Şeytan Anadolu Cennetini İşgal Etmiştir!..


Görünürde hiç bir şey yok…
Evlerimizde televizyon karşısında sıcak çaylarımızı yudumlamaktayız.
Hattâ feys sayfalarımızda karda çekilmiş fotoğraflar yayımlamakta, arkadaşlarımıza “Günaydınlarrrrr” yazıp, güllerden oluşan kalp figürleri göndermekteyiz.
Türbanlı kızların fotoğraflarını, fotoşoplayıp değişik görüntüleriyle servis etmekteyiz.
Haber kanallarını “zap”layıp, programların adeta abonesi olmuş konuşmacıları bazen kızarak, bazen de onaylayarak dinlemeye devam etmekteyiz.
“Yetenek Sizsiniz” Ekranda büyük para ödülü için kılıktan kılığa giren ve bizleri utandıran manzaralar… Diğer tarafta kadınların idolü olmuş İvana Sert..
Çocuklarımızın ayağında “rainbow”lar, kadınlarımızın çantasında “Elizabeth Arden”ler ve keyifle tüttürülen Barzani, Amerikan, Fransız vb. sigaraları..
Öğle yemeğinde “fastfood”lar, akşam yemeğinde ya İtalyan ya da Çin mutfağı…
“Muhteşem Yüzyıllar” “1453″ler, “Mustafa” lar ve “Berlin Kaplanı”
Ortalık güllük gülistanlık sanki…
Türk milletinde “tık” yok…

Gaziantep’te Fransız, İstanbul’da İngiliz, İzmir’de Yunan, Antalya’da İtalyan askeri yok..
Kadınlar sırtlarında cephane taşımıyor. “Tayyareci Feti” keşif uçuşları yapmıyor.
Tank yok, tüfek, uçak hiç yok.. Türk ordusu da savaşta değil..
Ama “Tek Bir Kurşun Atmadan Ülke İşgal Edildi.” demiş sevgili gönül dostum ADD Isparta Şube Bşk.nı Mahmut Özyürek… Ve ona yakışan bir kararlılık ve tutumla tehlikeyi ve Türkiye’nin nasıl silahsız işgal edildiğini anlatmış bize…
ADD Genel Merkezi ise Mahmut Özyürek’in bu benzeri yazıları ve uyarılarından dolayı anti-emperyalist, tam bağımsızlıkçı Kemalist duruşundan rahatsız olarak hakkında inceleme başlatmıştır. Hattâ ADD Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Remzi Babacan, Sn. Mahmut Özyürek hakkında başlatılan inceleme doğrultusunda Çözüm gazetesi yazarı Şakir Aksöz’ün bilgi ve tanıklığına başvurmuştur.
Hani “Bozacının şahidi şıracı” derler ya. Şakir Aksöz yazdığı bir yazı ile Sn. Özyürek’in “Atatürkçülüğünü” sorgulamaya kalkışmış bir kişidir. Yazı Sabah Akdeniz ekinde 17 08 2009 tarihinde yayımlanmıştır.
Ne yazık, artık ADD bile yurt çıkarlarını savunmak yerine yurt çıkarlarını savunan, Kemalist cephede direnç noktası oluşturmaya çalışan aydınlanma savaşçısı, devrimci, bağımsızlıkçı, anti-emperyalist bir şube başkanı hakkında Yüksek Disiplin Kurulu’nda inceletme başlatmayı görev kabul etmiştir.
Ülkemiz Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve Cumhuriyet Devrimleri ile kazanılmış olan ekonomik ve siyasal bağımsızlığını kaybetmiştir. İktidar sahipleri ise gaflet, delalet ve hattâ…
” Şurada acıklı bir gerçek olarak belirtelim ki, yurdumuzda yabancı parasıyla işleyen bir çok propaganda yapılıyor. Bundan amaç pek belli…Milli dayanışmayı verimsiz duruma sokmak, milli istekleri kötürümleştirmektir.” Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal’in o büyük öngörüsü ile işaret ettiği durum ne yazık ki büyük çabalar sonunda “Batılılaşıyoruz” çığırtkanlığı ile emperyalizmin başarısına dönüşmüştür.
Ve şeytan Anadolu cennetini işgal etmiştir.
ABD’de teknik olarak 46 eyalet vardır. Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachuetts ise bu eyaletler ülkesinde daha değişik bir konuma sahiptir. Adı geçen dört şehir devletçiği “Ortak Rıza Oluşturulmuş Siyasi topluluk” olarak, ABD’nin haritasında yer almıştır.
Adımları daha önce atılan teslimiyettin zirvesine 19-20 Kasım’da yapılan ve Türk milletinden gizlenen Lizbon Antlaşması ile çıkılmış ve Amerikan askerinin işgaline açık çek yazılmıştır. Türkiye bu antlaşmadan sonra ABD’nin “Ortak Rıza ile Oluşturulmuş Siyasi topluluğu”dur.
Türk milleti Mondros Mütarekesi ve/veya Sevr Antlaşması imzalanırken bile bu kadar acz ve teslimiyet içinde olmamıştır. Hıyanetin ne tartısı ne de ölçüsü vardır. Üstelik Lizbon Antlaşması hiç bir tartıya ve/veya ölçüye sığmayacak ölçekte büyüktür.
ABD Avrupa Ordusu ve 7. Ordu Komutanı Mark Hertlin “Türkiye’nin Güney’ine Amerikan askerlerinin yerleştiği”ni açıklamıştır. ABD Bayrağı Malatya-Kürecik semalarını kirletmektedir.
Füze Projesi Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek isteyenlerin NATO kalkanını kullanarak, Türkiye’ye yerleştirdiği merkezi Almanya’da olan korkunç silahın uyarı sistemidir. Aynanın ne parlak ne de sırlı yüzü kalmıştır artık. Sam Amca kirli dişleri ile sırıtarak Türkiye’ye seslenmektedir.
“I Want You” Seni istiyorum!.. Türkiye kendi isteği ile bu kanlı kucağa oturmuştur.
Söz konusu Arz-ı Mevud‘dur. Büyük İsrail Projesi’ni geçekleştirmek için Türkiye’ye taşeronluk görevi verilmiştir. Tür milletinin bölünmez bütünlüğüne ve Türk askerinin kanına GDO’lu (Genleri Değiştirilmiş Organizmalar) İsrail buğdayının unundan yapılmış ekmek doğranacaktır.
Bu arda iktidarın bazı bakanlarının İzmir’in ve Kürecik’in ABD’li askerler sayesinde ekonomisinin canlanacağını da söylemesi bir gaflet örneğidir.
Ülke şeytanın askerlerinin işgali altındadır. Ve Türk milleti uyumaktadır. Çünkü “Bir Kurşun Atmadan Ülke İşgal edilmiştir.”
Bu işgal hayasızca bir akındır ve rezalettir. Türkiye ne ABD’nin ne de NATO’nun taşeronluğunu kabul edip masum insanların potansiyel katili olmayı kabul etmemelidir.

