İşte bombacı hain


Eylemi yapan terörist açıklandı

Gaziantep Valisi Erdal Ata, 9 yurttaşın hayatını kaybettiği bombalı saldırıyı düzenleyen teröristin kimliğini açıkladı.

Vali Ata, valilik toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, Yeşilova Mahallesi Korutürk Caddesi Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde 20 Ağustos'ta 34 JNU 86 plaka takılı, şase numarasından 54 UE 926 plakalı olduğu tespit edilen siyah otomobille bombalı saldırı gerçekleştirildiğini söyledi.

Söz konusu otomobilin 11 Nisan 2012'de Sakarya'dan çalındığını vurgulayan Ata, ''Diyarbakır ili kırsalından patlayıcı madde yüklendiği değerlendirilen bahse konucu aracın, Şanlıurfa ili Siverek ilçesinden çekici araca yüklenerek 20 Ağustos 2012 tarihinde ilimize getirildiği olay yerine indirildikten 4 dakika sonrda patlatmanın meydana geldiği tespit edilmiştir'' diye konuştu.

Patlamada 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 10'u ağır toplam 68 kişinin yaralandığını, 5'i polis otosu ile 4'ü sivil araçta, Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü binasında, çevrede bulunan kamu binaları ve sivil vatandaşlara ait iş yeri ve evlerde maddi hasar meydana geldiğini belirten Ata, şöyle konuştu:
''Yapılan çalışmalarda olayda kullanılan 63 EN 961 plakalı çekici sürücüsü M.Ç. ile şirket sahipleri olan M.Y. ve V.Y ile oto tamircisi olan K.S isimli şahsın Şanlıurfa ili Siverek ilçesinde 21 Ağustos günü yakalanarak ilimize getirilmiştir. Şahısların alınan beyanlarından ve yapılan araştırmalardan aracı Siverek ilçesinden çekici şoförü M.Ç'nin marifetiyle eylemi gerçekleştiren 'Firaz' kod adlı Murat Filiz'in ilimize kadar getirdikleri belirlenmiştir. Arşivlerimizde bulunan PKK-KCK terör örgütü mensuplarına ait fotoğraf albümünde yaptırılan teşhiste, 2006 yılında Demokratik Toplum Partisi gençlik çalışanı olarak ilimizde ve daha sonra sözde Amanoslar bölgesi Osmaniye grubu içerisinde faaliyet gösteren 'Firaz' kod adlı Murat Filiz isimli örgüt mensubunun ilimizdeki patlama olayını gerçekleştiren şahıs olduğu teşhis edilmiştir.''

Vali Erdal Ata, valilik toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, K.S'nin alınan beyanında olay günü kendisini Siverek ilçesinde ikamet eden M.H'nin arayarak arızalı bir aracının olduğunu söylemesi üzerine bulunduğu yere gittiğini, ancak arızasını tespit edemediğini belirttiğini, bu kişilerin adı geçen örgüt mensubunu teşhis etiğini söyledi.

Ata, olayla ilgili olarak güzergahta örgüt mensubuna 63 EM 422 plakalı araçla yardım eden M.H'nin Siverek ilçesinden Mersin'e gittiğinin tespit edilmesi üzerine, 22 Ağustos'ta evinde kaldığı M.A. ile yakalanarak Gaziantep'e getirildiğini ifade etti.

MOBESE ve güzergahlardan alınan kamera kayıtlarının incelenmesinde ve yapılan istihbarat çalışmalarında, örgüt mensubu olan ''Firaz'' kod adlı ''Murat Filiz''e R.F, H.F, B.T ve Y.A'nın 21 TP 998 plakalı araçla yardım ettikleri bilgisinin elde edilmesi üzerine adı geçenlerin 24 Ağustos'ta Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nce gözaltına alındığını bildiren Ata, şunları belirtti:
''21 Ağustos günü yakalanarak gözaltına alınan şahıslardan gözaltı süreleri dolan M.Ç, M.Y, V.Y ve K.S, haklarında hazırlanan tahkikat evraklarıyla bugün cumhuriyet başsavcılığına sevk edilmiştir. Bu olaya yardım ve iştirak eden şahıslar yakalanmış, ilimizden ayrıldığı değerlendirilen olayın asıl faili 'Firaz' kod adlı Murat Filiz'in yakalanması çalışmaları devam etmektedir.''

