Yine aynı sorun:
Denk getirememek…
*
Çadır var…
Evi yıkılmış insan da var…
Ama çadırı evi yıkılmışa denk getiremiyorlar…
Yoldan geçen Balıkesirli’ye vermişler çadırı… O da denk getirememiş; açıp içine girmek yerine, üzerine oturmuştu televizyonda…
*
Afyon depreminde, o zaman ilk kez çadırları zamanında ve gereksinimi olanlara götürüp vermişlerdi eksiksiz… Sıra çadırları kurmaya geldi, çadır kazıklarını Ankara’daki depoda unutmuşlardı…
Yani kazık çadıra denk gelmemişti…
İlk uçakla kazıkları beklerken, kazıklar yerine Cumhurbaşkanı indi uçaktan…
*
Hep söylüyorum; uygarlık, denk getirme yeteneğidir…
Suyun musluğa, okulun çocuğa, işsizin işe, hastanın doktora, adaletin mağdura, ekmeğin aç olana denk getirilmesidir uygarlık…
Çimentoyu demire denk getiremedikleri için binalar insanların başına çöktü…
Çadır var, sokakta kalmış insanlar var…
Denk gelmiyor…
*
Kamyonu yağmaladılar, izdiham çıktı, kargaşa, itişmeler, kakışmalar… Güvenlik kuvvetlerinden birisi havaya ateş açtı…
Kamyonu vurmuş…
Demek ki havayı denk getiremedi…
Sonunda kolileri dağıttılar…
Abuzer eve götürdü; üç yüz adet çocuk bezi…
Çocuklarının yaşı otuzun üzerinde, askerliklerini yapmışlar hepsi… Küçük olsalar çocuk bezi çocuklara denk gelecek hadi…
*
Çadır var mı?
Var…
Evi yıkılmış insanlar var mı?..
Var…
Devlet uğraşıyor, ama denk getiremiyor…
*
Çünkü hiçbir zaman memlekete adam gibi devlet adamları denk gelmedi de ondan…
Misal; Marmara depreminde konulan “deprem vergisi” hâlâ vatandaşlardan kesiliyor… O para AKP’ye 12 milyar TL olarak devredildi… Şu ana kadar toplanan para 49 milyar TL…
Para ortada yok…
Nereye gittiğini bilirsiniz…
Sonuçta deprem parası depreme denk gelmedi…
*
Ne yapacaksın?…
Aklın başa denk gelmesi lazım bir gün…
Gelmiyor gülüm...
Bekir Çoşkun
Cumhuriyet