MHP'li, CHP'li ve Tüm Vatansever Canım Kardeşlerim



MHP’ Lİ, CHP’Lİ VE TÜM VATANSEVER CANIM KARDEŞLERİM
SİZLERE SÖYLEYECEKLERİM VAR.
‘’KARA, GERİCİ VE BÖLÜCÜ KASIM DEVRİ’’

1 KASIM 2015 ‘’KAPKARA GERİCİ VE BÖLÜCÜ GENEL SEÇİM SONUÇLARI’’
AKP %49,48 317 M.V.
CHP %25,31 134 M.V.
MHP %11,90 40 M.V.
HDPKK %10,75 59 M.V.
Ben gururla söylüyorum ki, vatansever, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Türkçü, TÜRKİYE CUMHURİYETİ için canını vermeye her an hazır, CHP' li bir vatandaşım... Bu durum AKP %100 Oy almış olsa da değişmez.
‘’Gerekirse, Atatürkçü vatandaş Hasan Kemal olarak, mavzerimi elime alır, fişeklerimi göğsüme dizer, bir elime de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağı’ na çıkarım’’.
Ben AKP’ nin yanlış yolda olduğunu bilen bir bilinçli vatansever vatandaşım. Eminim ki bu seçim sonucuna göre kutsal vatanı, bayrağı değil, kutsal gördüğü cebini düşünüp AKP’ ye geçen, çok insan olmuştur ve daha da olacaktır. ‘’Tavukların Vekilliğini’’ yapamayacak olanlar bile, Milli Piyango’ dan çıkar gibi ‘’Yüce TÜRK MİLLETİ’ nin, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ nin Vekili oldular.’’ Daha ne değişik piyangolar tutturanlar olmuştur kim bilir. Her zaman söylerim, yine söylüyorum, Cumhuriyet’ den bu güne hiç bu kadar TÜRKİYE CUMHURİYETİ zulüm görmedi ve genleriyle bu kadar oynanmadı buna inanın. Hiç bu kadar TÜRK, ATATÜRK, CUMHURİYET, TÜRKİYE CUMHURİYETİ, tehdit altında kalmadı inanın. Ben yiğitçe kurucu liderimiz yüce ATATÜRK’ e, muhteşem kahramanlıklar gösteren cennet mekanlı şehit ve gazilerimize sadık ve layık yaşamaya and içtim. Aynı yüce ATATÜRK ve şehit gazilerimiz, gerçek vatansever tüm Mehmetçiklerimiz, vatandaşlarımız gibi.

SİZ ANKARA’DAN GİDERSENİZ BEN ELMADAĞI’NA ÇIKARIM

Tarih; 23 Nisan 1920.
Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Memleketin her tarafından birçok milletvekili gelmişti. Bu yeni meclise gelenlerin bir kısmı Ankara’da hiçbir şeyin olmadığını görünce ümitsizliğe düşmüşlerdi. Bahsedilen ne Yeşilordu, ne hazine, ne yatacak otel, hiçbir şey yoktu. Sadece Mustafa Kemal vardı.

Bazılarına bu dava çürük gelmiş olacak ki memleketlerine dönmeye karar verdiler. Bunlar geri dönerlerse Meclis’te huzursuzluk olmayacağını anlayan Mustafa Kemal, kürsüye çıktı. O gün pek heyecanlı bir tablo doğmamıştı. Milletvekilleri şöyle seslenmiştir.

-“İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla Milli Meclise davet etmedim. Herkes kararında hürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu kutsal davaya inanmış bir insan sıfatıyla buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağı’na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı müdafaa ederim. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim.”

Diye konuşunca herkesi bir heyecan dalgası sardı. Hiçbiri gözyaşlarını zaptedemiyordu.((1))



BİZ GERİYE GİTMEYİZ

Meclis-i Mebusan’dan TBMM.’e geçen Milletvekili Ahmet Hilmi (Kalaç) Bey’den Meclis’in Kayseri’ye taşınmayla ilgili anısı:

“Sakarya Savaşı sıralarındaydı. Hükümetin geçici Kayseri’ye taşınmasına karar verildi. Meclis İdare amirlerinden Konya Milletvekili Hacı Bekir Efendi bu işe memur edildi. Kayseri Lise binası Meclis için hazırlandı. Kürsüler yapıldı. Aileler, memurlar ve Meclis arşivleri Kayseri’ye taşındı. Sıra Meclis ve Milletvekillerine gelmişti. Bu gizli oturumda Genel Kurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa Meclise gelerek, Hükümetin taşınma işini hazırladığını, Hükümetin bu kararı almasının uygun bulmadığını belirterek kararın Meclis’çe verilmesinin uygun olacağımı ifade etti. Erzurum Milletvekili Durak Bey söz aldı, şu kısa konuşmayı yaptı:

-‘Biz geriye gitmeyiz. Hatta cepheye giderek ordunun arkasında çadır kurarak vazifemizi yaparız’ dedi.

