Düşük riskini artırıyor




İzmir Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, çiğ ya da az pişmiş etin zararına dikkati çekerek, bunun hamile bayanlarda düşüklere neden olabileceğine işaret etti.


Türkyılmaz, bayramların sağlıklı beslenme bilincinin sekteye uğradığı zaman dilimleri haline gelebildiğini, özellikle kurban eti, tatlı, şeker tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Kırmızı ette bulunan yüksek miktardaki doymuş yağın kandaki kolesterol seviyesini yükselterek koroner kalp hastalıklarına davetiye çıkarabildiğini, bu nedenle etin tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Türkyılmaz, yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği bakımından diğerlerine göre oldukça fazla olduğuna dikkati çekerek, "Bu yüzden yağsız veya az yağlı etleri tercih etmek daha doğru olacaktır" dedi.

YENİ KESİLMİŞ HAYVANI HEMEN PİŞİRMEYİN

Yeni kesilmiş hayvanın etindeki sertliğin pişirme sırasında zorluk yaşatmasının yanı sıra sindirim zorluğuna da neden olduğunu vurgulayan Türkyılmaz, şöyle konuştu:

"Etler, kesimden sonra buzdolabında 1 gün bekletilmelidir. Böylece et suyunu çeker ve pişirilmeye daha uygun hale gelir. Özellikle mide ve bağırsak sorunu olan bireyler buna dikkat etmelidirler. Ete uygulanan pişirme yöntemi, etin lezzetini, görünümünü, kıvamını, kokusunu, biyo yararlılığını yani her açıdan etin kalitesini etkilemektedir. Bu yüzden etin nasıl pişirileceği çok önemlidir. En büyük hatalarımızdan biri damak zevkimize önem verip, sağlığımızı ikinci plana atmamızdır. Bilerek veya bilmeyerek yanlış pişirme teknikleri sürekli olarak kullanılmaktadır. Sağlık açısından en doğru pişirme yöntemi haşlama ve ızgara şeklindedir. Dikkat edilecek diğer bir nokta da etin pişerken ateşle temas etmemesi gereğidir. Etin ateşe yakın olması hem kanserojen öğelerin oluşumuna neden olur, hem de B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Doğru pişirme yöntemi kadar etin hem içinin hem dışının iyi pişmiş olması çok önemlidir."

"İYİ PİŞMEYEN ET BİRÇOK HASTALIĞA NEDEN OLUYOR"

Etin çiğ ya da az pişmiş olmasının yeme kalitesini düşüreceği gibi besin zehirlenmesine de yol açabileceğine işaret eden Türkyılmaz, "Etlerin çiğ ya da az pişmiş olarak tüketimi sonucu hayvanlardan insanlara birçok hastalığın bulaştığı unutulmamalıdır. Bu hastalıklar, hamile bayanlarda düşüklere yol açan toksoplazmozis ile insanların vücutlarında yıllarca yaşayabilen ve yedikleri besinlere ortak olarak onları zayıf düşüren sığır tenyasıdır" diye konuştu.

Bayramda gün içinde fazla miktarda kırmızı et yenileceği ihtimaline karşı sabah kahvaltısının biraz daha hafif geçirilmesi gerektiğini, özellikle kahvaltıda maydanoz, marul gibi yeşilliklerin fazla miktarda tüketilmesi gerektiğini anlatan Bediha Türkyılmaz, şöyle devam etti:

"Et bir posa kaynağı değildir ve fazla miktarda tüketilmesi nedeni ile bayram döneminde kabızlık problemlerinin yaşanmasına sebep olabilir. Bunu engellemenin en iyi yolu, posa kaynağı olan tam tahıllı ekmekleri tercih etmek, etle birlikte salata tüketmektir. Meyve tüketimini de arttırmakta fayda vardır. Özellikle kabuklu yenilebilen meyveler kabukları ile tüketilmelidir. Kesinlikle günde 1,5-2 litre su tüketilmelidir. İçeceklere de dikkat edilmeli. Bayramda ikram edilen içeceklerin çoğu şeker yüklüdür. Günlük enerji ihtiyacınının yüzde 25-30'unu içeceklerden ekstra almamak için şekerli içecekler yerine su içmek tercih edilmeli. Ayran, taze sıkılmış meyve suları daha sağlıklı alternatifler olacaktır."


Hürriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)