Galatasaray taraftarlarını İtalya'da çırılçıplak soydular



Roma polisinin, Lazio maçı için şehre gelen kadın Galatasaraylı taraftarları anadan doğma soyarak aradığı ortaya çıktı.

Lazio - Galatasaray maçı üzerinden 2 gün geçti. Mücadeleyi izlemek için Roma'ya giden sarı-kırmızılı taraftarlar inanılmaz uygulamalarla karşı karşıya geldi. Tribüne girmeye çalışan erkek ve kadın taraftarlar çırılçıplak soyundurularak arandı. Bir çok taraftarın bu olaydan sonra psikolojisi bile bozuldu. Roma'da maç günü yaşananlara anbean tanıklık eden ultrAslan yöneticisi Orhan Tolga Balarısı yaşanan olaylar hakkında konuştu konuştu.

-Roma'da sıkıntılar yaşadık. Pegasus'tan sabah 5 uçağına yer ayırttık. Uçağın %90'ında maç için Roma'ya giden Galatasaraylı taraftarlar vardı. Roma'ya indik. Roma'ya indikten sonra pasaport kontrolünden geçmeden önce hayatım boyunca ilk kez gördüğüm bir uygulama gördüm. Normalde uçağa binmeden önce yapılan işlemler uçaktan indikten sonra yapıldı. Yani ben bütün maçlara gidiyorum, her yere gidip geliyorum. Gezi amaçlı da gidiyorum, maç için de gidiyorum. Hayatımda ilk kez böyle bir şey gördüm. Uçağa binmeden önce yapılan muamelenin aynısı yapıldı. Çantalarımız güvenlik bandından geçirildi. Geçtikten sonra iki tane polis bizim üstümüzü aradı. Uçaktaki 80 kişinin üstü, 2'şer kişi alınarak arandı. Buradaki zaman kaybımızı düşünebiliyor musunuz?

"BİZİ TEK TEK KONTROLDEN GEÇİRDİLER"

*Kontrol ne kadar sürdü?

-Minimum 1-1,5 saat sürmüştür. Polis kontrolünden geçtikten sonra bir kapının önünde yine iki tane polise pasaportlarımızı uzattık, isim listesine baktılar. Bu listenin ne listesi olduğunu kimse bilmiyor. Pasaportumuzu uzattık, listeden baktılar. Daha sonra uçakların indiği hol gibi bir yere çıktık pasaport kontrolü öncesinde. Bizi ayrı bir yerden aldılar yani. Diğer gelenler bu muameleyi gördü mü görmedi mi bilmiyorum. Toplu halde gittiğimiz için mi yoksa bir duyum mu aldılar bilmiyorum. Bizi ayrıca bir koridordan alıp, x-ray ile bant üzerinden geçirdikten sonra ekstra bir pasaport konrolü yaptılar. Bu pasaport kontrolü normal bir ülkeye giriş kontrolü değil. Polisin elinde bir liste var. Oradan soyada bakıyor. Diğeri onay veriyor. Daha sonra uçakla pasaport kontrolünün yapıldığı hole aradaki hole aldılar bizi. Normalde AB vatandaşı olanlar için pasaport kontrol noktası fazladır, AB vatandaşı olmayanlar için azdır. Bizim için tek bir koridor yaptılar ve bizi tek tek aldılar. Girerken de "Hangi otelde kalıyorsunuz?" gibi garip garip sorular sordular.

*Uçaktan indikten sonra havaalanından çıkmanız toplamda ne kadar sürdü?

-Şöyle söyleyeyim, biz saat 6'da havaalanına indik. Otobüs ayarlamıştık. Otobüs şoförü beni 2 saat beklettiniz dedi. 8: 30 gibi çıktık havaalanından.

*Yani yaklaşık 2,5 saat sürdü toplamda.

-Aynen. 2,5 saat falan sürdü hepimizin çıkması.

*Sonrasında ne oldu?