Durak Bey’in bu sözü övgüyle karşılandı. Milletvekilleri Ankara’da kalarak çalışmasına devam etti.”((2))



Her asil, yiğit vatandaşımızı kutsal vatan, bayrak için kahraman, aziz şehit ve gazilerimiz için siyasi bir partiye, derneğe, sendikaya, vb. ülke yararına olan kurum ve kuruluşlara üye olmaya ve oralarda örgütlenmeye, birlik olmaya, koşturmaya davet ediyorum. Doğru olanda budur. Buralara davet etmek vatanseverlik, buralarda bulunmak bilinçli ve faydalı vatansever olmak, davet etmemek Emperyalistlik ve bulunmamaksa bilinçsiz, faydasız vatandaş olmak, ülkeyi kaderine terk etmektir..
Ben Türküm. Ülkemiz aşağıda belirttiğim 3 etkiden dolayı gerçek TÜRKLÜĞÜ yaşayamamaktadır. Türklüğü bilinçli ve doğru yaşamak isteyenlerdenim, ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’ ve ‘’Ya İstiklal Ya Ölüm’’ diyenlerdenim.
Ben Müslümanım. Ülkemiz aşağıda belirttiğim 3 etkiden dolayı gerçek ‘’İSLAM’’ ı yaşayamamaktadır. Müslümanlığı bilinçli ve doğru yaşamak isteyenlerdenim. Ama bunları söylerken de yüce ATATÜRK’ ün TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ ni kuran TÜRKİYE Halkına TÜRK MİLLETİ denir sözüne, yürekten inanan din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin tüm halkımızı asil bağrına basıp baş tacı eden, yüce ATATÜRK’ ün izinden giden bir vatansever vatandaşım. Yani ülkemizin birliğine, dirliğine, refahına, aydınlığına gözünü dikmeyen, TÜRK olsun ya da olmasın, Müslüman olsun ya da olmasın her vatandaşımız benim baş tacımdır benimle aynı hak ve özgürlüklere sahiptir. Bunları çok iyi bilirim ve bilmek zorundayım.
MHP' li kardeşlerimin de aynı benim gibi olduğunu düşünür ve aynı gururu, MHP’ li kardeşlerim içinde yaşarım. Tek hedefimiz var o da, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ mizin Atatürk ilke ve devrimlerince refahı, huzuru, aydınlığı…….
MHP' li canım kardeşim. Bu gün bu yazıyı kutsal vatanımız, bayrağımız için tekrar tekrar okumanı tavsiye ederim. Ve şunu da unutmayalım ki cennet vatanımızı bu gün ve bu günden sonra kurtaracak ilk parti CHP, ikinci parti MHP' dir. Üçüncü parti yoktur. Kim ne derse desin, başka da bir alternatif bugünlerde yoktur.....Varım diyen bir siyasi parti varsa ya CHP’ ye ya da MHP’ ye katılsın derim. Başka alternatif partiler ise aşağıda 3 maddede yazılı özelliklere sahip olanlardır.

Tabi ki bugün CHP’ de mükemmel değil zaten hiçbir şey mükemmel olamaz, mükemmellik bekleyenin eli her zaman boş kalır. Ben de mükemmel değilim, sen de, o da, hepimiz de yetersiziz ki bugün o yüzden vatan can çekişmektedir. Eğer yeterli bir vatansever, Atatürk, şehit ve gazilerimize layık bir vatandaş olabilseydik bu gün ne AKP, ne de HDPKK olmazdı. Hepimizde de sıkıntılar var ama siz yani MHP ne yazık ki iyice dibe vurdunuz kardeşim. Bu yazıyı biraz da bu yüzden ve artık vatanımız elden gidiyor diye kendimde yazma sorumluluğu hissettiğim için ve MHP’ nin kuruluş menfaatleri yani ülke menfaatleri için de yazıyorum. Sizde CHP’ nin kuruluş menfaatlerini yani ülke menfaatlerini gözetiniz ve bir şeyler yazınız, yapınız lütfen. Menfaat den kastım şudur; Zaten iki partinin de İlk kuruluş amaçları TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ nin ilk kuruluş amaç ve ilkelerinin uygulanmasını, gelişmesini daha da aydınlığa çıkmasını sağlamak içindir. Hiç kimse aksini iddia edemez. Bu ilk kuruluş amaç ve ilkelerini öğrenmek, öğretmek gerekir tüm partililere ve halkımıza.

