Neresinden baksanız rezalet


Sevgili okuyucularım, AKP iktidarı Türkiye’ye çok büyük kötülükler yaptı, ülkemize büyük zararlar verdi. 2002 yılından bu yana Türkiye’yi babalarının tapulu özel mülkü gibi yönetiyorlar.
Pervasızca ve hiç çekinmeden.
Günün birinde bunların hesabının kendilerinden mutlaka sorulacağını düşünmeden…
Ülkemize verdikleri zararlar çok. Ama Suriye olayı unutulacak gibi değil.
Ankara’dan posta koyarak, olayları Ankara’dan yöneterek, muhaliflere para ve silah yardımı yaparak Esad’ı devireceklerini zannettiler ama aldılar başlarına belayı!..
Ankara’da padişahımız efendimiz Tayyip’in adamı olan ve Hariciye Nazırı olarak görev yapan Davutoğlu Ahmet Paşa ve ekibi, Esad’ın devrileceğini hayaliyle yaşayıp her gün bas bas bağırdılar, “Onun işi bitmiştir!” diye nutuklar attılar.
Tayyip de öyle. Daha önceki gün partisinin Kızılcahamam toplantısında Esad için bağırıyordu:
“Şam’daki Yezid…”
ABD’den gelen emir doğrultusunda Esad’ı alaşağı etmeye kalkışan bu şahıs, birkaç yıl önce “Şam’daki yezidle” sarmaş dolaş geziniyor, dostluk mesajları veriyor, Gaziantep mitinginde ona övgüler yağdırıyordu.
* * *
Suriye olayı Türkiye’yi tam da 12’den vurdu. Şu anda sayıları 700 bin’e yaklaşan Suriyeli ülkemize sığındı.
280 bin kişi için çeşitli illerimizde kamplar kuruldu.
Şu an itibariyle 280 bin kişiyi biz besliyoruz. Kamplar kurduk, üç öğün yemek çıkarıyoruz, hastaneler, okullar kurduk.
Bu işler için büyük paralar gerekiyor. İşte o aşamadan sonra Tayyip ve aymaz ekibi dış
dünyaya ağlaşmaya, yalvarmaya başladı:
“Paramız kalmadı, bize para verin!”
Kamplarda yaşayan ve Türkiye tarafından beslenmekte olan bu 280 bin kişi dışında, yüz binlerce Suriyeli ülkemizin çeşitli kentlerine dağıldı. Şimdi bazı uyanıklar onları ucuz-sigortasız işgücü olarak kullanıyor.
İnsan pazarları kuruldu. Bazı Suriyeli kadınlar aç kalmamak için fuhuşa yöneldi.
Suriyelilerin arasında her türü insan var:
Zavallılar, açlık çekenler, üçkağıtcılar, uyuşturucu tacirleri, casuslar, ajanlar, hırsızlar, sahte para basanlar…
Hepsinin amacı günün birinde ya Batı ülkelerine gitmek, ya da son çare olarak Türk vatandaşı olmak.
AKP tam da bunun peşinde.
Önümüzdeki yerel seçimlere kadar hepsi olmasa bile çoğu vatandaş olacak, seçmen yapılacak, bu yolla ve çeşitli vaatlerle AKP’ye yüz binlerce Suriyelinin oyları akacak.
Şu rezaletin perde arkasını lütfen iyi izleyin, ülkemizin böyle ucuz oyunlara nasıl alet edildiğini iyi görün.
HHH
Tayyip-Davutoğlu Ahmet ikilisi tarafından oynanan bu çirkin oyunların en büyük kurbanı ise Suriye sınırına yakın il ve ilçelerimiz.
Sınıra yakın yerler perişan. Bombalar oralara düşüyor. Kaçakçılık yine hortladı. Aç Suriyeliler her türlü pisliğin içinde. Sınır bölgelerinin ekonomisi altüst oldu.
Gazeteci arkadaşımız Tuluhan Tekelioğlu ilginç bir habere imza attı.
Reyhanlı’ya gitmiş, orada açılan özel hastaneleri gezip resim çekmiş.
“Pansiyon” adı altında çalışan hastanelerde Suriyeli doktorlar çalışıyor, Esad karşıtı
hastaları tedavi ediyor. İşin arkasında şeriatçı Rabıta örgütü var!
Bu hastanelerin kapısı Türklere kapalı.
Tuluhan Hollandalı olduğunu söyleyip içeri girmeyi başarmış.
Hatay Valiliği açıklama yaptı, olayı doğrulamak zorunda kaldı:
“Yaralı bazı Suriyeliler iyileşme dönemini geçirmek için Reyhanlı’da pansiyon görünümlü yerleri tercih etmekte. Ancak buralarda herhangi bir tıbbi operasyon yapılmamaktadır!”
Güler misiniz, ağlar mısınız!
Sizler Türk vatandaşı olarak hastalanınca, ilaç alırken para ödüyorsunuz.
Suriye vatandaşları bizim hastanelerde tümüyle ücretsiz tedavi oluyor. Yazılan ilaçları eczanelerden bir kuruş ödemeden alıyor.
Bir yetkili çıksın da şunu bize anlatsın bakalım.
* * *
Suriye’ye yakın olan bütün il ve ilçelerimizde at izi ile it izi birbirine karışmış durumda. Normal hayat altüst oldu.
Bölgede binlerce polis, MİT’çi, Suriyeli ve Batılı ajan kol geziyor.
Telefonlar dinleniyor, insanlar ağzını açamıyor. Reyhanlı bombalaması, yeni cinayetler, herkesi canından bezdirmiş. Her an her şey olabilir.
Bir yerlerden paralar geliyor, silahlar gidiyor, kaçak malların kavgası yapılıyor.
Bölge halkı korkutulmuş, ağzını açıp tepki gösteremiyor.
O bölgeden gelen herhangi bir tepkiyi şimdiye kadar duydunuz mu?
Ankara’da birileri Esad’ı devirmek için düğmeye bastı ama ellerinde patladı.
Bir komşu ülkeyi sırf mezhep kavgası, kendilerinin Sünnicilik oyunu ve kompleksleri nedeniyle mahvettiler.
Peki biz Türkiye olarak bu kepazelikten ne kazandık?
Her kesimden on binlerce insanın ölümüne, yerinden yurdundan edilmesine neden olanlar şimdi Ankara’da, Bakanlar Kurulu salonlarında hüzünle bekliyorlar…
Başaramadılar, beceremediler!
Şimdi Suriyelileri önce vatandaş, sonra seçmen yapacaklar… Ve sinekten yağ çıkarma yöntemiyle oylarını cebe atacaklar.