"ARKAMIZDA HEP POLİS VARDI"

-Otobüslere bindik. Otelimize gittik. Bir gün önceden belirlediğimiz Poppolo Meydanı diye bir yer var. UltrAslan bir gün önceden, diğer Galatasaraylılar'ın başına bir şey gelmemesi için maçtan bir gün önce Poppolo Meydanı'nda buluşacağız diye duyuru yaptık. Daha sonra kulüp maç günü saat 11: 00 civarında başka bir yeri göstererek bir duyuru yaptı. Bizim belirlediğimiz yer ile kulübün belirlediği yerin arası 500 metre civarındaydı. Kulüp parkın içini, biz de parkın hemen yanındaki meydanı gösterdik. Daha sonra kulüp isim yanlışlığı vardı herhalde, aynı yeri farklı bir isimle paylaştı. Saat 15: 30 gibi insanların hiçbirisi çoğunluk ve biz orada olduğumuz için kulübün belirlediği yere gitmedi. Poppolo Meydanı'nda bekledik ve parka doğru yürüyüşe geçtik. Bu süreçte arkamızda polis vardı hep. Herhangi bir müdahale yoktu. Yürürken meşaleler, sis bombaları yakıldı. Kortej görüntülerini görmüşsünüzdür zaten. Biz kortej halinde toplanma meydanından parka geçtik.

*Tahminen kaç kişi vardı?

-Yani şöyle söyeyeyim, kulüp duyuru yaptığı için bireysel giden yoktu. O maç için oraya gelen 2000-2500 kişi civarındaydık. Herkes oradaydı. Herkes Poppolo Meydanı'ndaydı.

Kortej halinde parkın içine girdik. Parkın içinden bizi yolun oraya aldılar. Daha sonra dediler ki biz sizi otobüslere bindirerek topu halde götüreceğiz. Daha sonra otobüslerin gelmesi beklendi, bu sürede zaman işliyor tabii. Maç (İtalya yerel saati ile) 19: 00'da başlayacak. Saat 4 gibi bu süreç başladı. Ondan sonra polis önümüzde bir barikat şeklinde durdu. Bize sırayla 50 kişi 50 kişi alacaklarını söylediler. Biz de tamam dedik. Ön tarafta organize etmeye başladık. İlk bir polis barikatını geçiyorlar. Daha sonra otobüslerin girişinde bir kez daha üstlerimiz arandı. 4'er otobüs 4'er otobüs insanlar stada gitmeye başladı. Bu arada otobüsler maça girmemize 2 saat kala, saat 16: 30-17: 00 gibi geldi. Ondan sonra ilk bir 4 otobüs gitti. Polise bizi 50 kişi 50 kişi almalarını söyledik. Polis otobüsleri beklediklerini söyledi. Bizim sayımız kadar otobüs yok. Otobüsler gidiyor, bırakıyor. Sonra onların gelmelerini bekliyoruz. Bulunduğumuz yer ile stat arası yaklaşık 15 dakika mesafede. Bir yarım saat giden otobüsleri bekledik. Sonra baktılar olmayacak başka otobüsler istendi. Sonra kalan herkes bir defada götürüldü. Bu süreçte insanları 50 kişi 50 kişi yolluyoruz, insanlar aramadan geçiyor. Otobüse biniliyor. Otobüste bekleniyor. İnsanlar gidiyor. Son otobüse binen arasında diğer giden arasında minimum 1 saat var. Adamlar 1 saat otobüste bekledi, diğer otobüsün gelmesi için. Saat 18: 00 gibi stadın oraya geldik. Stadın oraya gelince yaklaşık 1500 kişi orada oldu. 3 adet turnike var. 3 adet turnikeden birer birer geçiriyorlar. İnanılmaz yavaş hareket ediyorlar. İstanbul'dan biletleri aldığımızda biletlerin üzerine pasaport numalarımızı, uyruğumuzu ve doğum tarihimizi yazmamızı istemişlerdi. O şekilde biz ordan tek tek stada girdik.

"KADINLARI ANADAN DOĞMA SOYDULAR"

Girdikten sonra bizi x-ray'den geçirdiler. Pasaport bilet kontrolü yaptılar. Normalde her yerde turnikeden sonraki aranmadan sonra tribüne geçersin. Burada öyle bir şey olmadı. Burada olan şu; polisler yine barikatlar kurmuş. Bizi 3 kişi 3 kişi, 2 metrekarelik bir alan düşünün, 2 tarafında kapı var. Bir kapıdan giriyorsun, diğer kapıdan çıkıyorsun. İçeride de 3 tane polis var. İtalyanca konuşuyorlar, hiçbirimizde İtalyanca yok. Sonra anladık ki, bizden pantolonlarımızı çıkarmamızı istediler. Sert de bir çıkış yapamıyorsun çünkü direkt gözaltına alıyorlar, kaba kuvvet kullanıyorlar. Orada 2 metrekarelik alanda pantolonları indirdik. Boxerla kaldık, boxerın üzerinden bizi aramaya devam ettiler. Boxera ne yapabilirsin? Ne sokabilirsin? Baktık bayanlar var yan tarafta, onlara ne yapacaklar acaba diye baktık. Bayanları 6 kişi 6 kişi alıp farklı bir yere götürdüler. Ondan sonra biz içeri girdik. Bayanlar sinirli. Odadan çıkan herkes deli gibi küfür ediyor, üstlerini başlarını yırtıyorlar.