CHP ve MHP sımsıkı sarılmalı, birbirimizi iyi anlamalı, vatanımız için koşmalı ve koşturmalıyız.....Doğru kaynakları çok okumalı, çok araştırmalı, çok sorgulamalıyız. Tarihimizi, dostumuzu ve düşmanımızı çok iyi bilmeliyiz. Ülkemizin gerçek aydınlarını yakından takip etmeliyiz. Onlara sahip çıkmalıyız. TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ mizi NUTUK’ dan okumalı ve anlamalıyız. ‘’MİLLİ ŞUURUMUZ’’ elimizden alındı. Geri kazanmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Peki ‘’MİLLİ ŞUURUMUZ’’ u elimizden alan vatan haini, bölücü, gerici güçler kimlerdir.
1-Emperyalist devletler AB ve ABD
2-Yine emperyalist devletlerce destekli bölücü terör örgütleri
3-Allah ile aldatan, din tacirleri
Bu soysuzlarla genelde bu günlere kadar ayrı ayrı cephelerde ve tek tek savaşırdık. Şimdi bu üç eli kanlı, katil, soysuz, kan emiciler, güçlerini birleştirdiler ve artık bizimle aynı cephede ve bizi bitirmek için ‘’3 İBLİS 1 ARADA’’ savaşıyorlar…..
MHP’ li kardeşlerim siz ilk iş olarak şu ''SARAYIN BAHÇELİSİ'' n den bir kurtulmakla başlayın.....Ve hemen ardından da ‘’SARAYIN BAHÇELİSİ’’ nin, MHP’ den uzaklaştırdığı değerli şahsiyetlerinizi geri kazanın ve onlara canınız pahasına da olsa sahip çıkınız lütfen. Çok değerli vatansever şahsiyetleriniz var, eminim ki benden daha iyi biliyorsunuzdur.
Ben gururla CHP' li bir vatandaşım...MHP' li kardeşlerimden de gurur duyarım.....Ama bugün MHP' nin düştüğü durum benim çok ağırıma gitmektedir. Asla kabul edemiyorum ve yazık oluyor yazık hem MHP' ye, hem canım vatanımıza yazık oluyor yazık canım kardeşim.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ' nin ikinci en büyük, en güçlü, en sağlam partisi ''MHP'', nin Milletvekili sayısı HDPKK' dan daha az. Nedir bu? Evet nedir bu? Bir kabus mu? Şaka mı? Oyun mu? Dalga mı geçiyorlar bizimle, yoksa bir rüyada mıyız da, birazdan uyanacak mıyız?

Bu şeytani karanlık günler, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ n de yaşayan tüm yurttaşların yani hepimizin de suçudur, bu durumlara düşmemize hepimizin az ya da çok, kötü katkıları oldu tabi ki. Sakın yanlış anlamayın beni kardeşlerim ben MHP' ye de en az CHP' ye sahip çıktığım kadar sahip çıkarım, hepimiz de sahip çıkmalıyız zaten. Çünkü bugünkü anlatılmayan, öğretilmeyen ‘’MHP’’ değil. ‘’MHP’’ nin İlk kurucusunun, ilk kuruluş amacında, CHP ile çok aynı amaçlar, ilkeler var. Şimdi Merhum ''TÜRKEŞ'' kalksa mezarından ''SARAYIN BAHÇELİSİ'' ne ve kendi çocuklarına, neler söyler, neler haykırır acaba, hem çok merak ediyor hem de ne diyeceğini ne yapacağını çok iyi biliyorum.

