CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu, Erdoğan'a zehir zembrerek sözler sarf etti.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kendi grup toplantısında yaptığı açıklamaları değerlendirerek sert açıklamalarda bulundu.
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları;
SON ZAMLAR
Son bir yıl içinde elektriğe yapılan zam yüzde 35. Doğalgaza yapılan zam yüzde 54. Peki memurun maaşı ne oldu? Bir yıl önce 100 liraydı, bir yıl sonra 111 lira. İşçinin 106 lira oldu. Masal ülkesi Türkiye ile gerçek Türkiye bu kadar farklı. Eğer siz halkı yoksullaştırmak için bu zamları yapıyorsunuz, bunu başardınız demektir.
Ecevit hükümeti Türkiye ekonomisini krizden çıkardı, ağır bedeller ödedi, terörü bitirdi, kemiksiz bir Türkiye’yi AKP hükümetine devretti. Geldiğimiz noktaya bakın. Ekonomik kriz var. Zamların arkası kesilmiyor, terör batağına batmış, devraldığınız Türkiye bu muydu sizin?
Elektriğe ve doğalgaza zam tam okulların açıldığı sırada yapıldı. Siz oturdunuz ölçüsüz biçimde zam yaptınız. Bu zamları ahlakla şerefle bağdaştırmıyorum. Bu zamlar ahlaksız zamlardır.
Son bir yıl içinde elektriğe yapılan zam yüzde 35. Doğalgaza yapılan zam yüzde 54. Peki memurun maaşı ne oldu? Bir yıl önce 100 liraydı, bir yıl sonra 111 lira. İşçinin 106 lira oldu. Masal ülkesi Türkiye ile gerçek Türkiye bu kadar farklı. Eğer siz halkı yoksullaştırmak için bu zamları yapıyorsunuz, bunu başardınız demektir.
Ecevit hükümeti Türkiye ekonomisini krizden çıkardı, ağır bedeller ödedi, terörü bitirdi, kemiksiz bir Türkiye’yi AKP hükümetine devretti. Geldiğimiz noktaya bakın. Ekonomik kriz var. Zamların arkası kesilmiyor, terör batağına batmış, devraldığınız Türkiye bu muydu sizin?
Elektriğe ve doğalgaza zam tam okulların açıldığı sırada yapıldı. Siz oturdunuz ölçüsüz biçimde zam yaptınız. Bu zamları ahlakla şerefle bağdaştırmıyorum. Bu zamlar ahlaksız zamlardır.
DOĞALGAZ DÜNYADA DÜŞÜYOR, BİZ ZAM YAPIYORUZ
Siyasete girerken şunu söyledim. Bu millete doğruları anlatmaya söz verdim ve arkasında duracağım. Doğalgaz fiyatlarına bakalım. 2011 Aralık ayında Rus doğalgazının dünyadaki fiyatı bin metreküpün fiyatı 436 dolar. Geliyorum 2012 ağustos ayına, yine bin metreküpün fiyatı 436’dan 410’a inmiş. Diyebilirler ki TL olarak düşmedi.
TL olarak Aralık ayı başında, bin metreküp 810 lira, daha sonra bu fiyat 733 liraya düşüyor. Bir Allah’ın kulu çıkıp bu zamlar ahlakidir desin. Dünyada düşüyor, biz yüzde 30 zam yapıyoruz arkadaşlar. Öyle anlaşılıyor ki kendileri yediler, yandaşlarına yedirdiler, herkesin karnı doydu, kara delik gibi yutuyorlar, faturayı da gelip bunu vatandaşa çıkartıyor. Faturayı sen artık ödeme, iktidara ödet bu faturayı sen.
Milletin yüzüne nasıl bakıyorlar, gerçekten merak ediyorum. Yalan söylenmez ki bu kadar. Göz göre göre, dünyayı bile bile millete yalan söyleyeceksiniz.
Bir şey daha var. Ekonomik Sosyal konsey diye bir kurumumuz var. Ecevit döneminde kurulmuştu. Yasası çıktı, anayasal kurum haline geldi. Bu konsey, ülkedeki temel ekonomik adımlar içKn karar alırlar. Yasasına göre, ekonomik sosyal konseyin başkanı başbakan, üç ayda bir toplanması lazım. Ne zaman toplanmış en son? 5 Şubat 2009.
Anayasal kurum, üç ayda bir toplanması lazım. Üç yılda bir toplanmıyor ve bunlar diyor ki biz hukuk devletiyiz. Peki siz yasaları ihlal etme hakkını kimden alıyorsunuz siz?
