Reina
Pazar, Ocak 08, 2017
Bu saldırı; toplumun, siyasetin en çok da toplumsal bölünmenin ne derece vahim boyutlarda olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Bir tarafta ölenler için haklı olarak üzülenler, diğer tarafta neredeyse az öldürmüşler diyecek kadar aklını yitirenler...
İçeriğinde birçok enteresan detay barındıran bu alçak saldırıyla ilgili o kısımlara geçmeden önce, otuz dokuz kişinin ölümüne sevinenlere şaşırmadığımı söylemek isterim. Zira 15 Temmuz'dan sonra benzer kesim, “öteki”olarak gördükleri kitlelerin acısına sevinmeyi, hatta daha da ileri gidip tehdit etmeyi kendilerinde hak gördüğünü herkesin bilmesi gerekir. Ayrıca saldırının Işid tarafından üstlenmiş olmasını bu güruha eklediğimizde, ülke içerisinde ne kadar çok Işid sempatizanının olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Bu saldırı; Noel baba pankartları, akla ziyan Noel baba provokasyonları, tebliğler, gazete manşetleri sıralaması biçimde gelişmiş gibi görünse de bana göre tam tersi, sondan geriye doğru gidiyor. Yani, sanki bu sonuç, bilinçli olarak verilmek istenmiş gibi görünüyor. Bana göre bunun da kanıtı, bir elden çıkmışcasına, daha önceki yıllarda olmayan, toplu ve bilinçli provokasyonlardır.
Diğer konuya gelince; saldırganın içeriye rahatça girişi, içerdekileri tarayıp otuz dokuz kişiyi öldürüp yaralı olan birkaç kişinin kafasına tekrar sıkması ve tüm bu sesler, kaçışmalar arasında saldırganın kolayca ortadan yok olması...
Elbetteki konunun uzmanları bunları değerlendirip doğru olmasını ümit ettiğimiz sonuca varacaklardır. Fakat dikkatimi çeken birkaç soruyu sormadan geçemeyeceğim:
1- Saldırganın cep telefonu nasıl bulundu ve birçok gazetecinin (Türkiye'deyim, keşifteyim vb.) biçimde yorumladığı özçekim görüntülerine bakınca, saldırıyı planlayan biri neden cep telefonunda bu tip delilleri bulundursun?
2- Saldırgan olarak belirtilen kişinin özçekim kareleri neden Taksim, Ortaköy değil?
3-Yaralılara barut testi yapıldı mı?
4- Ölenlere barut testi yapıldı mı?
5- Görgü tanıklarına göre, vurulmalarına rağmen yeniden kafalarına sıkılan kişiler kimler ve bir yerlerle bağlantısı var mı?
Kimseyi suçlamak ya da komplo teorisi üretmek değil amacım. Fakat yaralı Amerikalı'nın havaalından çıkış görüntüsüne bakınca, böyle bir vahşeti yaşamış ve oradan sağ kurtulmuş birinin yaşaması gereken şoku görememek ister istemez düşündürdü...
Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. Tüm tedbirlerin, olasılıkların çok hassas biçimde gözden geçirilmesi ve ciddi anlamda önlemlerin alınması gerekiyor, bu nedenle tüm bu sorularım. Haliyle de sormaya devam ediyorum:
Radikaller gözleri dönmüş biçimde Türkiye'yi tehdit etmeye devam ediyor ve sosyal medyada net biçimde gördüğümüz üzere ülkemiz içinde kendilerine yandaş olan birçok kişi var. Soruyorum, neden bu kişiler soruşturulmuyor?
Haberlere de yansıyan Işid ve Nusra'ya katılın çağrıları yapan cemaatlerle ilgili neden bir işlem yapılmıyor?
Türkiye içerisinde kaç cemaat ve tarikatın radikallerle bağı var ve bunların bağı neden acil biçimde kesilmiyor?
Bakın bunlar korkunç ötesi bir geleceğin bizleri beklediğinin delilidir. Suriye'deki savaşın bitmesiyle sınırımıza dayanacak olan terörist tehdidi varken, içerideki uzantılarının neler yapabileceğini herkesin düşünmesi gerekir.
Ülkemizin bekası için acil biçimde önlem alınması artık elzemdir. Belki bugün Reina'da ölenler arasında değildik ama güçlü tedbirler alınmazsa sonumuz hiç ama hiç iyi görünmemektedir...
Bilge Altun