İlanla yalakalık

Sevgili okuyucularım, eğer bu yandaş gazetelere bazen göz atıyorsanız, sayfalarında yayınlanan tam sayfa teşekkür ilanlarını mutlaka görüyorsunuz demektir.
Her gün birileri kocaman ilanlar verip “Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, Sayın falanca bakanlarımıza” teşekkür ediyor.
Dün bunun son örneğine tanık olduk.
Habertürk, Sabah, Star, Yeni Şafak, Zaman, Akit ve Hürriyet gibi yandaşlara İstanbul Ticaret Odası tarafından verilen tam sayfa ilan:
“Marmaray Cumhuriyetimize yakıştı.
Ülkemize kazandırılmasında emeği geçen sayın…”
Kocabaşların tamamına teşekkür ediliyor!
Bu tam sayfa ilan ne ilk, ne de sonuncu olacak.
Bütün kurum ve kuruluşlar bu AKP kadrosuna ilanlarla teşekkür ediyor. Son bir ay içerisinde benim gördüğüm belki 10. ilan bu.
Bu ilanları vermeleri hükümet tarafından isteniyor.
Bunca gazeteye böyle ilanlar vermenin bedeli en az 200 bin liradır.
Ancak tek tesellimiz, bu ilan paralarının bir cepten çıkıp yandaş medya patronlarının öteki ceplerine girmesidir!
* * *
Şimdi bir başka tam sayfa ilan modası çıktı. Yine birkaç gün önce gazetelerde vardı.
Tayyip Ankara’da bir hastanenin temelini atacak.
Kendisinin kelle resmiyle birlikte yine tam sayfa ilan!..
Çünkü bildiğiniz gibi Ankara’da hastane yok!
Hacettepe, İbni Sina, Yüksek İhtisas, Numune, Gazi, Ankara Tıp, Onkoloji, Başkent hastanesi falan Ankara’da değil.
Adam hastane temeli atacak, devletin ve milletin parası ilan bahanesiyle yandaş gazetelere
pompalanıyor.
Sinekten yağ çıkarma yöntemiyle propaganda yapmanın başka bir yolu.
Para kendi ceplerinden çıkmadığı sürece bunlar için her yol mübah! Müslümanlıkları işte bu kadar, bir de örtünmek!


Emin Çölaşan
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)