Anayasal kurum, üç ayda bir toplanması lazım. Üç yılda bir toplanmıyor ve bunlar diyor ki biz hukuk devletiyiz. Peki siz yasaları ihlal etme hakkını kimden alıyorsunuz siz?
Tükettiğimiz elektrik enerjisinin yüzde 33’ünü doğalgazdan karşılıyoruz. Doğalgazın da yüzde 98’ini ithal ediyoruz. büyük kısmı da Rusya’dan. Eğer siz kendi enerjinizi, elektriğinizi bir ülkeye bağlamışsanız, bir ülkeye kaderinizi bağlamışsınız demektir. dünyada hiçbir ülke yoktur ki kendi enerjisini yüzde 60 oranında bağlamış olsun.
RUSYA MUSLUKLARI KAPATIRSA NE OLACAK?
Yarın diyelim ki Suriye’yle savaş çıktı, Rusya destek verdi. Rusya muslukları kapattı. Ne olacak o zaman? Devleti yönetecek kişilerin gelecekte Türkiye’nin çıkarlarını koruması lazım. Siz Türkiye’nin çıkarlarını birilerine peşkeş çekiyorsunuz. İhanete varan bir tezgahla karşı karşıyayız. Bu soygun düzenine hayır diyen bir parti var. Bu soygun düzenini halka anlatan bir parti var o da Cumhuriyet Halk Partisi var.
Bu soygun düzenini Ahmet Arif çok iyi anlatır.
“Bunlar engerekler ve çıyanlardır.
Bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır.
Bunları tanı, tanı da büyü.”
“Bunlar engerekler ve çıyanlardır.
Bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır.
Bunları tanı, tanı da büyü.”
SURİYE KONUSU
Geçen hafta Suriye konusunda tezkere çıktı. CHP tek grup toplantısı yapan partiydi. Oturduk beraber kararımızı verdik. Tezkerenin yanlışlığını kabul ettik ve hayır oyu kullandık. Neden?
Bizim yaptığımız çabaları anlatayım.
6 Şubat 2012: Olaylar bu kadar büyümemiş. Hükümete bir çağrı yaptık. Dedik ki Türkiye’de Uluslar arası Suriye konferansı toplayın dedik. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihine uygun olarak, çatışmayı sonlandıran, barış iklimini yaratan bir devlet olarak öne çıkmalıyız. Sonra bu teklifi Rusya yaptı, orada topladılar. Bizimkiler oraya gittiler.
18 Nisan 2012: Parlamentoda bir öneri yaptık. Meclis ‘in tavrını koyalım ortaya. TBMM’nin ortak iradesini yansıtalım. Bunu da kabul etmediler.
Şimdi kalkmışlar ortak iradeden söz ediyorlar. Sen kim ortak irade kim. Kendi iradesini halkın iradesi sanıyorsun sen. O egon senin başına bela zaten. Önce oradan kurtulacaksın sen.
Sonra ne oldu? Yine durmadık. CHP olarak sorumluluğumuzu sonuna kadar yerine getiririz. Çünkü biz ülkemizi seviyoruz. Ülkemizin kanının ortadoğu’da dökülmesini istemiyoruz
Suriye konusunda bir mektup gönderdik kendisine. Suriye sorunu nasıl çözülür? Gündem ne olsun? Kaç gün toplansın? Bunu da kabul etmediler.
Şimdi diyorlar ki niye bize destek vermiyorsunuz? Ülkeyi savaşa götüren hiçbir belgenin altına imza atmaz. Bütün çabaları gösterdik, yanlış yapıyorsun dedik. Dedik anlatamadık. Ben doğru yapıyorum, ben biliyorum dedi. Sen biliyorsan, ülkeyi nereye götürdüğünü gör. Türkiye’yi savaşın eşiğine getirdin sen. Bana bir Allah’ın kulu çıkıp, niçin biz Suriye ile savaşmak istiyoruz, bana anlatsın.
Geçen hafta Suriye konusunda tezkere çıktı. CHP tek grup toplantısı yapan partiydi. Oturduk beraber kararımızı verdik. Tezkerenin yanlışlığını kabul ettik ve hayır oyu kullandık. Neden?
Bizim yaptığımız çabaları anlatayım.
6 Şubat 2012: Olaylar bu kadar büyümemiş. Hükümete bir çağrı yaptık. Dedik ki Türkiye’de Uluslar arası Suriye konferansı toplayın dedik. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihine uygun olarak, çatışmayı sonlandıran, barış iklimini yaratan bir devlet olarak öne çıkmalıyız. Sonra bu teklifi Rusya yaptı, orada topladılar. Bizimkiler oraya gittiler.