*O odadan çıkanın psikolojisi bozuluyor yani.

-Bozulmaz olur mu? Köpek muamelesi gördük. Avrupa Birliği diyorlar ama gösterilen muamele 3. Dünya ülkelerinde bile yok. Biz öbür tarafa geçtik. Kadınları gördük, gözleri dolmuş Kadınları anadan doğma soymuşlar, iç çamaşırlarını bile çıkarttırmışlar.

*Bunu kadın polisler yapıyor değil mi?

-Tabii kadın polisler yapıyor.

*Yani iç çamaşırı, her şeylerini çıkarttırıyorlar öyle mi?

Aynen öyle. Ondan sonra biz tribüne geçtik. Biz öncelikli girdiğimiz için bu süreci söyleyebiliyorum. 18: 50'de içeri girdim. Ben içeri girdiğimde içeride minimum 150-200 kişi vardı. Maçın ilk 10 dakikasında takım için tezahürat yapmadık. "Yönetim uyuma, işkence var dışarıda" diye tezahürat yaptık. Belki televizyondan da duyulmuştur.

*Duyuldu. Sosyal medyada da bir örgütlenme oldu zaten. Özellikle yönetimin sahip çıkması yönünde oldu.

Daha sonra stada girdik. Yönetime bağırdık taraftar dışarıda diye. İlk yarının bitmesine yaklaşık 1 dakika kala yine yönetime "Yönetim uyuma, taraftar dışarıda" diye tezahürat yaptık.

"İLK YARIYI BELKİ 500 KİŞİ İZLEMİŞTİR"

*Yani ilk yarı bitene kadar içeriye giremeyen taraftar vardı, öyle mi?

Tabii tabii. İlk yarı bitti, 15 dakika ara geçti. 50.'ye dakikaya kadar hala insanlar koşa koşa tribüne çıkıyordu. Ondan sonra ne olduysa, devre arasında koridora indik. Polisler orada bekliyordu. Islıkladık, üzerlerine bir şeyler atmaya çalıştık. Süreci hızlandırsınlar, bir şeyler olsun diye. Ondan sonra Fatih İşbecer, Alper Narman, bir de Cenk Ergün. 3'ü geldiler. Kulüp yetkilileriyle görüştüler. Bu insanların kilometrelerce uzaktan geldiklerini, hiçbir şeyleri olmamasına rağmen maçın ilk yarısının bittiğini, hala dışarıda insanların olduğunu söyledikten sonra artık orada diplomatik girişimler mi oldu kulüpler arasında mı bir iletişim oldu bilemiyorum ama ondan sonraki süreçte, ilk yarıyı belki 500 kişi izlemiştir, geri kalan 1500-2000 kişiyi 10 dakikada içeri aldılar. Direkt hızlandırdılar. O taraftarlara 2 metrekarelik alanda arama yapıldı mı bilmiyorum.

"100-150 KİŞİ İZLEMEDEN DÖNDÜ"

*Soyunma olayı olmadı muhtemelen.

Muhtemelen olmadı. Çünkü yetişmezdi. Muhtemelen bilet pasaport kontrolünü de yapmadılar. Sonrasında herkes içeri girmiş oldu. 50. dakikada dışarıda kimse kalmadı diye duyduk. Bu süreçte bir 100-150 kişi de geri döndü. Düşünsenize, önünüzde 1000 kişi var, maç başlamış, yarım saat olmuş. Sana sıranın ne zaman geleceği belli değil. İşte her kafadan bir ses çıkıyor. Sinir harbinden 100-150 kişinin geri döndüğünü duyduk. Sonra maç oynandı. Maç oynandıktan sonra normal deplasman kuralları gereği içeride bir 45 dakika bekletildik. 45 dakika bekletildikten sonra kapılar açıldı. Otobüsler dışarıda bekletiliyordu, bizi aldılar. 30 otobüs vardı, 30 otobüsü toplu bir hareket olmaması için 5'erli 5'erli farklı yerlere bıraktılar. Örnek vermek gerekirse, bizi Taksim'e bırakmaları gerektiğini düşünün. 5 otobüsü Mecidiyeköy'e bırakılar, 5'ini Beşiktaş'a, 5'ini Levent'e bırakır gibi paylaştırdılar. Sonra insanlar otellerine gittiler. İnanılmaz bir yağmur yağıyordu, maçın yorgunluğu var, kupadan elenmişiz.

