Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a yanıt verdi
Cuma, Mart 09, 2012
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Cumhuriyet Hayal Partisi'' benzetmesine ilişkin ''Siz hayallerle kavga eden bir insan gördünüz mü- Demek ki Cumhuriyet Halk Partisi gerçek'' dedi.
Kılıçdaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İkitelli'deki Murat İş Hanı'nda faaliyet gösteren bir tekstil atölyesini ziyaret ederek, tezgah başındaki kadınlara karanfil sundu. Kılıçdaroğlu, daha sonra da çalışanlarla birlikte öğle yemeği yedi.
Yemek öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, 8 Mart'ın tarihine bakıldığında kadınların ağır bedeller ödediklerini belirterek, artık kadınların çalışmak, üretmek, kadın ve erkeğin eşit olduğu bir dünyada yaşamak istediklerini, bütün kadınların çalışırken üretmesi, sigortalı olması, geleceğe güvenle bakması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye ilişkin ''Cumhuriyet Hayal Partisi'' benzetmesinin hatırlatılması üzerine de ''Siz hayallerle kavga eden bir insan gördünüz mü- Demek ki Cumhuriyet Halk Partisi gerçek. Söylediği sözün ne anlama geldiğini bile bilmiyor'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, tutuklu gazeteci listesindeki 105 isimden 6'sının Sarı Basın Kartı bulunduğu açıklamasına ilişkin de görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Sarı Basın Kartı sahibi olmak değil, basında çalışmak basın mensubu olmak için yeterlidir. 'Sadece Sarı Basın Kartı'na sahip olanların sayısı 6. Bunlar içerdedir' demek bile olayı kurtarmaz. İçeride bir tek gazeteci olmamalı. Siz o gazetecileri 'terörist' diye suçluyorsunuz. Eğer sizde hukuk, demokrasi kültürü olsa, hakkında hüküm verilmemiş hiçbir gazeteciyi, hele tutuklu gazeteciyi 'terörist' diye suçlayamazsınız. Siz yargıç mısınız- Siz karar veren makamda mısınız- Bir Başbakan'a yakışmaz bu.''
Kılıçdaroğlu, yurt dışında ''Gazeteciler tutuklandı'' şeklinde şikayette bulunduğuna ilişkin açıklamalar olduğunun söylenmesi üzerine de ''Başbakan Erdoğan'ın teknoloji bilgisinin de yetersiz olduğunu'' savundu.
Nerede konuşursa konuşsun, söylediklerinin 10 dakika sonra Başbakan'ın önüne gideceğini belirten Kılıçdaroğlu, yurt dışında ve Türkiye'de farklı farklı konuşmadığını ifade etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, bir yerde insan hakları ihlalleri olduğunda bunu yer yerde seslendirmeleri gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, ''Başbakan Erdoğan'a ömür biçildi 2 yıl. Takip ediyor musunuz tartışmaları-'' şeklindeki soruya ise cevap vermedi.
-Eğitim konusu-
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde 4+4+4 şeklinde değişiklik önerisine ilişkin olarak ise bu konuda kararı siyasiler yerine pedagoglar, akademisyenler ve uzmanların vermesi çağrısında bulunduklarını, bunun için uzmanların çağrılacağı bir masaya oturmayı önerdiklerini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, ''Biz illa 'Şunu yapın' veya 'Şundan vazgeçin' demiyoruz. Bizim söylediğimiz demokrasi geleneğine uygun bir tavır. Siz eğitim gibi her ülke için stratejik bir alan olan konuda bir kanun teklifi verip sistemi baştan aşağı değiştirirseniz bu doğru olmaz'' diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in, ''CHP'nin teklifi yok'' değerlendirmesine ilişkin yorumu da sorulan Kılıçdaroğlu, ''Bundan açık teklif mi olur- 'Gelin, oturup konuşalım' diyoruz. Bu dayatma kültürünün olmadığını gösterir ama siz tepeden inmeci anlayışla 'Benim dediğim doğrudur, kanun teklifini verdim ve bu süratle geçecek' derseniz bu demokrasilerde rastlanan bir olay değildir. Bu ancak postmodern diktatörlüklerde rastlanan bir olaydır'' dedi.
