Vural: 'Dün Türk askerini eleştiriyordun, şehitlerimize dil uzatıyordun. Bugün...'
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk askerinin Afganistan'da bulunma nedenine ilişkin yaptığı açıklamayı "talihsiz" bulduğuna dikkat çekerek, "Dün Türk askerini eleştiriyordun, şehitlerimize dil uzatıyordun. Bugün Türk askerine methiyeler düzüyorsun. Hangi dağda kurt öldü? Böyle adama diz çöktürürler" dedi.
TBMM'de bir basın toplantı düzenleyen Vural, Başbakan'ın Afganistan'da Türk askerlerinin neden bulunduklarını ve kime hizmet ettikleriyle ilgili açıklamalarına cevap verdi. Bu açıklamaları "talihsiz" olarak değerlendiren Vural, şöyle devam etti:
"Başbakan utanmalıdır, vicdanı sızlamalıdır. Terör örgütünü cesaretlendirirsen, muhatap alırsan Oslo'da pazarlık masası kurarsan geleceğin nokta budur. Körle yatarsan şaşı kalkarsın. Bu millet nasıl bedel ödüyor. Bunun sorumluluğunu yüreğinde, vicdanında hissetmezsen bu milletten alacağın dersler vardır. Dün Türk askerini eleştiriyordun, şehitlerimize dil uzatıyordun. Bugün Türk askerine methiyeler düzüyorsun. Hangi dağda kurt öldü? Türk milleti işte böyledir. Böyle adama diz çöktürürler.
Milletin güvenliği için Kuzey Irak'ta Türk bayrağını dalgalandırın dediğimizde ne işi var diyor. Neden Türk bayrağının şanla şerefle orada olmasından memnun değilsin? Türk bayrağının Afganistan'da bulunmasından gurur duyan Başbakan, PKK'nın ininde bayrağın dalgalanmasını neden istemiyor? Türk askeri Türk milletinin hizmetindedir. ABD'nin taşeronu değildir. ABD istediğinde evet, istemediğinde hayır. Türk askeri, böyle bir tablonun içinde yer almamalı dememiz, milletin vicdanıdır."
-"GAZA GELME, ABD DOLMUŞUNA BİNME"-
Başbakan Erdoğan'ın Suriye konusunda "Gaza gelme, ara gazına hiç gelme. Dolmuşçuluk yapma, ABD'nin dolmuşuna binme" diyen Vural, "Başbakan Suriye konusunda grupta önce kendi vekillerini ikna etme çabasına girdi, big bossdan talimat daha gelmedi. Senkronizasyon sorunu var. Okyanus ötesinden ses geç geliyor. Senkronizasyon sorununu çözmek için Seul'e gidecek. Mesaj almak için bekliyor. Sözde Kürdistan kurulması için milli menfaatlerini feda edeceğin konu değildir Suriye" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısındaki "Kişi arkadaşının dinindendir" sözlerini izleten Vural, "Senin arkadaşın Obama. O da 'En güvendiğim arkadaşım Erdoğan'dır' diyor. Çünkü Obama'nın her sözünü yerine getiriyorsun. BOP eş başkanı sıfatıyla ABD'nin stratejik amaçları için Türk askerini kullanmak, kimler arkadaşın, kimlere hizmet ediyorsun bunun itirafıdır. Allah böyle itirafname hazırlatır" diyerek şöyle devam etti:
"Başbakan, yine aynı konuşmasında 'MHP şehitler üzerinden rant sağlamaya çalışıyor' dedi. Sen bu milletin evlatlarını ABD askeri konumuna düşürüyorsun. Asıl rantçı sensin. Askerler üzerinden oluşturduğun rantı ABD'ye peşkeş çekiyorsun. Çanakkale ruhu konusunda ders vermeye çalışıyor. Önce bir dön aynaya bak. Allah akıl fikir versin. Çanakkale ruhu senin nerende? Çanakkale Savaşı emperyalist devletlere karşı yapıldı. Sana verilen misyona bak. BOP'un emperyalist bir proje olduğunu söyleyen Ahmet Davudoğlu. Bu ne çelişki? Sende o ruh olsaydı işgalcilerle birlikte projenin eş başkanı olmazdın."
Başbakan Erdoğan'ın hiçbir zaman milliyetçilerin "dostum, kardeşim" diyemediğini söyleyen Vural, "Başbakan emperyalizmin hizmetkarı olarak anılacaksın" diyerek şöyle devam etti:
"Biz önce ülkem, milletim diyoruz Başbakan önce Amerikan askeri diyor, o askerler için duacı oluyor. Bize kimse emperyalistlerin taşeronu demedi. 'Mücahittiniz müteahhit oldunuz' demedi. 'Türk ülküsünün yılmaz savaşçıları, alperenleri' dediler. Berlusconi'ye, Obama'ya, Karamanlis'e 'dostum' dedin."
-KÜRT SORUNU YENİ KONSEPTİ-
Açıklamanın ardından gazetecilerin soruların yanıtlayan Vural, "Kürt sorununu çözümünde muhatap BDP , arabulucu Barzani" haberlerini de şöyle değerlendirdi:
"Kandil'i muhatap aldılar. PKK ile görüştüler. Bu hükümetin terörle mücadele politikası yoktur. Hava durumuna göre politika geliştirmektedir. Bu millet bölücülüğü hazmetmez, hazmettiremezsiniz. Bunları açıklayan Bakan da belli değil. İlk defa kendini gizleyen bir Bakanla karşılaşıyorum. İn misin cin misin? Bu takiyeden, münafık siyasetten bıktık."
Yurt