Hükümet âşıkları
Cumartesi, Ağustos 25, 2012
YANI başımızda savaş var.
Köşeye sıkışan “diktatör”, savaşı bize de sıçratmak için elinden geleni yapıyor.
Millet diken üstünde...
Bizim hükümet âşıklarının tek yakınması şu:
“Suriye politikaları üzerinden hükümetimizi yıpratmak istiyorlar”.
* * *
Her gün şehit haberi geliyor. Toplum hop oturup hop kalkıyor.
Hükümete “çöz şu sorunu” deniyor.
Bizim hükümet âşıklarının tek derdi şu:
“Terör üzerinden hükümetimizi yıpratmak istiyorlar”.
* * *
Terör Gaziantep’i vuruyor.
Bebek tabutları gazetelerin birinci sayfasında...
Yürekler dağlanıyor.
Millet, hükümete “bir şeyler yap” diyor.
Bizim hükümet âşıklarının tek cümlesi şu:
“Kan üzerinden hükümetimizi yıpratmak istiyorlar”.
* * *
İşler gittikçe daha çok çıkmaza giriyor.
BDP’liler, PKK’lılara sarılıyor.
PKK’lılar yol kesip adam kaçırıyor.
Millet, “ne oluyor” diye soruyor. Bizim hükümet âşıklarının tek cevabı şu:
“PKK’ya destek verip hükümetimizi yıpratmak istiyorlar”.
* * *
Ey hükümet âşıkları!
Siz herkesi kendiniz gibi zannediyorsunuz?
Sizin için hayat hükümetten ibaret olabilir ama bizim için hayat hükümetten ibaret değil.
Vallahi değil, billahi değil.
Boğaz Köprüsü’ne sağcılar da karşıymış
BİZİM memlekette solcular, en çok hangi cümleyle hırpalandı?
Şu cümleyle:
“Bunlar zamanında Boğaz Köprüsü’ne bile karşı çıkmışlardı”.
* * *
Osman Yüksel Serdengeçti’nin “Bir Nesli Nasıl Mahvettiler” adlı kitabını okuyunca...
Boğaz Köprüsü’ne solcular kadar, sağcıların da karşı çıktığını öğrenmiş oldum.
* * *
Sene: 1969...
Seçim zamanı...
Radyoda propaganda konuşmaları yayınlanıyor.
Radyoda Türkeş’in başkanı olduğu Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adına konuşan kişi Osman Yüksel Serdengeçti...
Bakın ne diyor Osman Yüksel, yapılması planlanan Boğaz Köprüsü hakkında:
“4 milyon lira harcayarak Boğaz’a asma köprü yapacaklar. Anadolu’da dört yüz liraya mal olacak köylerimizin köprüleri dururken, Türkiye’nin mali gücünün üstünde böyle bir işe girişilmesi israftır, lükstür. Bir köprüye bu kadar parayı harcayanlar, yarın Sırat köprüsünden geçemeyeceklerdir”.
* * *
Lütfen tarihi bir yanlışı şöyle düzeltelim:
Köprüye sadece solcular değil, sağcılar da karşı çıktı.
Seç, beğen, al
- Bir tarafta kendi halkının üzerine bomba yağdırmaktan çekinmeyen Esad var, diğer tarafta esirleri “sizi serbest bırakıyoruz” diye bombalı araçlara bindirip patlatan Özgür Suriye Ordusu var.
- Bir tarafta iktidarını bir gün daha fazla sürdürmek adına çoluk çocuk demeden katliam yapan Esad var, diğer tarafta tekbir eşliğinde adam boğazlayan Özgür Suriye Ordusu var.
- Bir tarafta camiye sığınan insanları bile gözünü kırpmadan katlettiren Esad var, diğer tarafta bina damlarından adam atarak katliam yapan Özgür Suriye Ordusu var.
- Bir tarafta göstericilerin üzerine ateş açtıran Esad var, diğer tarafta Esad yanlılarını intihar komandosu yaparak öldüren Özgür Suriye Ordusu var.
AK Partililer İdris Naim Şahin’e nasıl bakıyor?
BAZILARI İdris Naim Şahin’e yönelik eleştirileri “haklı” buluyorlar.
Ama bunu yüksek sesle dile getirmekten çekiniyorlar.
* * *
Bazıları ise şunu söylüyorlar:
“Başbakan, İdris Naim Şahin’i görevden alacaktı. Ancak artan eleştiriler yüzünden vazgeçti... Yani eleştiriler İdris Naim Şahin’i kurtardı.”
* * *
Bazıları ise Başbakan Erdoğan’ın İdris Naim Şahin’e tam destek verdiğini, onun gibi düşündüğünü söylüyorlar. Başka da bir şey söylemiyorlar.
* * *
Bazıları ise İdris Naim Şahin’in “entel” kesimlerde eleştirilirken halk arasında acayip sevildiğini, özellikle Orta Anadolu’da “kahraman” muamelesi gördüğünü söylüyorlar.
* * *
Bazıları ise bir efsaneyi dile getiriyorlar.
Onlara göre İdris Naim Şahin, üslubuyla, konuşmalarıyla hatalar yapsa da işini iyi yapıyor.
Bu görüşte olanlar, İdris Naim Şahin’in göreve geldiği günden bu yana PKK ile mücadelede büyük başarı kazandığını söylüyorlar.
Bomba şöyle patladı
- PKK güya “çözümü zorlamak” ve etkin olmak adına bebek öldürmeyi bile göze aldı.
- Suriye’de köşeye sıkışan Esad rejimi, PKK ile işbirliği yaptı.
- PKK aracı temin etti, Esad bombayı... Ya da Esad aracı temin etti, PKK bombayı...
- İki elden biri düğmeye bastı.
- Türkiye’de 30 yıldır aynı nakaratı tekrar edenler de atmosfere olağanüstü katkı sundu.
Bomba işte böyle patladı.
Bu tablo da çözmez
BİR cenaze töreni fotoğrafı:
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Bahçeli aynı safta...
Gazeteler manşet atmışlar:
“Bu tablo çözer.”
Kendimizi aldatmayalım.
Bu tablo da çözmez.
* * *
Soruyorum:
- Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasında süper bir uyum yok mu?
- Devlet Bahçeli epeydir hükümete herkesten daha çok destek vermiyor mu?
- Kemal Kılıçdaroğlu da “Çözüm için her şeye razıyız” havasında değil mi?
Yine soruyorum:
Madem “Bu tablo çözer”, niye çözemiyor?
Kafamı bozan cümleler
- “Konserleri iptal edersek terörün ekmeğine yağ sürmüş oluruz”. (Madem acıyı paylaşmayı, yas tutmayı bilmiyorsun, o zaman sür o yağı birader, sür.)
- “Eleştirmek kolay, çözümü söyle.” (Onu da söylersem beni başbakan yapacak mısın?)
- “Suriye’de muhaliflere mal edilen olayların çoğu uydurma.” (Esad’a mal edilenlere inanıyorsun da, muhaliflere mal edilenlere neden inanmıyorsun birader.)
- “Hükümet istifa.” (Hadi diyelim ki hükümet istifa etti? Yerine hangi hükümet gelecek? Doğu Perinçek hükümeti mi?)
- “Suriyeli mülteciler güneş kremi istedi.” (Mülteci düşmanlığını körüklemek isteyen bir CHP’li milletvekilinin palavrası. Kim istemiş, nasıl istemiş? Hani kanıt?)
- “Burjuvazinin küstahlığından tiksiniyorum.” (Hiç boşuna tiksinme... Bizde burjuvazi yok. Küstahlık gösterecek cüret ise kimsede yok...)
Tags