İki partililerde ATATÜRK,TÜRK,CUMHURİYET' e yani kısaca ATATÜRK fikir ve düşüncelerine, ilke ve devrimlerine göre, TÜRKİYE CUMHURİYETİ' ne sahip çıkmalı ve yüce ATATÜRK' ün tüm kardeş kavgalarını, tüm emperyalist oyunları, tüm sahte din tacirlerini, adeta boğazlarından yakalayıp, sımsıkı sıkıp, nefessiz bırakan şu sözüne sadık kalmalıyız. NUTUK ve ANAYASA' da yazılı ve sözlü her fırsatta belirtiği gibi TÜRKİYE CUMHURİYETİ' ni kuran TÜRKİYE Halkına TÜRK MİLLETİ denir.
Belki bu son fasıl olacak ey MHP’ li ve CHP’ li kardeşlerim. Şimdi işimiz çok ama çok daha da zor. ‘’2.KURTULUŞ SAVAŞI’’ nı vermemiz gerekiyor hep birlikte ve ATATÜRK olmadan. Atatürk olmadan ama yüce ATATÜRK her zaman şöyle söylemiştir. ‘’Fikirlerimi, devrimlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir, işte o zaman ben yanınızdayım gibi savaşabiliriz.’’ Bu vatanı biz kurtaracağız, hep birlikte ve ATATÜRK izinde……Tam bağımsızlık için…..‘’YA İSTİKLAL olacak YA ÖLÜM olacak (!)’’

Lütfen, özellikle MHP’ li kardeşim, Soner YALÇIN’ ın aşağıda ki yazısını da mutlaka oku kardeşim.

BOZKURT MU? MANKURT MU?
Türk Bayrağı’nın yakılmasını, göklerden/direklerden indirilmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Türk kimliğinin-kavramının Anayasa’dan çıkarılmak istenmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Devlet nişanından, devlet kurumlarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Andımızın kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Atatürk heykellerinin parçalanmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
23 Nisan, 19 Mayıs milli bayramlarının kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Bu ülkenin parsel parsel özelleştirme adı altında satılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Soma katliamını protesto ettin mi?
Hayır!..
Doğa katliamlarını protesto ettin mi?
Hayır!…
Kaçak Sarayı protesto ettin mi?
Hayır!..
Kuzey Irak’ta Türkmenlerin katledilmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Süleyman Şah Türbesi’nden kaçılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Ülkenin parçalanma projelerini protesto ettin mi?
Hayır!…
Peki neyi protesto ettin?
Sadece… Bu ülkenin yüz akı sanatçısı Bedri Baykam‘ı protesto ettin..!
Beyoğlu Piramid Sanat Galerisi’nde Almanya, Fransa, Japonya ve ABD’den sanatçıların eserlerinin de yer aldığı “Çırılçıplak” başlıklı sergiyi “ahlaki değerlere” aykırı bulup Taksim‘e sokağa çıktın!
“Bizler; Türk Milliyetçileri, Türk İslam Ülkücüleri, Türk milletinin ahlak değerleri ile ters düşen ve sanat adı altında perdelenmek istenen bu çirkin sergiyi kabul edemeyiz.”
Demek:
Türk kavramının yok edilmesi, Türk bayrağının yakılması, Atatürk heykelinin parçalanması, Andımız’ın- ulusal bayramlarımızın kaldırılması, “ahlaki değerlere” uygunmuş ki sesin çıkmadı!..
Ey benim MHP’li kardeşim…
Türklüğü sadece “bacak arasına” indirgediğinin farkında değil misin!..
Bak sana ne anlatacağım..?

Kimin ahlakı?

