Erdoğan’ın istediği bu: Kudüs başkent olsun


AKP kurucusu ve uzun süre Başbakan’ın yol arkadaşı olan Abdüllatif Şener, Türkiye-İsrail gerginliğini “kayıkçı kavgası” olarak niteledi: Erdoğan’ın dediği başka uyguladığı politikalar başka! Kudüs’ün bir bütün olarak İsrail’in başkenti olması için çaba harcıyor. Şimdi ben yaptığı işe mi bakacağım, konuştuğuna mı bakacağım!

İsrail ile gerginlik
kayıkçı kavgası!
Orta Doğu ülkelerine karşı İsrail’in rolünü Türkiye’nin üstlendiğini söyleyen Şener, “İş felakete gidiyor. Bu ülke ile aramızdaki gerginlik kayıkçı kavgasından başka bir şey değil” dedi.

Kapanan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, eski mesai arkadaşı Başbakan Tayyip Erdoğan’a ağır eleştiriler yöneltti. Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gerginliği kayıkçı kavgasına benzeten Şener, “Orta Doğu’daki politikaları İsrail’in politikaları. İsrail işin içinde olsa bu dalgalar oluşamayacak. Orta Doğu ülkelerine karşı İsrail’in rolünü Türkiye üstlenmiş Rol model olarak da ortaya çıkarılmış. İş felakete gidiyor. Hizbullah’a yenilen İsrail’in savunulması için Lübnan sınırlarında kurulan tampon bölgede Türkiye’nin ne işi var?” dedi. Şener, şunları söyledi:

Kudüs başkent olacak
“Bu sürecin sonunda Türkiye’nin ne faydası var? Türkiye’yi temsil eden milli iradeyle iktidar olmuş bir başbakan ve hükümeti bir iş yaptığı zaman kendi ülkesinin menfaatini gözetmez mi? Bana söylesinler, bu Suriye’yi parçalayıp karıştırmanın Türkiye’ye ne faydası varmış? Ne olacak? İsrail mesafe alacak. Büyük İsrail’e giden yolda bir adım daha atmış olacak. Bu sürecin içerisinde en somut adım Kudüs’tür. Müslümanların da kutsal kentidir. Mescid-i Aksa var orada. Müslüman bölgelerden Müslümanları temizleyip çıkartmak suretiyle bir bütün halinde Kudüs’ü başkent ilan edecek. Somut olarak bu önümüze düşecek. Düştüğü gün yine bizim başbakan bağıracak.” Şener, şöyle devam etti:

Sürekli genişliyor
İsrail kurulduğunda sınırlarının içinde Gazze ve Batı Şeria var mıydı? Yoktu. 1967 savaşından sonra, 1973 savaşından sonra batı Şeria, Gazze ve Golan’ı topraklarına kattı. O günden bugüne kadar Yahudi yerleşim yerleri kurmak suretiyle Batı Şeria şu anda 3’te 2’si itibarıyla Yahudi yerleşim yerleriyle doldu. Büyük İsrail’e giden siyaset tarzı var. Etrafındaki ülkelerdeki karışıklıklarla bunu oluşturuyor. Olay sadece Suriye değil. Suriye’yi bölme hesaplarının altında aynı zamanda Lübnan’daki Hizbullah’ı bitirme çabaları var. Hizbullah önemlidir. 2006 yılında Hizbullah’ı dize getireceğim diye Lübnan’a girdi. Çatışmalar sonrasında Lübnan İsrail tanklarının mezarlığına dönüştü. Hizbullah, İsrail’in gemisini vurdu batırdı. Yüzlerce İsrailli subay ve asker öldü. Sonunda pılısını pırtısını toplayıp çekilmek zorunda kaldı. Hizbullah’ın füzelerinden İsrail’i korumak için de İsrail sınırındaki Lübnan topraklarına BM tampon bölge oluşturdu.


O bölgede bizim ne işimiz var?
İsrail sınırındaki Lübnan topraklarında oluşturulan tampon bölgede Türkiye’nin görev aldığını belirten Abdüllatif Şener, şöyle dedi: “O gün bugündür Türkiye’nin görev süresi bir yıl, bir yıl diyerek uzatılıyor. En son TBMM tatile girerken yine uzatıldı. Ne işi var Türkiye’nin orada? İsrail’i koruyan bir tampon bölgede Türkiye’nin ne işi var. Türkiye ve Başbakan bütün enerjisini İsrail’i korumaya ayırmıştır. Lübnan’daki tampon bölge bunun ifadesidir. Malatya’daki radar bunun ifadesidir. Başbakan, Kudüs’ün bir bütün olarak İsrail’in başkenti olması için çaba harcıyor. Başbakan Erdoğan, bu Orta Doğu ülkelerinde İsrail yanlısı gelişmelerin İsrail’in arzuladığı bir ortamın oluşabilmesi maksadıyla rol model olarak ilk günden itibaren seçilmiştir ve ona uygun modeller yüklenmiştir. İsrail’e sözlü olarak meydan okuyor görüntüsü de bu imajı pekiştirmek için bir ara formüldür. ’One Minute’bağırtısı çağırtısı doğrudan doğruya karşı tarafın da bilgisi dahilinde onların ciddiye almadığı bir bağırtıdır.”
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)