18 Nisan 2012: Parlamentoda bir öneri yaptık. Meclis ‘in tavrını koyalım ortaya. TBMM’nin ortak iradesini yansıtalım. Bunu da kabul etmediler.
Şimdi kalkmışlar ortak iradeden söz ediyorlar. Sen kim ortak irade kim. Kendi iradesini halkın iradesi sanıyorsun sen. O egon senin başına bela zaten. Önce oradan kurtulacaksın sen.
Sonra ne oldu? Yine durmadık. CHP olarak sorumluluğumuzu sonuna kadar yerine getiririz. Çünkü biz ülkemizi seviyoruz. Ülkemizin kanının ortadoğu’da dökülmesini istemiyoruz
Suriye konusunda bir mektup gönderdik kendisine. Suriye sorunu nasıl çözülür? Gündem ne olsun? Kaç gün toplansın? Bunu da kabul etmediler.
Şimdi diyorlar ki niye bize destek vermiyorsunuz? Ülkeyi savaşa götüren hiçbir belgenin altına imza atmaz. Bütün çabaları gösterdik, yanlış yapıyorsun dedik. Dedik anlatamadık. Ben doğru yapıyorum, ben biliyorum dedi. Sen biliyorsan, ülkeyi nereye götürdüğünü gör. Türkiye’yi savaşın eşiğine getirdin sen. Bana bir Allah’ın kulu çıkıp, niçin biz Suriye ile savaşmak istiyoruz, bana anlatsın.
APAYDIN KAMPI
Eğer CHP heyeti Apaydın kampına gitmeseydi. Durum daha da kötüleşirdi. Burada yaşıyorlar, Suriye’ye gidip savaşıyorlar. BBC’ye röportaj veriyorlar. Herkes rahatça gidiyor, biz gidince giremezsiniz diyorlar. Sen önce bu nasıl olur onun hesabını sor.
Eğer CHP heyeti Apaydın kampına gitmeseydi. Durum daha da kötüleşirdi. Burada yaşıyorlar, Suriye’ye gidip savaşıyorlar. BBC’ye röportaj veriyorlar. Herkes rahatça gidiyor, biz gidince giremezsiniz diyorlar. Sen önce bu nasıl olur onun hesabını sor.
“İLERİ DERECEDE GERİZEKALI OLMAK LAZIM”
Türkiye’nin yanında kim var? Hamas var, Barzani var, Katar var, Suudi Arabistan var. Denklemin diğer tarafına dönüyorum. Suriye’nin yanında, İran, Rusya, Çin, Brezilya var. Dünya nüfusunun yarısı var. Bu stratejik derinlik midir, yoksa stratejik körlük müdür? Böyle bir anlamsız dengenin içine Türkiye’yi sokan bir süreci bizim başımıza bela eden, çapsızlığı dünyada bilinen, bir Dışişleri Bakanı’yla yola çıkılırsa Türkiye’nin geldiği nokta budur.
Bunun için engin bilgiye gerek yok. Bunu yapmak için ileri derecede geri zekalı olmak lazım.
Türkiye’nin yanında kim var? Hamas var, Barzani var, Katar var, Suudi Arabistan var. Denklemin diğer tarafına dönüyorum. Suriye’nin yanında, İran, Rusya, Çin, Brezilya var. Dünya nüfusunun yarısı var. Bu stratejik derinlik midir, yoksa stratejik körlük müdür? Böyle bir anlamsız dengenin içine Türkiye’yi sokan bir süreci bizim başımıza bela eden, çapsızlığı dünyada bilinen, bir Dışişleri Bakanı’yla yola çıkılırsa Türkiye’nin geldiği nokta budur.
Bunun için engin bilgiye gerek yok. Bunu yapmak için ileri derecede geri zekalı olmak lazım.
SEN ANCA CAMA BAKARAK KONUŞURSUN
Uluslararası sularda 9 Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı şehit edildi. Tezkere geldi mi? Gelmedi. Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçirdiler. Tezkere geldi mi? Gelmedi. Irak’ta Müslüman kadınlara tecavüz ettiler. Başbakan ne dedi? “ABD askerlerine başarılar diliyorum” Sen ne anlarsın dersten? Sen anca cama bakar konuşursun. Türkiye’yi güçlü kılan tezkere değil, Batı’ya dönük yüzüdür. Senin alay ettiğin entelektüel güçtür. Biz bir şeye hayır diyorsak bir şey bildiğimizdendir. Bizi asıl güçlü kılan bu ülkenin çoğulculuk, demokrasi anlayışıdır. Bunların yıkmaya çalıştığı ne kadar değer varsa Türkiye’nin gücüdür. Siz hiç demokraside tüm dünyaya savaş açan bir tezkere gördünüz mü? Blöf üzerine kurulan bir dış politika olabilir mi? Bundan sonra size kim güvenir? Dünyada yalnız kaldınız artık.”
