Musul Türkiye ve İran'dan Önceki Son Kan Durağı mı?
Pazar, Ocak 08, 2017
Amerikan Dış Politikasının akıl hocası Kissinger, 2014’de , dünyada adil olmayan kaynak bölüşümünün ülkeler arasındaki uçurumu büyüttüğünü; bundan dolayı, Amerika’ya tehdit oluşturabilecek ülkeleri, ancak, bölüp parçalayarak, yeni küçük devletler oluşturarak Amerikan hakimiyetinin sağlanabileceğinin altını çizmişti.. Amerikan Yardım (!) Örgütü USAİD bu işin başını çekmeliydi.
Kissinger’a göre, bundan sonra tüm dünyayı saracağı tahmin edilen kaos’u ‘yönetecek’ birileri lazımdı.. İşte onlar diğer devletlerin içinden fırlayacak kukla devletler olacaktı. İsrail bunun bir örneği idi. Barzanistan bir başka örneği.
ABD Kuzey Irak’daki Kürdistan örneğinin Suriye, İran ve Türkiye’ye de uygulanacağını, hedefinin bu olduğunu çeşitli ağızlardan, defalarca açıkladı. Bu coğrafyada attığı adımlar her ne kadar ikili oyunlarla gizlenmeye çalışılsa da ortadadır. Türkiye’de PKK Suriye’de PYD, İran’da PJAK son derece rafine çalışmalarla, ABD ve İngiltere’nin 100 yıllık bu isteği doğrultusunda eylem ve söylemler ortaya koymaktadır.
Bu gibi hayaller ve tasarımlar yeni değil. Geçen yüzyılın başında da vardı. İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu toprakları içinden bir Irak çıkarmamış mıydı?!. Irak’ın başına getirilen Prens Faysal’ı İngiliz ajanı Gertrude Bell önermişti. . İsrail Devleti’nin Filistin topraklarına yerleştirilmesi çalışmaları Paris,ve Kahire Konferanslarıyla belirlenmişti. Bugün USAID’e verilen ‘kukla devlet yaratma’ görevini 100 yıl önce Ortadoğu’da İngiliz istihbaratı ve dışişleri bakanlığı yürütmekteydi.
Arabistanlı Lawrence’ın akıl hocası olan Gertrude Bell, 1919 Paris Konferansı’na. ‘Mezopotamyada kendi kaderini tayin hakkı’ adlı çalışmayla; 1921 Kahire Konferansı’na ‘Mezopotamya’da Sivil Yönetim’ adlı çalışmasıyla katıldı. Irak’ın sınırları o toplantıda çizildi.
İngiltere, bölgede bir tampon devlet yaratılmasından yanaydı. Bell çalışmalarında kuzeyde Kürtler, ortada Sünni ve güneydeki Şiilerin tek bir devlet çatısı altında toplanmasının İngiliz çıkarına olduğunu belirtmiştir. Çünkü :1) Bu topraklar inanılmaz bir petrol denizi üzerindedir.
2) ‘Mezopotamya’, çatışma riski yüksek bir bölge olduğundan kuzeydeki Kürtlerin de desteğiyle Türkiye, İran ve Suriye arasında ‘tampon’ bölge gereklidir. Bu nedenle 1920’lerde Irak’da bir ‘millet’ yaratma çalışmaları yapılmış ve Irak ‘devleti’, Türkiye işgal altındaki Anadolu’da Kurtuluş Savaşı verirken, dağılan Osmanlı topraklarından yırtılan, Musul, Bağdat ve Basra Eyaletlerinin üzerine inşa edilmiştir.
Bell ve patronları, Birinci Paylaşım savaşı sürecinde, Irak’da kukla bir devlet kurulması için Arap kabileleri Türklere karşı kullanmışlardır. Bunu gelişmiş bir istihbarat ağı yaratarak ve bölgede 10 yıl boyunca her kesimle yakın ilişkiler kurarak yapmışlardır. Bell ve Lawrence tarihe ‘Böl ve Yönet’ fikrini hayata geçiren ‘İngiliz kahramanlar’ olarak geçmişlerdir.
İngiltere ve ABD 100 yıl önce olduğu gibi bölgede güç kontrolü sağlamak derdindedir. Artık birleşik bir Irak fikrinde değiller. Kürt, Sünni ve Şii bölgelerinde ayrı birer kukla devlet kurma hayalleri var. Bunun için önce terör şirketlerinin eğittiği Sünni ve Şii Ölüm Mangalarını sahaya sürecekler. Petrol denizi üzerinde oturan Musul’u Barzani’ye verecekler.
Sonrasında Libya’da, Sudan’da ve Yemen’de yaptıkları gibi Irak’ı uzun ve kanlı bir savaşın içine sürükleyip nesi var nesi yoksa alacaklar. Yüzbinlerce kişiyi mülteci olarak komsu ülkelere sürükleyecek ve böylece mültecileri de STRATEJİK SİLAH olarak kullanmış olacaklar.
İlk paylaşım savaşında sayısı 50 olan devletler 2. Paylaşım savaşı sonrası 100’e çıkmıştı. Bugün dünyada 200 devlet var. Kissinger birkaç onyıl sonra dünyada 1000 devlet olabileceğini söylüyor. Binlerce küçük devletçik’den bahsediyor. Emperyalizm 3. Paylaşımda ‘Kukla Devletcik /Uluscuk kurma’ faaliyetine hız verecektir.
Musul İran ve Türkiye’den önceki son kan durağıdır. Washington canavarlarına karşı Türkiye bölge ülkeleriyle derhal masaya oturmalıdır. Yoksa vebali çok büyük olacaktır.
Banu AVAR
Tags