Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, çok kritik açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, ‘Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz’ açıklamasını yapan Diyarbakır Emniyet Müdürü’ne grup toplantısında cevap verdi. Erdoğan, ‘Ölen terörist için ağlamayız biz. Herkes kendi görevini yapsın’ dedi.
Erdoğan ayrıca, tezkere konusunda CHP’nin savaş uyarılarına da “Bu tezkereyle dünyaya savaş açılabilirmiş. Açılır, açılmaz, onu zamanı gelince konuşuruz.” sözleriyle yanıtladı.
Erdoğan ayrıca, tezkere konusunda CHP’nin savaş uyarılarına da “Bu tezkereyle dünyaya savaş açılabilirmiş. Açılır, açılmaz, onu zamanı gelince konuşuruz.” sözleriyle yanıtladı.
“ÖLEN TERÖRİSTE AĞLAMAYIZ”
Bölücü terör örgütü son aylarda gerçekleştirdiği alçakça saldırılardan sonuç alamadığını ve alamayacağını gördü. Ülkemizin terör belasından bir an önce kurtulması hedefinden zerre kadar sapmadık. Elinde silah olan, kan döken, tehdidi yöntem olarak benimsemiş hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur.
Bölücü terör örgütü son aylarda gerçekleştirdiği alçakça saldırılardan sonuç alamadığını ve alamayacağını gördü. Ülkemizin terör belasından bir an önce kurtulması hedefinden zerre kadar sapmadık. Elinde silah olan, kan döken, tehdidi yöntem olarak benimsemiş hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur.
Eline silah alan çocukları iyi çocuklardı diyerek mazur gösteren anlayışa prim vermedik, onları da savunamayız. Biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadeleler esnasında ölen terörist için de ağlamayız. Bunu böyle bilmeye de mecburuz. Kalkıp da birilerini memnun etmek için böyle ifadeler kullanamayız. Bırakın siyaseti siyasetçi yapsın. Herkes kendi görevini yapsın.
“BU NASIL BİR ŞUURSUZLUKTUR”
Tezkere ile TSK’nın ihtiyaç duyulması halinde yurtdışına gönderilmesi için izin verildi. Görüşmeler sırasında bazı muhalefet partilerinden esef verici tavırlar sergilendi. CHP’nin tezkereyi değerlendirme biçimlerinin çarpıklığı zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Zamanı gelip açıklandığında ana muhalefet partisi ne kadar maharetliymiş göreceksiniz.
Komşu ülkeden silah doğrultuluyor, ana muhalefet partisi çıkmış saldırganın ağzıyla konuşuyor. Bu nasıl bir şuursuzluktur. CHP zihniyetinin dünyasında Şanlıurfa, Hatay gibi Esed yönetiminin saldırısına maruz kalan yerler acaba vatan topraklarından sayılmıyor mu? Burada hayatını kaybedenler bizim canımız değil mi?
“SESSİZ Mİ KALACAKTIK”
Bir çok kez boş alana atıldı, cevap vermedik. Can kaybı yok diye nota verdik. 7.’nde 5 canımız gitti. Biz buna da artık sessiz mi kalacaktık. Senin canın kanın buna müsaade edebilir ama bizim canımız buna müsaade etmez.
Biz bu tezkere ile dünyaya savaş açabilirmişiz. O işin perde arkası. Açılır açılmaz. Onu yeri ve zamanı geldiğinde konuşuruz. O gece gereken adımlar atılmıştır. Misliyle hakkı verilerek gereken yapılmıştır.
ESAD’A SERT MESAJ
Anlamayanlar için bir kez daha özetleyeyim. Esad yönetimine bağlı askerler bizim topraklarımıza top mermisi atıyor. Biz buna misliyle karşılık veriyoruz. Artık karşılıksız bırakmak yok.Bütün ihtimalleri göre hazırlığımızı yapıyoruz. Caydırıcılık özelliğinizi yitirirseniz devletinizin haklarını koruyamazsınız. Diplomasinin bütün araçlarını kullanarak haklarımızı koruyoruz. Diplomasinin bittiği yerde diğer araçları kullanmak büyük devlet olmanın gereğidir.