*Dönerken bir sıkıntı oldu mu?

Dönerken bir sıkıntı olmadı.

"ÇOĞU TARAFTAR TAKIMINI DESTEKLEYEMEDİ"

*Anladığım kadarıyla Lazio kulübü, Galatasaray taraftarının takımını desteklemesini engelledi doğru mu?

Yani burada Lazio Kulübü mü, İtalya yönetimi mi, Fransa'da yaşanan saldırılardan sonra normal bir süreç mi bilmiyorum. Bu 3'üne de yorabiliriz bilmiyorum ancak burada mağdur olan Galatasaray taraftarıdır. Lazio da yapsa, İtalya devleti de yapsa, güvenlik güçleri de yapsa burada mağdur olan biziz. Bizi 15: 30'da toplatıyorsun, madem bunlar olacaksa 11: 00'de topla, insanlar içeri zamanında girsin, biz de takımımıza destek verelim. İnsanlar o kadar maddi harcama yaptı, işlerinden izin aldılar, eşiyle kavga etti, takımlarını yalnız bırakmak istemediler ancak takımını destekleyemedi çoğu.

"KULÜP BİR ŞEY YAPAMADI"

*Senin bir sitemin var mı yönetime daha hızlı olabilecekleri konusunda?

Orada son kişi kalana kadar bir tane yetkilinin orada bu süreci yönetmesi lazımdı. Murat ağabey var, stat müdürümüz. Toplanma sırasında bizimleydi ama stada geldikten sonra onu göremedik. Toplanma esnasında İstanbul Emniyeti'nden iki adet yetkili vardı. Stada gelene kadar İstanbul Emniyeti'nden iki kişi ve Murat ağabey bize eşlik etti. Onlarlık bir durum yok. Bize İspanya'da da Atletico maçında da saçma sapan muamele yaptılar. Duvara yasladılar, ayaklarımıza vurdular. Orada da yine Türkiye'den gelen emniyet yetkilileri ve kulüp yetkilisi vardı da oradaki süreçte kulüp de bir şey yapamıyor. Kulüp üstü bir iletişim eksikliği olduğunu düşünüyorum. Kulüp de bir şey yapamadı.

"DAHA ÖNCE BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM"

*Sen yıllardır deplasman maçlarına giden bir taraftarsın. Daha önce böyle bir uygulama gördün mü?

Son 4 senede Avrupa'da oynana deplasman maçlarının hepsine gittim ve ben hayatımda böyle bir şey görmedim.

*Daha önce Türkiye'de böyle bir uygulama yapılmadı di mi deplasman takımı taraftarına?

Hayır. Ben hatırlamıyorum. Biz yurtışındaki maçlarda hor görülüyoruz, yabancı taraftarlar ülkemizde baş üstünde tutuluyor.

*Lazio taraftarıyla hiç karşı karşıya geldiniz mi? Bir arbede ya da kavga yaşandı mı?

Hayır. Şöyle bir şey söyleyeyim, ne bir Laziolu gördük ne Romalı gördük. Lazio atkılı dolaşan bir kişiyi bile görmedik. O şekilde hiçbir karşılaşma, yaklaşım olmadı.

*Maç sonrasında yönetim istifaya çağrıldı, doğru mu?

Evet. Mustafa Denizli ve yönetimi.

"TOPÇULAR RUHSUZ OYNUYOR"

*Tribünde yaşananlar ile ilgili değil sahada yaşananlarla mı ilgiliydi bu tepki?

Evet. Maç öncesinde yaşananlarla alakası yok. Oradaki sonuç, topçuların ruhsuz oynaması. Yönetimin dışında topçulara "O forma herkese nasip olmaz, o formayı çıkarın" diye de tepki gösterdik. Sezon öncesinden biriken, ligde havlu attık evet ama bu tepkiyi Avrupa'da yolumuza devam ettiğimiz için hep erteliyorduk. Mersin İdman Yurdu maçında yenildik. Bize dediler ki "Niye susuyorsunuz?". Başka bir maçta yenildik "Niye tepki vermiyorsunuz?" dediler. Biz de dedik ki bu takım Avrupa'da mücadele ediyor. Bu takımın önünde köstek değil destek olmamız lazım dedik. Yeri gelince biz tepkimizi de gösteririz dedik. Verilen tepki her şey sona erdiğinde verildi. İçimizde biriken tepkiyi son 5 dakikada yönetime, futbolculara gösterdik. Bundan sonraki maçlarda da bu böyle devam eder.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)