Toplantı sırasında basın mensuplarına Murat Filiz'in fotoğrafını gösteren Vali Ata, ''Ayrıca bu kadar önemli ve ülkemizi yasa boğan bu olayın kısa sürede aydınlatılması emniyet teşkilatımızın bu konuya ne kadar önem verdiğinin, başarılı çalışmasının bir göstergesidir. Ben İl Emniyet Müdürümüz Sayın Süleyman Oğuz'u ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum, tebrik ediyorum. Ayrıca İl Jandarma Komutanımıza olayın başlangıcından son aşamasına kadar teşkilat olarak emniyetimize gösterdikleri yardım ve destekten dolayı teşekkür ederim'' diye konuştu.

Vali Ata, Gaziantep'te ve Türkiye'de yaşanan bu tür acı olayların son olması, birlik ve beraberliği bozmayı amaçlayan saldırıların son bulmasını temenni ettiklerini ifade ederek, vatandaşların bu konuda duyarlı olarak, provokatif olaylara meydan verilmemesini diledi.

Sorular

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Vali Ata, bir soru üzerine, ''Ölü sayısı 9. Yalnız olayla bağlantısı olmayan kalp krizi geçiren bir polisimizin annesi de maalesef hayatını kaybetti. Onun olayla bir ilgisi yok, ama olayın oluş sebebiyle bağlantılı olarak hayatını kaybeden kişi sayısı 9. Bunun 4 tanesi hepinizin bildiği gibi çocuk, 5 tanesi de daha yetişkin vatandaşlarımız'' cevabını verdi.

Bir gazetecinin, ''Eylem için neden Gaziantep seçilmiş olabilir, Suriye'de yaşanan olaylar sonrasında sınır güvenliği konusunda bazı zafiyetlerin söz konusu olduğu, örgüt üyelerinin Suriye'den bu tarafa geçtiği yönünde iddialar var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu ise Ata, şöyle yanıtladı:
''O iddiaların doğru olup olmadığını net olarak söylemiz mümkün değil. Çünkü Suriye'den şu ana kadar gelen kişi sayısı en son rakamı bilmiyorum ama 70 bini geçtiğini zannediyorum. Bunların içinde farklı amaçlar için gelmiş insanlar olabilir. O konuda benim net olarak (evet doğrudur) deme şansım yok. Gaziantep'in seçilmesinin sebebi de Gaziantep bir huzur kenti, sanayisiyle ticaretiyle kültürüyle turizmiyle ülke ekonomisine yaptığı katkıyla bir huzur kenti. Bu kentte Türkiye'nin her bölgesinden insanlarımızı barış, kardeşlik ve huzur içinde yaşamakta. Doğusuyla güneydoğusuyla başka illerden gelen vatandaşlarımız arasında en ufak bir olumsuzluk bir huzursuzluk yok. Burada huzuru bozmak, insanlarımızı birbirine düşürmek amacı güdülüyor. Ama Gaziantep'te yaşayan tüm vatandaşlarımız sağduyuludur. Böylesi olaylara alet olmayacaklardır, bunlara meydan vermeyeceklerdir. Bu kente yaşayan 7'den 70'e herkes bunların karşısında duracaktır.''

Vali Erdal Ata gözaltı sayısının sorulması üzerine ise ''Şu anda gözaltında bulunan kişi sayısı 13. Adliyeye sevk edilenlerle birlikte gözaltı sayısı 13. Şu anda hedefimizde bir kişi var. Onu da yakaladığımız takdirde olayı tamamen aydınlatmış oluyoruz. Sınır ötesinde olduğunu düşünmüyoruz. Burada olduğunu, daha doğrusu bölgemizde olduğunu düşünüyoruz'' diye konuştu.

Ata, ''İçine bomba yerleştirilen aracın 8 aydır kayıp olduğu ancak niçin yakalanamadığı'' sorusu üzerine, ''soruya net olarak cevap vermenin biraz zor'' olduğunu belirtti.