Sadece bir partinin ya da sadece bir dünya görüşüne sahip olanların çocukları için değil, bütün çocuklar için bir eğitim sistemi kurulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Siz Bakanlar Kurulundan geçirmeden, olayı sağlıklı tartışmadan, hatta bakanlar bile kendi aralarında tartışmadan, bir oldu bittiyle gizli kapaklı bir eğitim reformu yapabilir misiniz- Bu doğru değil. Milli Eğitim Komisyonunda görüşülmeyen, Milli Eğitim Şurasında görüşülmeyen, hükümet programında, kalkınma programlarında olmayan bir konuyu birdenbire Türkiye'nin gündemine oturttuk. Kimsenin haberi yok.
Benim çocuğum eğitim alacak, vatandaş olarak benim haberim yok. Siz buna demokrasi diyorsunuz. Demokrasi böyle değil. Eğitim konusu, Türkiye'nin en temel konularından birisidir. Anayasadan daha önemlidir.''
Kılıçdaroğlu, 8 yıllık eğitimin de uzun tartışmalardan sonra hayata geçtiğini belirtti.
Zengin olanların çocuklarını Avrupa ya da Amerika'ya gönderebileceklerini, ancak yoksul insanların çocuklarının devlet okullarına gideceklerini ve onlara iyi bir eğitim sağlanmasının zorunlu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Neden sayın Başbakan'a uzlaşma çağrısı yapıyorum- Çünkü bu çok temel bir sorun. Anayasa konusunda Uzlaşma Komisyonu kurduk. Niye burada kurmuyoruz- Ne eksiğimiz var- Samimi olarak şunu da söyledim. Siz bu teklifi hangi gerekçeyle getirdiniz- Ben bilmiyorum. Bu teklifin hangi gerekçeyle parlamentoya getirildiğini bilen bir Allah'ın kulu bana anlatsın. Nedir amaç- Amacı bilen yok. Amacı bilelim ki tartışalım'' dedi.
Bugün bir milletvekili danışmanının, CHP'den bir milletvekilini itelediğini belirterek, bu danışmanın o komisyonda ne işi olduğunu soran Kılıçdaroğlu, bir uzmanlık komisyonunda milletvekillerinin düşüncelerini anlatması gerektiğini, bundan sıkılmamaları gerektiğini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Milli Eğitim Bakanı, bu sabah 'efendim CHP olaya ideolojik bakıyormuş'. Nereden ideolojik baktığımızı öğrendin sen- İnsanda biraz ahlak olur. Biz uzlaşmadan bahsediyoruz. Uzlaşmadan bahsetmek ideolojikse, evet uzlaşmadan bahsediyoruz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den, 5 yaşındaki çocuklar ilköğretime başladığında bunlarla ilgili derslik ve bunlara eğitim verecek öğretmen bulunup bulunmadığını açıklamasını istedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kendileri bu konuda konuşmasa, kamuoyunun belki de bu değişikliğin hiç farkında olmayacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, CHP olarak bu konuda herhangi bir dayatma içinde olmadıklarını, sadece uzmanları çağırıp konuşma çağrısında bulunduklarını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, ''Ben işin uzmanı değilim. Oturup uzmanları dinlemek zorundayız. Bir siyaset adamının kalitesi oradan belli olur'' dedi.
Bir soru üzerine, 8 yıllık kesintisiz eğitimin en büyük avantajlarından birinin çocuk işçilikte ve çocuk evliliklerinin sayısında büyük ölçüde gerileme olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 8 yıllık kesintisiz eğitimin herhangi bir olumsuzluğunu gösteren hiçbir belge ya da rapor bulunmadığını söyledi.
''Sivas davası''nın zaman aşımına uğramasının demokrasi açısından bir ''kara leke'' olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu tür suçlamalarda zaman aşımı olmaması için verdikleri kanun teklifinin AKP oylarıyla reddedildiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, ''Adıyaman'daki olaylar'' konusunda ise ''Bu konuda hem hükümetin, hem bizim duyarlılığımız devam ediyor. Adıyaman gibi bugüne kadar ayrışma sinyallerinin hiç verilmediği bir kentte bu tür bir olayın olmasından üzüntü duyuyoruz'' dedi.
-İşten çıkartılan işçilerin gösterisi-
Bu arada, Kılıçdaroğlu'nun ziyaret ettiği tekstil atölyesinin dışında başka bir tekstil atölyesinden 29 gün önce işten çıkartılan 420 işçiden bir grup da gösteri yaptı.
Kılıçdaroğlu gelmeden önce sloganlar atan grup, atölyeden ayrılan Kılıçdaroğlu ile de kısa süre görüştü. Kılıçdaroğlu, TBMM'de bu konuyu en kısa sürede gündeme getireceğini söyledi.
Muhalif Gazete
Tags