Anlamayanlar için bir kez daha özetleyeyim. Esad yönetimine bağlı askerler bizim topraklarımıza top mermisi atıyor. Biz buna misliyle karşılık veriyoruz. Artık karşılıksız bırakmak yok.Bütün ihtimalleri göre hazırlığımızı yapıyoruz. Caydırıcılık özelliğinizi yitirirseniz devletinizin haklarını koruyamazsınız. Diplomasinin bütün araçlarını kullanarak haklarımızı koruyoruz. Diplomasinin bittiği yerde diğer araçları kullanmak büyük devlet olmanın gereğidir.
Suriye verdiğimiz notalara rağmen sınır ihlali yapınca fiili karşılık vermemiz kaçınılmaz olmaktadır. Kararlılığımızı ortaya koyacağız. Böyle büyük bir devleti CHP’nin kaprsilerine mahkum edemeyiz. Bu hadisede CHP bir kez daha BDP’nin kuyruğuna takılmıştır. Esad aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değil.
SURİYELİ MÜLTECİLER
Suriyeli mülteciler konusuna da değinen Erdoğan, “Bu kardeşlerimiz dost bildikleri Türkiye’ye sığınıyorlar. Hepsini koruyoruz, korumaya devam edeceğiz.
Binlerce onbinlerce insanı o katliamın içine bırakalım istiyorlar. Bu Türkiye’ye yakışır mı? Esad’a gösterdiğiniz empatinin bir parçasını bu mazlum ve mağdur insanlara neden göstermiyorsunuz? Türkiye belki sıkıntı çeker ama kendisine sığınan asla sırt çevirmez. Suriye halkı bizim için herhangi bir toplum değil. Suriye halkının içinde kan bağı ile bağlandığımız bir çok insan var. Suriye halkının tamamı bizim kardeşimiz. Onların içinde herhangi bir ayrım söz konusu değil. Müslümanı, Arabı, Hıristiyanıyla hepsi. Uluslararası kuruluşların, Batı ülkelerinin Suriye politikaları farklı olabilir ama bizim sahihimiz farklıdır. Onlara bakarak belirlemedik. K. Irak’ta Saddam’ın zulmünden kaçanlara kucak açmıştık. O zaman bize gelenlerin sayısı 750 bin civarındaydı. Onlara da kucak açtık. Geçmişte Bulgaristan’da zulme uğrayanlara da kucak açtık. Bosna’da yaşanan dramda da kucak açtık. Hiç maliyet dahi gözetmeden her zaman yanlarında olduk. Hala da yardım etmiyor muyuz? Hala da bunun bedelini ödemiyor muyuz? Hadi bırakalım diyebilir miyiz, diyemez. Şimdi de Suriye’de yaşayan kardeşlerimiz için bunu yapıyoruz. Hunharca katledilmelerine göz mu yumacağız? Bu topraklar bu insanlar bize tarihimizin emanetidir. İnin ta Şam’a, daha güneye. Orada da Osmanlı’yı ve eserlerini göreceksiniz. Her şeyiyle…” diye konuştu.
Suriyeli mülteciler konusuna da değinen Erdoğan, “Bu kardeşlerimiz dost bildikleri Türkiye’ye sığınıyorlar. Hepsini koruyoruz, korumaya devam edeceğiz.