Kendilerine ulaşan bilgilerin çalınan aracın plakasının da çalıntı olduğu ve plakanın aynı model ve aynı renk bir araçtan çalındığı olduğunu ifade eden Ata, şöyle devam etti:
''Yani çok detaylı bir araştırmaya girmediğiniz zaman veya o aracın bir başka yerde bir suça bir şeye karışmadığını tespit etmediğiniz takdirde onun çalıntı olduğunu ancak plaka ve şase numaralarını karşılaştırarak... Hepiniz muhtemelen araç kullanıyorsunuz. Zaman zaman trafik ekiplerimiz gerek emniyet gerekse jandarma timleri kontroller yapıyor. Genellikle kontroller yapıldığında ehliyet, ruhsat, plakanızın bir sorgulaması yapılır, aranıp aranmadığı falan... Eğer aranıyorsa gereken yapılıyor ama plakanın da çalıntı olması nedeniyle ondan dolayı böyle bir sorgulamaya tahmin ediyorum herhalde rastlamadı, denk gelmedi ondan dolayı da 8 ay boyunca araç yakalanamadı.''

Vali Ata, ''Aracın çekiciyle olay yerine getirildiği ancak bölgede tamirci olmadığı, neden önlem alınmadığı''na ilişkin soruya da ''Şimdi orada tamirci olup olmadığını tam bilmiyorum ama bana verilen bilgi biraz ilerde bir tamirci varmış. Bana o şekilde bilgi verildi. Yani emniyetin önüne bırakmak istiyorlar ama müsaade edilmiyor, biraz ileri çekiliyor. Daha ileride bir tamirci olduğu söyleniyor daha sonradan da işte araç indirildikten 4 dakika sonra sonra da patlatma gerçekleştiriliyor'' cevabını verdi.

''Siyasilerin muhatabı biz değiliz''

Vali Ata, bir gazetecinin, AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın ''İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a şehit cenazesinde linç girişiminde bulunulduğu ve bunun polis zafiyetinden kaynaklandığı'' iddiasının sorulması üzerine ''Siyasilerin muhatabı biz değiliz. Siyasilere mutlaka Bakanlığımız gerekli cevabı verecektir. Gaziantep Emniyeti'nin görevini yaptığın düşünüyoruz. Belki o cenaze töreninde istenmeyen birtakım olaylar yaşanmıştır ama emniyetin en azından bu olayın çözümünde çok başarıyla çalıştığını rahatlıkla söyleyebilirim'' karşılığını verdi.

''Bombanın nereden yüklendiği''ne ilişkin sorusunu Ata, ''Evet bomba Diyarbakır kırsalında yükleniyor. Diyarbakır'dan hareketi Urfa'ya gelmesi oradan çekici ayarlanması... Bizim sınırlarımızda muhtemelen bir saat falan kalmış olabilir'' diye cevapladı.

Vali Ata çekici sürücüsünün olayla ilgili olup olmadığına ilişkin soruya, ''Çekicinin ilk anda doğrudan doğruya olmadığını düşünüyoruz ama sonradan kısmen de olsa olaydan haberdar olduklarını biliyoruz'' cevabını verdi.

Vatandaşların olaylardan dolayı tedirgin olduğu ve ne tür tedbirler alınacağının sorulması üzerine ise Ata, şöyle konuştu:
''Gerek emniyetimiz gerekse jandarma teşkilatımız, gerek kırsalda gerek şehir merkezinde bu tür olayların olmaması için elinden gelen gayreti sarf ediyor. Bir taraftan istihbarat çalışmalarına önem veriyor, teknik takipler ve emniyetin kullandığı yöntemlerle bunların önüne geçmeye gayret ediyoruz. Bu konuda tüm vatandaşlarımızın, basın mensuplarının, sivil toplum örgütlerinin, kısacası bu kentte, bu ülkede yaşayan herkesin emniyet kuvvetlerimize yardımcı olması gerekir.
Gelişmiş olan Avrupa ülkelerinde bakıyoruz en ufak bir olumsuzluk anında polise veriliyor. Gerekli uyarılar, ikazlar ve müdahaleyi polis teşkilatı yapabiliyor. Ama biz de maalesef aynı yardımı yani desteği göremiyoruz. O nedenle bu vatandaşlarımızın belki de bilmiyorum bir art niyetinden, kötü niyetinden kaynaklanmıyor belki de birtakım konularda bilgisizliğinden olabilir diye düşünüyoruz. Ama gördükleri normal olmayan hal ve davranışlar, bombalı bir paket olabilir, bir valiz bırakılmış olabilir veya şüpheli bir araç, şüpheli kişiler olabilir. Bu tür vakalarda en yakın polis ve jandarma teşkilatımızı arayıp bilgi versinler.''

