Terör kontrolden çıktı


Çok kötü günler yaşıyoruz. Terör giderek tırmanıyor.
Oysa büyük özverilerle yapılan mücadele sonucunda 2002 yılında sıfır noktasına doğru ciddi bir çekiliş olmuştu terör olaylarında.
AKP iktidara geldiği sırada terör örgütü ciddi bir eylem koyamaz durumdaydı.
Nitekim istatistiklere bakıldığında 2002 yılı boyunca verilen şehit sayısının 10 olduğu görülür.
Peki sonra ne oldu?
Yavaş yavaş terör örgütü toparlanmaya, eylemler de her geçen gün artmaya başladı.
Medya AKP hükümetini bu tırmanışı dikkatle izlemesi ve acil önlemler alması için uyardı.
Köşe yazarlarının çoğu ve bazı terör uzmanları sık sık bu konuyu dile getirdiler ve tehlikeyi haber verdiler.
Ama hükümet bu konuda endişe duyanlar gibi düşünmüyordu. Büyük bir vurdumduymazlık egemendi. AKP’liler terör örgütünün tükendiğine ve bir daha dirilemeyeceğine inanıyorlardı.
Hükümetin bu güvencesinin nereden geldiğini bugün bile anlamış değilim.
Ama sonunda hükümeti uyaranlar haklı çıktı.
Terör yeniden hortladı.
Üstelik kontrol edilemeyecek hale geldi.
Çünkü yürütülen dış politikanın yanlışlığı yüzünden Türkiye’nin denetim altında tutması gereken Irak sınırına İran ve Suriye sınırları da eklendi.
Bugün sızmaların her üç sınırdan da yapıldığı biliniyor. Bu sınırların uzunluğu 1600 kilometre.
Bu kadar uzun sınırı denetim altında tutmak artık olanaksız bir hale geldi. Bu durumun PKK’nin eylem koyma şansını kolaylaştırdığı kesin.
***
Bunun dışında bir başka büyük sorun da istihsarat toplama yönünden Türkiye’nin gösterdiği zaaf.
Son eyleme bakarsak bu açıkca görülür. Sanki bir film senaryosu…
Teröristler 5 ay önce  bir araç çalıyorlar.
Uzun süre hazırlık yapıyorlar ve bu aracı kullanıyorlar. Eylem planları tamamlanınca aracın içine bomba düzeneğini yerleştiriyorlar.
Bir süre önce Diyarbakır kırsalında yapılan bir operasyonda ele geçen bir teröristin ifadelerinden öğrenildiğine göre planlama Diyarbakır kırsalında bölge sorumlusu İrfan Amed kod adlı Mehmet Tahir Kılıç ve ekibi tarafından yapılıyor.
İfadeden çeşitli yerlerde bombalama dahil çok büyük eylemler konacağı anlaşılıyor.
Bomba yüklü araç Diyarbakır’dan Gaziantep’e getirilmek için yola çıkarılıyor. Fakat yolda araç arızalanıyor. Eylemin ertelenmemesi için görevli teröristler merkeze danışıp çekici çağırıyorlar ve aracı Gaziantep’e getiriliyor.  Araç patlamanın olduğu yere yerleştiriliyor.
Teröristler aracı ve yolu görebilecekleri bir yere konuşlanıp durağın kalabalıklaşmasını bekliyorlar. O sırada bir otobüs geliyor ve terörist o anda uzaktan kumanda ile bombayı patlatıyor.
Bütün bu olup bitenleri bir düşünün. Teröristler ellerini kollarını sallayarak bomba yüklü aracı Diyarbakır’dan Gaziantep’e getirip patlatıyorlar kimsenin ruhu bile duymuyor.
Şimdi sormak gerekir:
Bu MİT, bu polis, bu jandarma istihbaratı hiç uyanmamış mı? Hiç duyum almamış mı?
Akıl alacak gibi değil ama bu soruların yanıtını bu millet alamayacak.,
Sadece hamasi hutuklar dinleyecek ve teröre kurban verdiği evladına, anasına, babasına ağıt yakıp ağlayacak.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)