Yeni Anayasa” çalışmaları siyaset ve akademya platformlarında dolu dizgin!.. Başbakan Erdoğan, Kosova’da iken “Yeni Anayasa” çalışmalarını 2012’nin ilk 6 ayı içinde yani 2012 Mart’ına kadar bitirmeyi amaçladıklarını söyledi. Şimdi olması gerektiği gibi AKP yani iktidarla muhalefet partileri arasında istişareler sürecek. Ülkenin bu temel yasası hususunda sadece siyasi ve akademik değil, “milli” konsensüs (mutabakat) şart. Yoksa Anayasa ölü doğar!
Tabii, Anayasa bilgeleri de ahkâm kesecekler, taslaklar önerecekler. Prof. Özbudun gibilerin önerileri mâlum: Bugünkü Anayasanın “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddelerinin değiştirilmesi değil tümüyle kaldırılması!.. Zaten, Devletin bünyesinde “değiştirilmeyen, değiştirilmeyecek” ne kaldı ki!
***
Şu sırada Mustafa Kemal’in milletine Cumhuriyetin 10. yıldönümünde, “En büyük bayramdaki”, muhteşem hitabesini hatırlatmakta yarar var. Bâkî kalan bu kubbede hoş bir seda olsa da… Atatürk, o hitabede son on yıldaki başarıları hatırlattıktan sonra, ulusa “Sonsuzluğa akıp giden her on yılda, bu büyük ulus bayramını daha büyük onurla, mutluluklarla, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim” diye sesleniyor ve hitabeyi, sesi heyecandan titreyerek, “Ne mutlu Türküm diyene!” sözüyle noktalıyordu!
Atatürk milletine inanmıştı. “Zekidir, çalışkandır” diyordu… Şimdi ne oldu? O muhteşem sözleri, emaneti ve “üniter ulus devletin” temeli olan, “Ne mutlu Türküm diyene” sözleri, kubbede bâkî kalan hoş bir seda mı?.. Anıtkabir ve yazıtları, Etnografya Müzesi olarak mı kalacak?!!
Bugün iktidar olanlar ve yanaşmaları “dağlara taşlara” bu sözlerin yazılmasından şikâyetçiler… Ve onun ilkelerini değiştirmeye, yok etmeye hazırlanıyorlar… Hasan Pulur’un dediği gibi “karşı devrim” adım adım ilerliyor.
***
Atatürk dehası ile her şeyi “İstikbalde dahi” diye başlayarak bugün iktidarda olanların amaçlarını, yabancıların amaçlarıyla “tevhit” edeceklerini, “Neo Osmanlılık” adı altında “tek adam padişahlığını” ve BOP’a uygun “hilafeti ihya edeceklerini” tahmin etmiş miydi?..
Ayrıntıları, çok geçmeden ortaya çıkar… İktidarın “Yeni Anayasa” projesinin esası budur. Bu projenin bir ayağı da “Oslo pazarlıklarında” ve İmralı/Kandil’le “protokol” teatilerinde bölücüleri hoşnut etmek, mesela “Türklük” kavramını değiştirmek, sulandırmak ve hatta kaldırmak, “demokratik özerkliğe”, “eyalet” veya “adem-i merkeziyet” kılıfı içinde zemin hazırlamak isteyeceklerdir.
***
“İstikbale akıp giden yıllar” bir tarafa, ben şimdi 1 Ekim’den sonra TBMM’de olacakları merakla bekliyorum… Bu 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı aynı coşkuyla ve “askerî” resmigeçitle kutlanacak mı? Ve ben görmeyeceğim için aklım ve gözüm arkamda kalacak… Atatürk Cumhuriyetinin 100. yıldönümü, idrak edilecek mi?.. Karar “zeki” ve “akıllı” Türk milletinin!..
Altemur Kılıç
Yeniçağ