Bu yazacaklarımı MHP’nin “parti okulu“nda bulamazsın.
Unutturdular sana çünkü…
Gagavuz Türk‘ü, Hıristiyan’dır.
Yunanistan’daki Karaman Türk’ü de, Hıristiyan’dır.
Karaim ya da Hazar Türk’ü, Yahudi‘dir…
Altaylar, Tengrici’dir.
Saha-Yakut Türkleri Şaman‘dır.
Uygur Türk‘ünün kimi Budist’tir.
Azeri Türk’ü ya da İran Türk’ü Şii‘dir.
Anadolu Türkmen‘i Alevi’dir.
Ne sandın?
“Türk milliyetçisi” denilince aklına sadece Müslüman Sünni mi geliyor?
“Türk milliyetçiyiz” diyerek kimin ahlakını kime dayatıyorsun?
Bak kardeşim!
Dünyada ilk “Türk Derneği”, Macaristan-Budapeşte’de 1908 yılında açıldı. Üniversitelerde ilk Türkoloji kürsüsü 1870 yılında Budapeşte’de kuruldu.
Macar Türklerini bilir misin? Turan fikrinin nereden doğduğunu sanıyorsun?
Bugün…Sadece Devlet Bahçeli‘yi bilmekle olmaz Gabor Vona‘yı da bileceksin!
Hâlâ Necip Fazıl mı okuyorsun; oysa Attila Jozsef‘i okumalısın!
Hadi Yusuf Akçura’yı, Sultan Galiyev’i bildiğini düşüneyim; Turar Rıskulov‘u ya da Ethem Nejat‘ı bilir misin?
Sahiden “sağ” nedir, “sol” nedir hiç kafa yordun mu?
Tarihindeki Türk milliyetçi hareketler sömürgeciliğe karşı çıkarken, senin neoliberalizme/ vahşi kapatilizme karşı neden hiç sesin çıkmıyor?
Evet sen kardeşim!..
“Türk milliyetçileri” adını kullanarak kimin ahlakını dayatıyorsun?
Kızma bana…
Bak sana bir Türk efsanesini hatırlatayım.

Aytmatov uyarısı

Cengiz Aytmatov’u bilirsin.
Kırgız Türk’ü…
Türk birliğinin yılmaz savunucusu.
Dünya edebiyatına armağan ettiğimiz Lenin ödüllü usta bir kalem…
1980 yılında yazdığı bir romanı var: “Gün Olur Asra Bedel”
Okudun mu? Kişinin, öz köküne yabancılaşmasını anlatır. Bunu Türk “Mankurt Efsanesi”ne dayandırır. Şöyle….
Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri işe yarar köleler haline getirmek için belleklerini silerek “mankurt” haline getirirmiş..!
Bir insanı “mankurt” yapmak istediklerinde bak ne yaparlar:
- Tutsak kişinin saçları iyice kazınıyor,
- Kafasına devenin boyun derisi gerdirilerek geçiriliyor,
- Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanıyor,
- Yürek parçalayan çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde sıcak güneş altında dört beş gün aç susuz bırakılıyor,
- Sıcağın etkisiyle deve derisi büzülüyor ve bir mengene gibi kafayı sıkıştırıyor,
- Deve derisinin artık kafa derisiyle bütünleşmeye başlamasıyla kazınan saçlar yeniden uzamaya başlıyor,
- Fakat, deri kafaya o kadar yapışıyor ki, zaten sert olan deve derisi sıcağın etkisiyle iyice sertleşiyor ve uzayan saçlar deriyi delip uzamasına devam edemiyor,
- Bu nedenle saçlar kafanın dışı yönünde değil, içine doğru uzamaya başlıyor,
- Sıcaktan büzüşen deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan saçların kafatasını delip, beyne doğru ilerlemesiyle tutsak büyük acılar çekiyor,
- Beşinci günün sonunda tutsakların çoğu ölüyor,
- Sağ kalan tutsak zamanla kendine geliyor; yiyip içerek gücünü toparlıyor.
- Ama o artık bir insan değildir; ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan “mankurt” olmuştur. Artık hafızası yoktur…
Kim olduğunu, hangi soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmez hale geliyor.
Düşünememektedir…
İnsan olduğunun farkında değildir. Ağzı vardır, dili yoktur; kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köledir sadece.
Bilinci, benliği olmadığı için, sadece efendisine boyun eğen bir köle…
Evet… Mankurt, için önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmektir…
Hikaye budur…
Akıl yoksunluğunu ifade eden “mankurtlaşma” artık bir kavram olarak kullanılmaktadır.
Anadolu’da “mankafa” derler!..
Kimbilir…
Belki de…
Cengiz Aytmatov “Bozkurtları” uyarmak istemektedir…
Anlayana…
Bir kardeş mektubudur bu…

Sözcü
Soner Yalçın
Twitter: hsoneryalcin
E-mail: syalcin@sozcu.com.tr
27 MART 2015
Diğer kaynaklar;
((1)) TERZİOĞLU, Sait Arif, İnsancıl Atatürk, Ak Kitabevi, İstanbul 1964, s. 37.
((2)) BANOĞLU, Niyazi Ahmet, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, Garanti Matbaası, İstanbul 1967., s. 149–150.
Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009


Derleyen;
Hasan Kemal DURGUT - YÜCE TÜRK MİLLETİ - (TCHKD)

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)