Binlerce onbinlerce insanı o katliamın içine bırakalım istiyorlar. Bu Türkiye’ye yakışır mı? Esad’a gösterdiğiniz empatinin bir parçasını bu mazlum ve mağdur insanlara neden göstermiyorsunuz? Türkiye belki sıkıntı çeker ama kendisine sığınan asla sırt çevirmez. Suriye halkı bizim için herhangi bir toplum değil. Suriye halkının içinde kan bağı ile bağlandığımız bir çok insan var. Suriye halkının tamamı bizim kardeşimiz. Onların içinde herhangi bir ayrım söz konusu değil. Müslümanı, Arabı, Hıristiyanıyla hepsi. Uluslararası kuruluşların, Batı ülkelerinin Suriye politikaları farklı olabilir ama bizim sahihimiz farklıdır. Onlara bakarak belirlemedik. K. Irak’ta Saddam’ın zulmünden kaçanlara kucak açmıştık. O zaman bize gelenlerin sayısı 750 bin civarındaydı. Onlara da kucak açtık. Geçmişte Bulgaristan’da zulme uğrayanlara da kucak açtık. Bosna’da yaşanan dramda da kucak açtık. Hiç maliyet dahi gözetmeden her zaman yanlarında olduk. Hala da yardım etmiyor muyuz? Hala da bunun bedelini ödemiyor muyuz? Hadi bırakalım diyebilir miyiz, diyemez. Şimdi de Suriye’de yaşayan kardeşlerimiz için bunu yapıyoruz. Hunharca katledilmelerine göz mu yumacağız? Bu topraklar bu insanlar bize tarihimizin emanetidir. İnin ta Şam’a, daha güneye. Orada da Osmanlı’yı ve eserlerini göreceksiniz. Her şeyiyle…” diye konuştu.
ESAD BABASININ REKORUNU KIRMAYA ÇALIŞIYOR
Bütün iyi niyetimizle Suriye’ye koştuk ve oradaki kardeşlerimizle hasret giderdik. Arap baharı başladığında Esad’a tavsiyelerde bulunduk. Ama Esad sadece bizi oyaladı. Ardından da Suriye’de de ayaklanma başladı. Baba Esad, 30 bin insanı katletti. Şimdi oğlu onun rekorunu kırmanın peşinde. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Tek dileğimiz Suriye’deki karışıklığın sona ermesi ve huzura kavuşmasıdır. Türkiye’ye de sesleniyorum, Suriye halkı bizim canımız, ciğerimizdir. Ama Suriye yönetimi ile sorunumuz var. Ana muhalefetin halkla karşı karşıya olduğu tezkere ile ortaya çıkmıştır.
Bütün iyi niyetimizle Suriye’ye koştuk ve oradaki kardeşlerimizle hasret giderdik. Arap baharı başladığında Esad’a tavsiyelerde bulunduk. Ama Esad sadece bizi oyaladı. Ardından da Suriye’de de ayaklanma başladı. Baba Esad, 30 bin insanı katletti. Şimdi oğlu onun rekorunu kırmanın peşinde. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Tek dileğimiz Suriye’deki karışıklığın sona ermesi ve huzura kavuşmasıdır. Türkiye’ye de sesleniyorum, Suriye halkı bizim canımız, ciğerimizdir. Ama Suriye yönetimi ile sorunumuz var. Ana muhalefetin halkla karşı karşıya olduğu tezkere ile ortaya çıkmıştır.
“TÜKÜRDÜĞÜMÜZÜ YALAYAMAYIZ”
Nükleer enerji konusunda Brezilya Devlet Başkanı ile dik durduk, geri adım atmadık. Sen AKP iktidarını ne sanıyorsun? Kılıçdaroğlu ve avamesini bundan kurtulmaya davet ediyorum. Bizim Suriye politikamızı eleştirenlere şu soruya samimiyetle cevap vermeli, “Suriye’de olupğ bitenlere sırtımızı dönmek Türkiye’ye kazandırır mı, kaybettirir mi?” Türkiye geçmişteki olaylarda kayıtsız kalma politikası izledi. Terör meselesi bu anlayış nedeniyle bu günlere geldi. CHP, Terör örgütünün uzantısı ile kol kola miting yaptı. Seçim sonucu her şeyi ortaya koydu. Esad artık koltuk değnekleri ile ayakta durmaktadır. O koltuk değneklerinin de markasını biliyorsunuz. O değnekler gittiği zaman Esad da düşecektir. Biz Suriye halkı ile kol kolayız.