Bu arada Uluslar Arası Ceza Mahkemesi’ne (UCM), BDP’nin baş vurusu kabul edilmiştir. Türkiye, henüz her tarafı ile bir muamma olan Uludere olayından dolayı “Savaş Suçlusu” kapsamında soruşturulacaktır. Ve sonucunda Türk ordusu “Savaş Suçlusu” olarak yargılanarak ve ceza alacaktır.
Ülkemiz işgal altındayken hemen feyste “Sarı saçlım-Mavi gözlüm”ü mü paylaşalım?
Yahut da ” Uyanın ey Kuvva-i Milliye Şehitleri- Satıldık biz” diye mi haykıralım?
Hayır, ne Mustafa Kemal Samsun’dan bir kere daha gelir ne de Kuvva-i Milliye Şehitleri “toprak altındaki uykularına” son verir.
Sen toprak üstündeki uykuna son vereceksin arkadaşım. Pusatlarını kuşanıp düşeceksin yola. Pusatların tam bağımsızlık anlayışı ve anti-emperyalist direniştir. Bağıracaksın avazın çıktığı kadar… “Katil Amerika Defol” diye…
Sendikalara, demokratik kitle örgütlerine (ADD Genel Merkezi’ne dokunmayın. O derin uykuda… Örneğin Ulusal Eğitim Derneği’nin 4+4+4 Eğitim konulu 29 Şubat 2012 tarihinde yaptığı toplantısına söz verdiği halde gelmeyen Çölaşan, yerine gönderdiği Elif Çuhadar‘ın bir başka toplantısı var var demesine rağmen evinin sıcaklığında istirahatte), bütün siyasi partilere telgraf çekeceksin. Uyandıracaksın onları, görevlerini hatırlatacaksın.
Baktın olmadı, sokaklara, meydanlara döküleceksin, vatanını savunacaksın. bir daha bağıracaksın “Katil Amerika Defol” diye.
Polis mi copladı seni? Canın yansa da ses çıkarmayacaksın. Yerlerde sürüklemelerine izin vermeyecek, gururla uzatacaksın bileğini kelepçelere. Çünkü sen vatanı savunuyorsun.
Hakim karşısına çıkarıldığın zaman da “Ben vatanımı savunuyorum. Vatan savunması, bağımsızlıkçı olmak, işgale karşı direnmek suçsa, suçumu kabul ediyorum” diyeceksin.
Ama başını asla eğmeyeceksin. Mustafa Kemal’in Bursa Nutku’nda söyledikleri aynen uygulayacaksın.
Sen, sen Atatürk olacaksın arkadaşım.
Tür milleti nice zaferlere imza atmış bir ulustur. Yeni Bağımsızlık İhtilâli’ni başlatarak işgalcileri, şeytanın askerlerini yurdundan kovacaksın.
Unutma parola “Ya İstiklâl”, işaret “Ya Ölüm”dür.
Katil Amerika Defol! Ya geldiğin gibi git, ya da biz seni göndermesini biliriz. diyeceksin ve başaracaksın.
Çünkü Türk milleti geçmişini unutmuş miskin bir ulus değildir.

Figen Özen
İlk kurşun

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)