“ESAD İLE ERDOĞAN ARASINDA NE FARK VAR?”
Demokrasi halkın çıkarlarının korunduğu rejimin adıdır. Esad ile Erdoğan arasında ne fark var? Neymiş gerekçeleri? Suriye’de demokrasi yokmuş o yüzden gitmek gerekiyormuş. Sen önce dön kendi ülkene bak. İşçiler Meclis’e gelmek istedi, yine engellendiler. Esad kan ile susturuyor, sen bibezgazı ile susturuyorsun. Gazeteciler özgür mü? Gazeteciler hapiste. Öğrenciler hapiste. Aydınlar hapiste. Böyle demokrasi olur mu? Bize duyulan umudu boşa çıkarmayacağız. AKP ülkenin geleceği açısından tehlikeli hale gelmiştir. Tek kişi konuşacak, diğerleri sesini kesecek. Demokrasi bu değil arkadaşlar. Demokrasiyi getirmek adına bizim de sorumluluğumuz var. Her yurttaşımızın sorumluluğu var. Bunları yapacağız ki, Türkiye aydınlığa kavuşsun.
Demokrasi halkın çıkarlarının korunduğu rejimin adıdır. Esad ile Erdoğan arasında ne fark var? Neymiş gerekçeleri? Suriye’de demokrasi yokmuş o yüzden gitmek gerekiyormuş. Sen önce dön kendi ülkene bak. İşçiler Meclis’e gelmek istedi, yine engellendiler. Esad kan ile susturuyor, sen bibezgazı ile susturuyorsun. Gazeteciler özgür mü? Gazeteciler hapiste. Öğrenciler hapiste. Aydınlar hapiste. Böyle demokrasi olur mu? Bize duyulan umudu boşa çıkarmayacağız. AKP ülkenin geleceği açısından tehlikeli hale gelmiştir. Tek kişi konuşacak, diğerleri sesini kesecek. Demokrasi bu değil arkadaşlar. Demokrasiyi getirmek adına bizim de sorumluluğumuz var. Her yurttaşımızın sorumluluğu var. Bunları yapacağız ki, Türkiye aydınlığa kavuşsun.
“EKONOMİDE CİDDİ KIRILMA VAR”
“Pamuk üreticisi perişan. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti saman ithal eden bir ülke haline geldi. Başbakan saman ithal etmek sana hangi gururu verdi? Faturayı besici, pamuk üreticisi ödeyecek, ondan sonra çıkacaklar “ekonomiyi iyi yönetiyoruz” diyecekler. Sen ve yandaşların zenginleşmeyecek, halkın cebi para görecek halk zenginleşecek.
“Pamuk üreticisi perişan. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti saman ithal eden bir ülke haline geldi. Başbakan saman ithal etmek sana hangi gururu verdi? Faturayı besici, pamuk üreticisi ödeyecek, ondan sonra çıkacaklar “ekonomiyi iyi yönetiyoruz” diyecekler. Sen ve yandaşların zenginleşmeyecek, halkın cebi para görecek halk zenginleşecek.
“ŞAM BABASI”
Neymiş efendim tezkereyi çıkardık beyefendi Şam fatihi olacakmış. İyi de Şam fatihi olacaksan önce şu çocuklarını askere gönder bakalım. AKP’nin çocukları askere bir gitsin bakalım. Çocuklarını göndermeyeceksin, AKP milletvekillerinin çocuklarını da göndermeyeceksin, bu milletin fakir fukara çocuklarını yollacaksın. Kusura bakma ama bu kafayla gidersen olsa olsa sen ‘Şam Babası’ olursun.”
Neymiş efendim tezkereyi çıkardık beyefendi Şam fatihi olacakmış. İyi de Şam fatihi olacaksan önce şu çocuklarını askere gönder bakalım. AKP’nin çocukları askere bir gitsin bakalım. Çocuklarını göndermeyeceksin, AKP milletvekillerinin çocuklarını da göndermeyeceksin, bu milletin fakir fukara çocuklarını yollacaksın. Kusura bakma ama bu kafayla gidersen olsa olsa sen ‘Şam Babası’ olursun.”
Sözcü
