Bu bir yasak savmadır
Pazartesi, Eylül 03, 2012
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, ''Apaydın Kampı'nın, şimdi barındırdığı iddia edilen silahlı askeri unsurların kamufle edilmesinden sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun ziyaretine açıldığını, bunun bir yasak savma olduğunu'' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, yaptığı yazılı açıklamada, CHP milletvekillerinin girişine izin verilmeyen Suriyeli sığınmacıların kaldığı Hatay'daki Apaydın Kampı'nın TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun ziyaretine açılmasını değerlendirdi.
Haluk Koç, şunları kaydetti: ''Apaydın Kampı, şimdi barındırdığı iddia edilen silahlı askeri unsurların kamufle edilmesinden sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun ziyaretine açılıyor. Bu bir yasak savmadır. Şimdiye kadar ulusal ve uluslararası medyada çıkan haberlerdeki iddialardan kaçmaya çalışan bir manzara sergileniyor. Maalesef Türkiye Suriye'deki iç çatışmanın fiilen tarafı haline getirilmenin sonuçları ile uğraşır hale getiriliyor.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı son televizyon programında ''kendine özgü hafif ve hakaret dolu üslubunun'' bu konudaki açmazı örtmeye yetmediğini ileri süren Koç, şöyle devam etti: ''CHP olarak, Türkiye'yi sürüklemek istedikleri bataklığa sokmamak için tüm örgütlerimizle gerçeklerin peşinde koşmaya inatla devam edeceğiz. Türkiye'nin itibarı ve güvenliği, Başbakana ve dar görüşlü arkadaşlarına emanet edilemeyecek kadar önemlidir. Unutulmasın ki; Anayasa 92. maddeye göre yabancı silahlı unsurların Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi sadece TBMM'nindir. Ortada açık bir anayasa ihlali vardır ve bu cüretkar tutumun karşılığı Yüce Divan'dır.''
Eğitimdeki yeni düzenleme
Başbakan Erdoğan'ın kesintisiz eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran düzenlemeye ilişkin sözlerine de değinen Koç, Erdoğan'ın düzenlemenin toplumda ve ailelerde yarattığı kafa karışıklığı ve telaş ile alay ettiğini söyledi.
Koç, şunları belirtti: ''Velilere dönük söylediği sözler kabalıktan öte, çirkin ve kabul edilemezdir. Gerizekalı tanımlaması, bu yasanın uygulamaya geçirilmesi ile panik yaşayan veliler, eğitimciler, minik yavrularımız için değil, bu karabasanı Türkiye'nin üzerine dayatmayla yıkanlar için söz konusu olabilir. Sayın Başbakan; yasanın görüşülmesi sırasında muhalefetin önerilerini dinlemediniz, velilerin isyanlarını görmezden geldiniz, eğitim bilimcilerin, pedagogların görüşlerini dikkate bile almadınız, kafanızın ardındaki eğitim birliği ilkesini delmek uğruna tüm çocuklarımızın geleceğini karartmakta tereddüt bile etmediniz, dinsel doğmaların öne çıkarıldığı bir eğitim programını kinle, nefretle karşısında dikildiğiniz Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini aşındırma yönünde zorla yürürlüğe koydunuz. Bu millet yarattığınız tüm hasarları elbet onaracaktır. Ancak şunu iyi bilin. Gelecekte hayırla değil, hep bu tahribatlarınızla anılacaksınız. Sayın Başbakan; biliniz ki herkese tepeden bakan tavrınız toplumun her kesimine yüzünüz kızarmadan hakaret eden üslubunuz teslimiyetçi bir Türkiye'yi her açıdan kaosa sürükleyen dış politika anlayışınız, artık sizi hak ettiğiniz sona süratle yaklaştırmaktadır.''
'Bu gidişe 'dur' denilmesi acil bir gereklilik haline gelmiştir'
Koç, son Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında ''ellerini kafasının arasına almış kendi söylediklerine kendisinden başka destek bulamayan Türkiye fotoğrafının'' sahibinin de Başbakan Erdoğan olduğunu, uluslararası oyun kurucuların, Suriye açmazında Türkiye'yi tek başına kaderiyle baş başa bıraktığını savundu.
Dış politikanın başbakanların, dışişleri bakanlarının kişisel angajmanları, çıkarları, hevesleri için yapılmayacağını belirten Koç, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Başbakanlar kendilerini cumhurbaşkanlığına taşıyacak gücü halktan almalıdır. Egemen güçlerden vize ve destek alma anlayışına sahip olanlar tarih önünde mutlaka hesap verirler. CHP kimsenin çıkarına uygun dış politika çizgisi izlememiştir ve izlemeyecektir de. CHP sadece Türkiye'nin ve Türk milletinin çıkarlarını gözetir, emperyalizmin kuyrukçusu olanların yanında olmamıştır, olmayacaktır. Bir kez daha CHP olarak sizi yaşadığımız tüm risklere karşı ulusal çıkarlarımızı gözeten bir politika çizgisine ve bunların görüşüleceği meşru TBMM zeminine çağırıyoruz. Milletimize de çağrıda bulunuyoruz, hedef Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüdür. Bu gidişi ve senaryoyu birlikte bozmak zorundayız, herkesin aklını başına alması ve bu gidişe 'dur' denilmesi acil bir gereklilik haline gelmiştir.''
AA
Tags