklar attılar.
Hacı Abdullah konuştu:
“Bu proje hükümetten Türkiye’ye hediyedir!”
Bugüne kadar gelen giden tüm Cumhuriyet hükümetleri ayakta uyumuş ve hiçbir şey yapmamıştı!
Türkiye’de otoyollar, fabrikalar, demiryolları, tarım projeleri, GAP, okullar, üniversiteler, hastaneler yoktu!
Ne varsa bunlar yaptı!
Marmaray projesini de bunlar düşündü, kredisini bulup inşaatı başlattı!
* * *
Oysa olay öyle değil. Şimdi lütfen internetten 15 Şubat 2000 tarihli Resmi Gazete’nin sayfalarına girin.
Orada, 163. sayfada uzun bir anlaşma metni göreceksiniz. Çok kısaca özetliyorum:
“Kredi anlaşması. Japonya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında Boğaz Demiryolu TÜP GEÇİŞİ projesi için kredi anlaşması…
Projenin finansmanı için Japon fonu tarafından sağlanan toplam 41 milyar 831 milyon Japon Yeni tutarındaki krediye ilişkin hükümetimiz ile Japonya hükümeti arasında imzalanan anlaşmalar ve ek mektupların onaylanması kararlaştırılmıştır…”
Bu amaçla hazırlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giriyor.
Peki bu işler olurken ülkeyi kimler yönetiyor? Resmi Gazetede yer alan kararnamenin altındaki imzalara bakalım:
Cumhurbaşkanı: Süleyman Demirel.
Başbakan: Bülent Ecevit.
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli.
Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan.
Başbakan Yardımcısı Cumhur Sümer…
Ve öteki bakanların imzaları.
* * *
Şimdi bugünkü hükümetin sahnelediği şu oyuna bir bakınız. Her şeyi kendileri yaptılar.
Türkiye AKP ile var oldu. Daha önce ilkel bir ülke idi.
Kürsülere çıkıyorlar, Abdülmecit ve Abdülhamit gibi padişahlara teşekkür edip gülünç oluyorlar da…
Cumhuriyet Bayram’ında onlar için Atatürk yok!
Haydi onu da anladık, Atatürk’ün adı bile o aymaz kafaların ruhlarında sarsıntı yaratır…
İyi de kardeşim…
İnsan açılış töreni düzenlerken hiç değilse Marmaray projesini başlatan, Japonya ile kredi anlaşmasını imzalayıp çalışmaları sürdüren Ecevit, Bahçeli gibi siyasetçilerin, ya da o dönem hükümetinin adını bir kez olsun anmaz mı!..
Onlara bir teşekkür etmez mi!..
Etmez…
Çünkü Türkiye’yi yalanlarla yönetiyorlar.
Türkiye’yi gerçekleri gizleyerek yönetiyorlar.
İşte, bir yalanları daha Resmi Gazete sayfalarından belgelendi.
Marmaray projesini başlatan bunlar değil, 2000 yılında rahmetli Bülent Ecevit’in koalisyon hükümetidir.
Şimdi ne diyecekler?
Hiçbir şey!
Japon Başbakanı acaba güldü mü!
Sevgili okuyucularım, Japonya Başbakanı Şinzo Abe geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye’ye gelmişti.
O sırada olimpiyat oyunları için üç rakip kent vardı. Madrit, Tokyo ve İstanbul.
Abe bizim Tayyip’le görüştü…
Ve Tayyip kendisine akıl almaz bir öneride bulundu:
“Sen Tokyo valisine bir emir ver, Tokyo olimpiyat adaylığından çekilsin!
Olimpiyatları biz yapalım!”
O sırada yine havalarda uçuyor, olimpiyatları alırsak nasıl propaganda yapacağının hayallerini kuruyordu.
Bunu okuyunca inanmayanlar, “Yok artık, daha neler” diyenler olabilir. İşte kendi ağzından Şinzo Abe’ye söyledikleri:
“Japonya 2020 olimpiyatları için Türkiye’ye rakip görünüyor ama ben sayın Başbakana “Siz çekilin” dedim. “Siz bir
olimpiyat yaptınız, bunu da biz yapalım” dedim. Herhalde Tokyo Valisine bu talimatı
verecektir. İnanıyorum ki kendisi bunu anlayışla karşılayacaktır.”
Cehalet paçalarından akıyordu. Herhalde olimpiyat konusunda Tokyo Valisinin yetkili olduğunu, kararları hükümetin değil de valinin verdiğini, ya da kendisi istedi diye Japonya’nın bu gülünç isteği kabul edeceğini zannediyordu.
Japonya Başbakanı ise yanıtını herkesin önünde efendice verdi:
“Biz Japon halkına olimpiyatların zevkini tattırma düşüncesindeyiz. Eğer Türkiye kazanırsa ilk kutlayan ben olurum. Eğer Tokyo seçilirse sizin de ilk kutlayan olmanızı arzu ederim.”
Japonya Başbakanı efendi adammış, “Yaaa Tayyip, zırvalama” demedi. Belki içinden dediyse bile biz duymadık!
Olimpiyatları düzenleme hakkını Tokyo kazandı.
Olimpiyatlar bile bu Tayyip tarafından böylesine bir at pazarlığına alet edilmek istenmiş, Türkiye küçük düşürülmüştü.
Marmaray’ın kredisini veren ve kredi karşılığında projeyi Japon firmalarına yaptıran ülkenin başbakanı Şinzo Abe önceki gün açılış töreni için İstanbul’a gelmişti.
Belki de Tayyip’i gördüğü zaman bıyık altından güldü, çaktırmadan bir el işareti yapıp
içinden şöyle dedi:
“Olimpiyatı nah aldın!..”
Emin Çölaşan
Sözcü