Vali Ata, çekiciyle getirilen bomba yüklü araçta bir arıza olup olmadığına ilişkin soruyu da, ''Araçta yapılan tespitlerde, tamirci baktığında hasar tespit edemiyor. Bir şey olmadığını görüyor. Bizim kanaatimiz buraya kadar rahat getirebilmek için yolda ne bileyim trafik çevirmesi olabilir, kontrol olabilir radara düşer veya bir sebepten dolayı bir olaya karışabilir. Dolayısıyla eylemi yapmadan aracın yakalanma ihtimali olabilir düşüncesiyle çekiciyle getirdiklerini zannediyoruz. Daha doğrusu zannediyoruz değil öyle olduğu kesin'' diye yanıtladı.

ABD'deki düşünce kuruluşlarının yaptığı iddia edilen ''savaş oyunu''nun anımsatılması üzerine ise Vali Ata, şöyle devam etti:
''Bu konuda bizim net bir bilgimiz yok. Yalnız şunu hepimiz biliyoruz yani Türkiye'deki terörün arkasında birçok ülke olduğunu hepimiz biliyoruz. PKK terörü Avrupa ülkeleri tarafından da başka ülkeler tarafından da destekli... Herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ama bu olayda, (İşte şu ülke tarafından desteklendi, bunlar tarafından yapıldı) dememiz... Biraz net bir şey söyleyemem bu konuda.''

''Patlayıcı nereden geldi?''

Vali Ata, olayda kullanılan patlayıcının nereden geldiğinin sorulması üzerine, ''Patlayıcının nereden geldiğini bilmiyoruz. Muhtemelen diğer patlayıcıları nereden sokuyorlarsa ülkeye... Kuzey Irak'tan da olabilir, Suriye'den de olabilir, başka ülkeden de olabilir'' dedi.

Vali Ata, ''Firaz'' kod adlı Murat Filiz'in kamu görevlisi olup olmadığına ilişkin soru üzerine kamu görevlisi olmadığını ifade etti.

Ata, gözaltına alınanlardan birisinin Şanlıurfa'da öğretmen olup olmadığı sorusu üzerine de ''Doğru, evet'' diye konuştu.

Vali Ata, patlayıcının miktarına ilişkin soruyu ise ''50 kilo civarında C4 patlayıcı içinde etkisini arttırmak için işte çivi, demir parçaları, yanıcı maddeler vesaire konulmuş'' ifadesiyle cevaplandırdı.

Bir gazetecinin Vatandaşların Suriyelilerin yurtlara yerleştirilmesinden rahatsızlık duyduğu iddiasını dile getirmesi üzerine, şunları kaydetti:
''Üniversite yurtlarında Suriye'den gelen sığınmacılar kalıyor, doğru. Bunları yalnız birkaç gün içinde boşaltıyoruz. Karkamış'ta bir çadır kent kuruyoruz, yaklaşık 8 bin kişiyi barındıracak kapasitede. Hafta sonundan itibaren üniversite yurtlarından gerekse ilköğretim ve orta öğretim pansiyonlarında kalan mültecileri taşıyacağız.''

Vali Ata, bir gazetecinin ''Suriye'den Gaziantep'e gelen 2 bin kişinin kayıp olduğunu'' ifade eden sorusunu ise şöyle yanıtladı:
''Kampa günlük gelip giden sayısı değişiyor. Şimdi Suriye'den bir grup geliyor, kamplara yerleştiriyoruz. Kamplardaki barınma şartlarını beğenmiyor, ülkesine dönmek istiyor veya aileler bölünmüş olarak geliyor. Yani şu anda Kilis'te var, Hatay'da var, Kahramanmaraş'ta yeni kuruldu. Urfa'nın Akçakale'de, Ceylanpınar'da var. Mesela anne, baba bizim kamplarda kalıyor, çocuklar başka kampa gidiyor. Parçalanan aileleri birleştiriyoruz. Memnun olmayanları ve ülkesine geri dönmek isteyenleri gönderiyoruz. Zaman zaman hastaneye tedavi olmak için gelip de tedavi olanlar vardır ama öğle iddia edildiği gibi bin kişi, 2 bin kişi rakam doğru değil. Pasaportlarla gelenler ev kiralayıp kalabiliyor.''

Toplantıya İl Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz ve İl Jandarma Komutanı Albay Adnan Arslan da katıldı.


AA

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)