Nükleer enerji konusunda Brezilya Devlet Başkanı ile dik durduk, geri adım atmadık. Sen AKP iktidarını ne sanıyorsun? Kılıçdaroğlu ve avamesini bundan kurtulmaya davet ediyorum. Bizim Suriye politikamızı eleştirenlere şu soruya samimiyetle cevap vermeli, “Suriye’de olupğ bitenlere sırtımızı dönmek Türkiye’ye kazandırır mı, kaybettirir mi?” Türkiye geçmişteki olaylarda kayıtsız kalma politikası izledi. Terör meselesi bu anlayış nedeniyle bu günlere geldi. CHP, Terör örgütünün uzantısı ile kol kola miting yaptı. Seçim sonucu her şeyi ortaya koydu. Esad artık koltuk değnekleri ile ayakta durmaktadır. O koltuk değneklerinin de markasını biliyorsunuz. O değnekler gittiği zaman Esad da düşecektir. Biz Suriye halkı ile kol kolayız.
PKK KONUSU
Bölücü terör örgütünün son saldırılarda sonuç alamadığını ifade eden Erdoğan, “PKK konusundaki kararlılığımızdan zerre kadar sapmış değiliz. Elinde silah olan, kan döken, tehdidi, benimsemiş hiçkimseye en küçük müsahamız olamaz.
Bölücü terör örgütünün son saldırılarda sonuç alamadığını ifade eden Erdoğan, “PKK konusundaki kararlılığımızdan zerre kadar sapmış değiliz. Elinde silah olan, kan döken, tehdidi, benimsemiş hiçkimseye en küçük müsahamız olamaz.
“ÖLEN TERÖRİSTE AĞLAMAYIZ”
“Evlatlarımızı katleden ölen terörist için ağlamayız” diyen Erdoğan, “Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan olamıyorsunuz demektir” yönündeki açıklamaları Türkiye gündemine oturan Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’e de gönderme yaptı.
“Evlatlarımızı katleden ölen terörist için ağlamayız” diyen Erdoğan, “Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan olamıyorsunuz demektir” yönündeki açıklamaları Türkiye gündemine oturan Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’e de gönderme yaptı.
Erdoğan, “Eline silah alan çocukları iyi çocuklardı diyerek mazur gösteren anlayışa prim vermedik, onları da savunamayız. Biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadeleler esnasında ölen terörist için de ağlamayız. Bunu böyle bilmeye de mecburuz. Kalkıp da birilerini memnun etmek için böyle ifadeler kullanamayız. Bırakın siyaseti siyasetçi yapsın. Herkes kendi görevini yapsın.” diye konuştu.
“Kürt kardeşlerime sesleniyorum” diyen Erdoğan, “Siz güllük, gülistanlık bir yerde mi yaşıyorsunuz yoksa pislik içinde mi yaşıyorsunuz? BDP’li belediyelerin niyetleri belli. Onların derdi başka. Belediye başkanları belediye başkanlığı yapmıyor. Yanlarına gönderilmiş olan malum adamlarla belediyeyi yönetiyorlar.
“ANA DİLDE EĞİTİM DİYE BİR ŞEY YOK”
Ana dilde eğitim, yok böyle bir şey. Ülkemizin resmi dili Türkçe’dir. Okullarda Kürtçe’yi seçmeli ders olarak getirdik. Seçmeli Kürtçe dersine müracaat edenlerin sayısı ortada. Avrupa’da bu işe öncelik eden ülkelerde azınlık hukukuna tabii olmamıza rağmen Türkçe anadilde eğitim verilmiyor. Terör sorununu vatandaşlarla birlikte çözeceğiz.
Ana dilde eğitim, yok böyle bir şey. Ülkemizin resmi dili Türkçe’dir. Okullarda Kürtçe’yi seçmeli ders olarak getirdik. Seçmeli Kürtçe dersine müracaat edenlerin sayısı ortada. Avrupa’da bu işe öncelik eden ülkelerde azınlık hukukuna tabii olmamıza rağmen Türkçe anadilde eğitim verilmiyor. Terör sorununu vatandaşlarla birlikte çözeceğiz.
Sözcü
